Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyelerimiz Fethi Pekin ile Alper Alpoğlu, Fenerbahçemize kurulan kumpasın 13. yılında Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan “3 Temmuz Özel” programına konuk oldular.
Yöneticilerimiz, Kulübümüzün izlediği ve izleyeceği yol haritasıyla ilgili değerlendirmelerde ve bilgilendirmelerde bulundu.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: FENERBAHÇE CAMİASI TARAFTARLARIYLA BİRLİKTE HALA BU KONUDA SON DERECE HASSAS, BİRBİRİNE KENETLENMİŞ BİR VAZİYETTE, BİRBİRLERİNDEN GÜÇ ALMAK SURETİYLE BU MÜCADELEYİ VERMEYE DEVAM EDİYOR VE DEVAM EDECEKTİR
Sözlerine dün akşam Avrupa Şampiyonası son 16 turunda Avusturya’yı yenerek adını çeyrek finale yazdıran A Millî Futbol Takımımızı tebrik ederek başlayan Yöneticimiz Fethi Pekin, “Öncelikle dün Millî Takımımızın aldığı başarıdan ötürü hem futbolcularımızı, hem teknik kadroyu hem de Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini tebrik ediyorum. Tüm Türkiye’yi mutlu ettiler. İnşallah devamı da gelir. Sonuna kadar da bu başarıyı sürdürmek suretiyle gideriz. Alper Bey‘e de ‘hoş geldin, hayırlı, uğurlu olsun’ diyorum.” dedi.
Kulübümüzün ve Yüksek Divan Kurulu (YDK) Başkanımız Şekip Mosturoğlu’nun 3 Temmuz’la ilgili açıklamalarıyla ilgiliyse Fethi Pekin, “Kulübümüzün açıklaması da, YDK Başkanımız Şekip Başkanın açıklaması da üzerine söylenecek bir laf bırakmıyor. Son derece doğru konulara değinilmiş. Bu süreç bildiğimiz gibi 13 yıldır sürüyor. Daha da sürecek gibi duruyor. Ama her daim, bizden önceki yönetim, Aziz Başkan, yöneticilerimiz, sonra biz –bizim de üçüncü dönemimiz- bundan evvel ve bizim dönemimizde görev alan arkadaşlarımız da olmak suretiyle tüm Fenerbahçe camiası taraftarlarıyla birlikte hala bu konuda son derece hassas, birbirine kenetlenmiş bir vaziyette, birbirlerinden güç almak suretiyle bu mücadeleyi vermeye devam ediyor ve devam edecektir. Bundan hiç şüphemiz yok.” değerlendirmesinde bulundu.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: CAMİAMIZIN KENETLENMİŞ BİR ŞEKİLDE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİNE İNANIYORUM
Dünkü başarısından ötürü Millî Takımı tebrik ederek sözlerine başlayan Yöneticimiz Alper Alpoğlu, “Ben de A Millî Futbol Takımımızın bu tarihi başarısı dolayısıyla teknik kadroyu, futbolcularımızı, idari kadroyu tebrik ediyorum. Daha ileri noktalara gideceğimizi de düşünüyorum. Türk futbolunun bu başarısının da umarım geleceğe ışık tutmasını temenni ediyorum.” dedi.
Kulübümüzün ve Yüksek Divan Kurulu (YDK) Başkanımız Şekip Mosturoğlu’nun 3 Temmuz açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yöneticimiz Alper Alpoğlu, “13 senedir devam eden süreci öncelikle Kulübümüz sonra Şekip Başkanın açıklamalarıyla çok güzel özetlediklerini, yine aynı şekilde üzerine çok konuşulacak bir şey olmadığını ben de düşünüyorum. Bu 13 yıllık süreçte camiamızın çektikleri, bütün camiamızın paydaşlarının çektikleri, çekmekte olduklarımız ve devam eden süreçlerle ilgili tüm camiamızın aynı o zaman olduğu gibi bu zaman da kenetlenmiş bir şekilde mücadelesine devam ettiğini ve devam edecek olduğunu hep beraber görüyoruz. Bunlarla ilgili olarak tüm camiamızın paydaşları elimizden geldiğince mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi bu açıklamalara paralel olarak belirtmek istiyorum.
Davalarımızla ilgili açıklamalar yapmış Şekip Başkan. Aynı şekilde bu süreçte bizi mağdur edenlerden gerekli hesabın sorulması, o dönem bu acıları çeken kişilerin en azından mağduriyetlerinin kısmi de olsa giderilebilmesi için çünkü bu mağduriyetlerin giderilebilmesi bence mümkün değil ne maddi ne manevi. Elimizden gelen tüm gayreti camia olarak göstermemiz gerektiğinin en güzel kanıtı olmuş bu iki açıklama. Ben de bu açıklamalar paralelinde camiamızın yine kenetlenmiş bir şekilde mücadeleye devam edeceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: FETÖ HER YERDE VAR. NET. BELKİ DAHA DA GÜÇLÜLER. TÜRKİYE’DE MAALESEF BUNUNLA MÜCADELE DEVAM EDİYOR ANCAK FETÖ’NÜN TEMİZLENDİĞİNİ, FETÖ’DEN TAMAMEN KURTULDUĞUMUZU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL
FETÖ tehdidinin sürdüğünü hatırlatan Yöneticimiz Fethi Pekin, “Pazartesi ve salı günü Alper Bey’le Ankara’daydık. Dün Futbol Federasyonu’na açtığımız tazminat davasının duruşması vardı. Ankara’da bazı resmi ziyaretlerimiz oldu. Bu konu da gündeme geldi haliyle. Konuştuğumuz kişiler de son derece değerli. Hem hukukçular hem de bürokratlardan bahsediyorum. Hepimizin ortak görüşü şu; FETÖ her yerde var. Net. Belki daha da güçlüler. Türkiye’de maalesef bununla mücadele devam ediyor ancak FETÖ’nün temizlendiğini, FETÖ’den tamamen kurtulduğumuzu söylemek mümkün değil. Bu siyasetin içinde de var, bürokrasinin içinde de var, medyada da, iş dünyasında da sporda da var. Niye Fenerbahçe hedef olmuş onu zaten çok güzel açıklamış YDK Başkanımız. Dolayısıyla bu hedef olma durumundan bizim çıkmadığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla yine birinci sıradaki hedefin spor tarafında Fenerbahçe olduğunu düşünüyorum. Onu açıklamalarında çok güzel belirtmişler. Bunlar varlar. Tehlikeli bir terör örgütü. Ülkemizin bekâsına kast etmiştir. Bizim de onlarla kendi konularımız içerisinde mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bir şey hatırlatayım; Kumpas Davasında Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği gerekçeli kararın içinde bir cümle vardı. Onu izleyicilerimize hatırlatmak istiyorum. Orada diyordu ki Sayın Başkan, ‘Bu silahlı terör örgütüyle sadece Cumhurbaşkanımızın ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün mücadele etmesi yetmez. Topyekûn, tüm Türkiye, tüm millet mücadele vermeye devam etmek durumundadır.’ diyordu. Çok doğru bir tespit. Gerekçeli karara da girmiş bir tespittir. Bunu aklımızın ucundan çıkartmayalım. Fenerbahçe camiası olarak özelinde, Türkiye Cumhuriyeti olarak genelinde bunu kafamızdan çıkartmayalım. Bu konuda her zaman diken üstünde olmamız gerekiyor. Her zaman alarm durumunda olmamız gerekiyor. Net.” şeklinde konuştu.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: BU TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İLK DEFA O ZAMANA KADAR BAŞARISIZ OLDUĞU OPERASYON FENERBAHÇE’YE KARŞI YAPILAN OPERASYONDU. BİZ BUNU BİRLİK VE BERABERLİKLE BAŞARDIK
FETÖ’yle mücadelenin birlik ve beraberlikle başarıldığının altını çizen ve FETÖ’nün Fenerbahçe’yle ilgili amaçlarından vazgeçmediğini hatırlatan Yöneticimiz Alper Alpoğlu, “Öncelikle bu terör örgütünün zayıfladığını veya bittiğini düşünmek zaten yeni operasyonlara –tabii Allah korusun- davetiye çıkarmak veya hazırlıklı olmak anlamına gelir. Bunun bitmediğini ve daha da güçlü bir şekilde amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapabileceklerini bilerek, buna hazırlıklı olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdürmemiz gerekiyor. Devletimiz gerekli mücadeleyi vermeye gayret ediyor, daha fazlasını da yapacaklardır inanıyoruz. Biz Fenerbahçe olarak elimizden geldiğince hakkımızı savunmak için gerekli davalar olsun, Kumpas Davaları olsun, Yargıtay’daki duruşmalarımız, davalarımız olsun hukuki yollarla elimizden gelen neyse fazlasıyla yapıyoruz. Ancak bu terör örgütünün ilk defa o zamana kadar başarısız olduğu operasyon Fenerbahçe’ye karşı yapılan operasyondu. Biz bunu birlik ve beraberlikle başardık. Birlik beraberliğin gücünün bunlara karşı verilebilecek en büyük mücadelelerden biri olduğunu o zaman gösterdik. Ve en güçlü oldukları zamanda bunu gösterdik. FETÖ, Fenerbahçe’yle ilgili amaçlarından tabii ki vazgeçmedi. Bununla ilgili olarak da biz nasıl o zaman birlik ve beraberlik içerisinde mücadele ettiysek, yine birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edersek nasıl ki o zaman amaçlarına ulaşamadılarsa, bundan sonra da amaçlarına ulaşamayacaklardır.” diye konuştu.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: O GÜNLERİ BİR DAHA YAŞAMAMAMIZI TEMENNİ EDEREK MÜCADELEMİZİN SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİNİ SÖYLEMEK İSTİYORUM
3 Temmuz ve sonrasında yaşananlarla ilgili hazırlanan videonun yayınlanmasının ardından söz alan Yöneticimiz Alper Alpoğlu, “İzleyince bizi de geçmişe götürdü. Geçmişte yaşadığımız şeyleri bize de olumsuz şekilde tekrar hatırlattı. Öncelikle inşallah sürecin başındaki gibi bir daha böyle şeyleri Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yaşamamasını temenni ediyorum. Birlik ve beraberlik içinde olmamızın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha burada görmüş olduk. Yargılama süreçlerinden bahsedildi. Bunlarla ilgili verilen mücadeleler ve bu mücadelelerin şu an devam ediyor olmasının da bizler adına ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. O yüzden ben tekrar o günleri bir daha yaşamamamızı temenni ederek mücadelemizin sonuna kadar devam edeceğini söylemek istiyorum.” dedi.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: FENERBAHÇE’NİN HEDEF OLMASININ SEBEBİ SADECE BİR SPOR KULÜBÜ OLDUĞU İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ, EN BÜYÜK, ATATÜRK’E DE EN SADIK SİVİL TOPLUM OLMASINDAN KAYNAKLI
Fenerbahçe’nin Türkiye’nin en güçlü, en büyük, Atatürk’e de en sadık sivil toplum olmasından dolayı hedef olduğunu belirten Yöneticimiz Fethi Pekin, “Bu kişilerin tamamına yakını birkaç dosyadan yargılanıyor. Her dosyada ortak suç, terör örgütü mensubu olmak. Diğer suçlar, evrakta sahtecilik, usulsüz dinlemeler gibi şeyler… Ama en büyük suç terör örgütü mensubu olmak. Dolayısıyla o suçtan ötürü çıkabileceklerini düşünmüyorum. Az önceki VTR’de izlediğimiz gibi bunu gerçekten senaryo olarak bir film/prodüksiyon şirketine götürseniz sanırım kovulursunuz. ‘Ne diyorsun, böyle senaryo mu olur?’ derler. Bu kadar gerçek dışı… Bir spor kulübünün başına böyle bir şey gelebilir mi? Dünyanın neresinde olmuş bu? Yok böyle bir şey. Bizim başımıza geldi. Bizim niye başımıza geldiğinin sebeplerini de YDK Başkanımız gayet güzel ifade etmiş. Belli. Zirvedekileri her zaman alaşağı etmek isterler. Burada Fenerbahçe’nin hedef olmasının sebebi sadece bir spor kulübü olduğu için değil, Türkiye’nin en güçlü, en büyük, Atatürk’e de en sadık sivil toplum olmasından kaynaklı. Bu tanımlama son derece sevindirici ama tabii bu bizi hedef yapıyor. Hedef olmaya da devam ederiz. Saha içinde de saha dışında da böyle.” açıklamasında bulundu.
Yöneticimiz Fethi Pekin: Bu işte bizim halk arasında kumpas diye bilinen dava. Bu dava biz görevdeyken ilk derece mahkemesi 23. Ağır Ceza Mahkemesi biraz önce de bahsettim onun verdiği kararla birinci derece aşaması bitti. Şu an da Yargıtay aşamasında o ilk derece mahkemesinde binlerce ceza aldı sanıklar, bu yargılama devam ediyor, Yargıtay’da kesinleşmedi. Orada bazı süreçlerde geçen seneden bugüne kadar bazı gelişmeler oldu onları Alper Bey’den rica edeceğim. Orada bizim katılmadığımız hukuki olarak ve sıkıntılı gördüğümüz bir gelişme var.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: EMNİYET MENSUBU GÖRÜNÜMLÜ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: Kumpas davası olarak geçen 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada binlerce yıl hüküm kuruldu. Emniyet mensubu görünümlü terör örgütü mensupları hakkında, çünkü onları emniyet mensubu olarak tanımlamak çok doğru bir tabir olmayabilir. Bu ilk derece itiraz yolu istinafta görüldü bir kısmı açısından kesinleşti, bir kısmı açısından ise 5 yılın üstü ceza alanlar için Yargıtay’a gitti. Yargıtay’da 3. Ceza Mahkemesi’nde düşüyor bundan önce tabii ki. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir mütalaası vardı onanmasıyla ilgili ancak burada Sayın Naim Karakaya öncülüğünde götürülüyor dava ondan da bahsetmem gerekir.
Burada Yargıtay 3. Ceza Mahkemesi’nin zincirleme suçu olarak görülen ön görülen hukukta tabir edilen bir maddenin uygulanması gerektiğinin bozma kararı oldu. Bu tabii bizim çok takıldığımız bir karar değil. Bu cezaları önemli oranda düşürecek bir görüş. Bundan dolayı istinafta kesinleşen mahkumiyetler açısından Cumhuriyet Savcılığı’nın bir itirazı söz konusu, tabii ki yüksek cezaların düşürülmesi durumu da oldu. Yine Naim Karakaya’nın bazı açıklamaları var davayla ilgili bilgilendirmeler yaptı. Bazı sanıklarla ilgili olarak bu dosyadan tahliye kararı verildi. Diğer dosyalarda tutuklukları devam ettiği için tahliye olamadılar ama bazı sanıklarla ilgili tahliye kararı verildi. Biz bunlara katılmıyoruz. Öncelikle Cumhuriyet Savcısı ve Kulübümüz bu karara itiraz etti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin katılma talebimizle ilgili bir tavsiyesi vardı ilk derece mahkemesine katılma talebimizin kabul edilmeme yönünde. Tabii ki bu ilk derece mahkemesinde dikkate alınan bir görüş olmadı, ondan da bahsetmemiz gerekiyor.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN BURADA SUÇTAN ZARAR GÖRMEDİĞİNİ DEĞERLENDİRMEK ÇOK DOĞRU OLMAZ
Şu an katılma talebimizle ilgili bir sıkıntı söz konusu değil. Çünkü Fenerbahçe Spor Kulübü’nün burada suçtan zarar görmediğini değerlendirmek çok doğru olmaz diye düşünüyoruz hukukçular olarak. Çünkü Fenerbahçe Spor Kulübü’nün telefonlarının dinlendiği, haberleşmenin gizliliği ihlal edilen Sayın Başkanımız, o dönem Yöneticilerimiz ve kulüp çalışanlarımızla ilgili olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nün o zaman ki Başkanı ve Yöneticisi olması sebebiyle yapılan usulsüz dinlemeler söz konusu olması ve kulübümüzün bazı hatlarının ve argümanlarının dinlenmesi sebebiyle zaten burada bir suçtan zarar görmediğini iddia etmek çok doğru olmaz diye düşünüyoruz. Kaldı ki Yargıtay 11 Ceza Dairesi’nde bu hakim savcıların yargılanması devam ediyor orada da verilen zaten bir karar var, katılma talebimizin kabulüne ilişkin. Aslında burada iki Yargıtay Dairesi’nin birbirine farklı görüşü ortaya çıktı biz tabii ki Yargıtay 11 Ceza Dairesi’nin görüşünün doğru olduğunu ve 23 Ağır Ceza Mahkemesi’nin de bu görüşe yakın olduğunu düşünüyoruz.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: MAHKUMİYET ALACAKLARINI VE BİZİM DE TAZMİNAT ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ
Yöneticimiz Fethi Pekin: Hakim ve savcı görevinde oldukları için vakti zamanında yargılanma usulü Yargıtay’da oluyor. Onun için bu diğerlerinden farklı. O da devam ediyor yine kulübümüzün avukatı olarak, Naim Karakaya Bey görevli, Şekip Beyler sıkı takip ediyorlar, biz tabii görevimiz bu. Orada da bazıları zaten firarda o süreç devam ediyor. Mahkumiyet alacaklarını ve bizim de tazminat alacağımızı düşünüyoruz.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: TÜRKİYE’DE EŞİ BENZERİ, EMSALİ YOKTUR. İLK DEFA BÖYLE BİR DAVA GÖRÜLÜYOR TÜRK MAHKEMELERİNDE
Evet, bu dava ile ilgili yaptığımız her programda ifade ettiğim gibi; bu numune bir davadır, Türkiye’de eşi benzeri, emsali yoktur. İlk defa böyle bir dava görülüyor Türk mahkemelerinde. Önümüzde ki ay davada tam üç sene dolacak, Ağustos’un 21’i ya da 23’ü gibiydi. 3 senedir hala ilk derece mahkemesinde sürüyor, karşı tarafın davayı geciktirmeye yönelik bir takım girişimleri oldu ve olmaya da devam ediyor. - İki kere reddi hakim talepleri, son dakika dosyaya bilgiler, belgeler koymak – gibi süreci uzatmaya veyahut bazı belgeler istiyor mahkeme federasyondan, ilgililerden, Trabzonspor’dan. Bunlar ise dosyaları geç veriyorlar ve gecikiyor.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: BU DAVADA KARŞIMIZDA SADECE TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU’NUN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM, BİR KERE ONU CAMİAMIZ İYİ BİLSİN
Dolayısıyla sadece TFF gibi değerlendirmemek lazım, mesela Trabzonspor’a sorduğumuz zaman ‘sen ne kadar UEFA’dan ödül parası aldın?’ dediğimiz zaman; ‘10 sene geçti, kayıtlarımızdan da silindi onun için bu bilgiyi veremiyoruz’ cevabı alıyoruz. Tabii bu cevabın gelmesi de uzun bir süreyi buluyor. Bu davada karşımızda sadece Türkiye Futbol Federasyonu olduğunu düşünmüyorum, bir kere onu camiamız iyi bilsin. 3 kere hakim değişti, 9 duruşma oldu 3 senedir. 10’uncusu, 12 Kasım 2024’de olacak. Bu son gelen hakime göreve geldikten sonra ilk duruşmada son derece kararlı ve süratli bir şekilde 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderdi dosyayı, spor hukuku uzmanları var içlerinde.
Bilirkişi mevzuatında, biraz önce okuduğumuz ifademde aslında şunu demek istiyorum ‘Kişiye ihtisas konusu ya da teknik konular dışında, pür hukuk konusunda o da ihtisas dışında genel hukuk oluyor. Spor Hukuku ihtisas gerektirir. Onda gidebilirsiniz bilirkişiye veya teknik bir konu ya da bu zararın hesaplanması ama diğer konularda aslında takdir ve yetki hakimdedir. Onun için o ifadeyi kullandım ben. Yine işte bilirkişiler ek süre istediler, ek süre verildi. Ona rağmen dün duruşma vardı, dünden bir gün önce yani Pazartesi günü dosyaya bilirkişi raporları girdi. Tesadüfe bakın bir gün önce. Bunlardan bir tanesi zaten katıldığım ve bizim lehimizde olan görüş sundu. Diğeri, tamamen hiç katılmıyorum doğal olarak, o da TFF’nin lehine bir görüş sundu. Bir diğeri de bu benim dediğimi demek suretiyle kendisi spor hukukçusu değil o da haklı olarak ‘Bu mahkemenizin yetkisinde, hakimin takdirindedir dolayısıyla ben rapor sunmayacağım’ dedi. Dün dosyamızın hakimi ona bir hafta daha süre verdi, tekrar talebini yineledi. Dolayısıyla onu bekliyoruz. Tabi bir de bir gün önce geldiği için, çok uzun bilirkişi raporu hepimizin inceleme fırsatı olmadı, hakime hanımda aynı şeyi söyledi zaten karşı tarafta. Biz de aynı görüşteydik. Biz de inceleyeceğiz ve gerekli itirazlarımızı yapacağız.
YÖNETİCİMİZ FETHİ PEKİN: SEN HAKLI OLDUĞUNA YERDEN GÖĞE KADAR BİLİYORSAN YAPMA BUNLARI GEL. HIZLICA GÖRELİM DAVAYI, BUYUR GEL BAKALIM HIZLICA KAZAN
Ben başından beri bir şey diyorum ‘Bu davaya benimle beraber burada emeği olan tüm hukukçular inanıyoruz. Dosyamız da dilekçemizin eki de sonradan da sunduğumuz çok değerli hukuk profesörlerinin görüşleri var, onlarda bizim dediklerimizi birebir yansıtıyor. Ben yerden göğe kadar haklı olduğumuza inanıyorum.’ Ama bu gecikme ve geciktirme zaten neden geciktirmek ister bir insan, zaman kazanmak için. Ama neden zaman kazanmak istiyor, haklıysan neden istiyorsun? Haklıysan neden bel altı şeyler yapıyorsun? ‘Bu hayatın doğal akışına aykırı bir kere, sen haklı olduğuna yerden göğe kadar biliyorsan yapma bunları gel. Hızlıca görelim davayı, buyur gel bakalım hızlıca kazan.’
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: AMAÇLARI SÜRECİ UZATMAK. BİZ ESASA GEÇİRMEK İSTİYORUZ, ONLARDA GEÇİRMEMEK İÇİN ÇABALIYORLAR
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: Reddi hakim herkesin hakkıdır. Belli kanuni şartlar varsa reddi hakim talebinde bulunabilir ama o kadar komik taleplerle geldiler ki, en son olan talepleri şuydu; Hakimin Fenerbahçeli olduğunu iddia ettiler. Dayanakları da yok, hakim soruyor ‘neye göre söylüyorsun bunu’ ona da cevap veremiyorlar. Amaçları süreci uzatmak. Biz esasa geçirmek istiyoruz, onlarda geçirmemek için çabalıyorlar. Aslında en kısa bu işin tabiri bu.
Yöneticimiz Fethi Pekin: Esasa geçtiği an onlar için sonun başlangıcı olacak. Esasa da geçecek, geçireceğiz.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU: FENERBAHÇE’NİN MANEVİ ZARARINI ŞU AN HESAPLAYACAK BİR BİLİRKİŞİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: Ben de inandığımızın davamızın şu aşamasında normal izledik. Onca acı çekilmiş, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ve o dönem Başkanımızın, Yöneticilerimizin masumiyeti Yargıtay nezdinde kanıtlanmış, kesinleşmiştir. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün çekmiş olduğu maddi ve manevi zararlarında bir şekilde tazmin edilmesi gerekir. Bunun başka bir karşılığı yoktur zaten. Onu hep diyoruz, Fenerbahçe’nin manevi zararını şu an hesaplayacak bir bilirkişi olduğunu düşünmüyorum. Başkanımızın en başından beri iletmek istediği bir şey var, diyor ki ‘Biz helalleşmek istiyoruz.’ biz bu davaları açmadan önce gerek Adalet Bakanlığı, gerek İçişleri Bakanlığı’na da sulh başvuruları yapıp helalleşmek istiyoruz.’ Davayı zaten başından beridir götüren Fethi Bey, bizim hukuk ekimizin, destek aldığımız hukuk ofislerimiz bununla ilgili tüm gerekli başvurular yapıldı. Başkanımız devletle davalık olmak istemediğini her seferinde dile getirdi, helalleşmek istediğini söyledi. Ancak bunun yargılama aşamasında sürüncemede bırakılmış olmasını çok masumane görmediğimizi, göremeyeceğimizi söylemek istiyorum.
9. CELSEDE NELER YAŞANDI?
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: 9. celse zaten Fethi beyin de dediği gibi bir gün öncesinden bir rapor dosyaya sunuldu. Rapordaki üç ayrı bilirkişi heyetinin aslında üç kişinin kendi farklı uzmanlık alanları var. Her birinin orada farklı konuda yorum yapması gerekirken TFF adına yorum yapan bilirkişi her konuya girip bütün konularda TFF’nin düşüncesi parelerinde aslında kendisi ile ilgili olmayan konularda dahi TFF’nin düşüncesi parelerinde yorumlarda bulunmuş.
Biraz önce de söylediğimiz gibi bir bilirkişinin söylemiş olduğu şey esasında doğru çünkü kendi uzmanlık alanındaki konuyla ilgili olarak mahkemenin bir karar vermesi gerektiğini söylüyor. Aslında biz de onu söylüyoruz. Orada bizim esasa geçmemiz gerekiyor. Spor hukuku ile ilgili rapor yazan bilirkişi ise bizim haklı olduğumuzu, hakkımızı teslim ediyor. Burada asıl ihtisas gerektiren alan Spor Hukuku. Aslında uzmanlık alanı daha çok usul alanında olan hatta İdare Hukuk Usulü alanında olan bir bilirkişide bütün konularda yorum yapıp, TFF’ye düşüncesi parelerinde bir rapor yazıyor artık burada hakim yine bu işin sonunda kararı kendisinin vermesi gerekecek. Zaten aslında hakimin vermiş olduğu bir karar var esasa geçilmesine ilişkin. Şu an hakim TFF’nin itirazları boyutundaki kısmı geçti, onların bütün itirazlarını ret ederek, Tahkim özelindeki itirazlarını ret ederek esasa geçti. Ufak tefek bazı konulardaki pürüzleri gidermek için bilirkişiler nezdinde bir rapor talebi var. O tarafı da bir sonraki celsede artık aşacağımızı düşünüyoruz çünkü hızlanmak istiyoruz.
Yöneticimiz Fethi Pekin: (10 celsede davayı bitirelim der mi ?) Diyebilir, demesi de gerekir. Zaten kendisi duruşmada çok uzadığını ifade etti. (TFF’ye açılan tazminat davasındaki rakamlar) O rakamlar artabilir özellikle 20 milyon TL kısmı artacaktır. (UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılmama dolayısıyla mahrum kalınan 23.680.000 Euro) burası net. Kesin ve belgeli. Bizim yerimize Trabzonspor’un aldığı ödül parası. Diğeri ise değişken. Orada bir hesaplama yapılacaktır, azalmaz-artar. Bir de tabii bunun faizi söz konusu olacak. Bu rakamlar faizi ve diğer rakamların arttırılması ile birlikte belki iki misline çıkabilir.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA AÇILAN DAVA HAKKINDA
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: İçişlerine açılan dava İdare Mahkemesine açılan bir davaydı. İdare Mahkemesi’nde dava görülürken oy çokluğuyla davanın İdare Mahkemesi’nde görülmemesi yönünde bir karar verildi. Bu Danıştay’da kesinleşti. Davanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi gerektiği oy çokluğuyla karar alındı. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir tazminat davası talebinde bulunduk. İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi yine bir görev kararı verecek. Eğer ki Ağır Ceza Mahkemesi de görevli olmadığını belirtirse Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gidecek. Görevli mahkemeyi Uyuşmazlık Mahkemesi ortaya çıkaracak. Yine itibarın iadesi konusu da söz konusu. Bunların tamamına görevli mahkeme karar verecek.
Yöneticimiz Fethi Pekin: Orada iki detaya değinmek istiyorum. İdare Mahkemesi’nde açtığımız davanın ilk derece aşamasında bunlar çok karşılaşılan durumlar değil. Üç kişilik bir mahkeme heyeti var. Bir başkan ve iki üye. Başkanın karşı oyuyla diğer iki üyenin oylarıyla karar çıktı. Alper beyin Danıştay’da kesinleşti dediği kararda orada 5 üye var. Orada da 3’e 2 çıktı. Fethi Pekin olarak bunlar bana pek olağan gelmiyor. Bunlar hayatın, hukukun olağan akışına aykırı şeyler. Benim mantığıma sığmıyor. Hep böyle bir şeyler karşımıza geliyor.
Alper beyin bahsettiği gibi Ağır Ceza’da görevle ilgili bir karar verecek. Görevli mi, değil mi? Bana sorarsanız değil. Ondan sonra da kim görevliyse daha oraya geleceğiz. Daha kimin görevli olduğu belli değil. TFF’ye açılan davada esasa, bunda daha usule de geçemedik. Daha hiçbir yere gidemedik. (Ekrana gelen rakamlar) Bu rakamlara kimse takılmasın. Burada en önemli şey 1 lira bile kazansak bizim itibarımızın iadesi meselesidir. Bu bir itibar savunmasıdır. İtibarımızın iade edilmesi talebidir. Beni rakam ilgilendirmiyor. Kimin hakkını ödeyebilirsiniz. Aziz Başkanın hakkını ödeyebilir misiniz? Kaç para ile ödeyeceksiniz? Bunun manevi olarak, para ile hesaplanabilecek bedeli yok. Adını koyamıyorum.
Yöneticimiz Alper Alpoğlu: İtibar iadesi ile ilgili husus Fethi Bey'in de ifade ettiği gibi bizim en hassas olduğumuz konu. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında birçok kez geçti. Fenerbahçe’nin ve Cumhurbaşkanının vermiş olduğu mücadele ile belirli noktalara gelindiği…Bu aslında itibarımızın iadesi anlamında pek çok mahkeme kararında geçerli ibareler var ama biz bunu bir mahkeme kararında resmi olarak almak istiyoruz. Bunu da alacağız, inanıyoruz. Hukuki hesap noktasında ben biraz evvel de söyledim. Dünya üzerinde Fenerbahçe’nin manevi zararını hesaplayabilecek bir kişi yok ancak çekmiş olduğumuz acıların bir rakamsal karşılığı olmayacağı gibi bunun bir bilirkişi yönünde hukuki olarak prosedürü budur ki gidip hesaplanacak ve bir rakam ortaya çıkacak. Bu rakam biraz önce de bahsettiğimiz gibi şimdilik derken hukukta fazlaya dair haklar saklı tutulmak kaydı şudur; izleyicilerin daha iyi anlaması açısından söylüyorum. Genel olarak küçük bir rakam talep edilir, bilirkişi raporunda çıkan rakamdan sonra o rakam arttırılır. Hukukçular davaları böyle açarlar. Biz de bu şekilde açtık. Rakam şimdilik düşük bir rakam tabii ki bu rakamlar değil. Bilirkişi raporunun ardından bu teknik bir hesaplama. Detaylı hesaplamalar girecek. Şampiyonlar Ligi’ne katılım hakları olacak, borsadaki değer kayıpları…İçişleri Bakanlığına açılan dava açısından, 2014 Şampiyonlar Ligi’ne katılamamadan doğan zararlar. Birçok böyle aktüel hesaplamaların sonucunda ortaya çıkacak rakam olacak. Bu rakamı da inşallah biz tazmin edeceğiz.
Yöneticimiz Fethi Pekin: Bir ilavem var. Biz baştan beri helalleşmek istiyoruz. Başkanımız da ifade ediyor, Alper bey de ifade etti. Sorarlar, helalleşmek istiyordun da niye dava açtın? Bir de ona açıklık getirelim. Sebebi şu: Biz Fenerbahçe Spor Kulübü’nün seçilmiş Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleriyiz. Bizim görev ve sorumluluklarımız var. Kanunen. Hukukta hak düşürücü süreler vardır. Bu ne demektir? Belli haklarınızı aramanız için belli süreler içerisinde dava açmanız gerekir. Bu hak düşürücü sürelerden ötürü biz bu davaları açmak zorunda kaldık. Aksi takdirde biz şahsen sorumlu olurduk. Sebebi bu. Halen de sonuna kadar da…Yarın da öbür gün de biz devletimizle helalleşmek istiyoruz. Ben bu davayı kazanıp da para tahsil etmek istemiyorum.
4 NİSAN KURŞUNLANMA
Yöneticimiz Fethi Pekin: Aslında bu sürecin içerisinde bir parçası bu. Büyük bir parçası. Birbiriyle direkt bağlantılı, operasyon girişiminde başarısız olunca bu sefer de futbolcularımızı, teknik kadromuzu hatta birkaç yöneticimizi taşıyan otobüsümüze suikast girişimi. Dünyanın neresinde böyle bir şey görülmüş. Bununla ilgili İrfan Coşkun Beyle uzun bir yayın yaptık. Biz bu faillerin kim olduğunu dosyadaki bilgilerden tespit ettik ve sunduk. Onlar da biliyorlar. Suçludur, değildir, onları birileri azmettirmiştir, azmettirmemiştir. Onları bilmiyorum ama faillerin kim olduğu net. Bu dava niye hala faili meçhul? Biz anlayamıyoruz bu dava da değil. Soruşturma aşamasında. Faili meçhul. Öyle duruyor. Hiçbir şey değişmiyor.
ALPER ALPOĞLU: HER KONUMUZUN MAALESEF SÜRÜNCEMEDE BIRAKILMASI SÖZ KONUSU
Söz konusu Fenerbahçe olduğu zaman her konunun sürüncemede bırakıldığını belirten ve otobüs kurşunlanması hadisesine değinen Yöneticimiz Alper Alpoğlu, “Tazminat davamızdan bahsettik, böyle, İçişleri Bakanlığı’na açtığımız davamız böyle, maalesef ki otobüs kurşunlanması hadisesi böyle, federasyona başvurular yapıyoruz, böyle… Her konumuzun maalesef sürüncemede bırakılması söz konusu. Otobüs kurşunlaması olayıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nde bu aşamada bir faili meçhul var mıdır ona bakmak lazım. Bu aşamada, bu büyüklükte bir faili meçhul sanıyorum Türkiye Cumhuriyeti’nde yoktur. Faillerin bulunamaması da Başkanımızın da pek çok kez dile getirdiği gibi bu görevi ifa etmesi gerekenlerin ayıbıdır. Faillerin bulunması gerekir. Böyle bir aşamada böyle bir faili meçhul ve zaman aşımına doğru giden bir süreç var. Dosyada gizlilik kararı var. O da çok enteresan. Niçin var onu da anlamış değiliz. Faili meçhul ama gizlilik kararı var. Böyle bir aşamada böyle bir faili meçhulün Türkiye’de bir örneğinin olduğunu düşünmüyoruz. Zaman aşımına gider bir süreç. Elimizden geleni elbette ki yapmaya gayret ediyoruz ancak biraz bu failleri bulması gereken yetkililerin bu işe daha fazla ehemmiyet vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Alper Alpoğlu’nun açıklamalarına örnekler veren Fethi Pekin ise, “1959 yılı öncesi şampiyonluklarla ilgili dilekçemiz var. Başvurmuşuz. Kaç sene oldu? 3 sene. Hani komisyon kurulacaktı. Nerede o komisyon? Niye kurmuyorsun komisyonu? Kur komisyonu, reddet. Niye kurmuyorsun? Beşiktaş’la oynamadığımız Süper Kupa. Niye oynatmıyorsun? Beşiktaş da oynamak istiyor. Oynamak en doğal hakkımız. Basit bunlar. Davalık meseleler değil. ‘Stadımızın adını Atatürk yapmak istiyoruz.’ diyoruz. Neye sakıncası varmış bunun? Bir tane basit bir yönetmelik midir, tebliğ midir bir şey var. Gençlik ve Spor Bakanı’nın yetkisinde. Meclise gidip de kanun değiştirilmeyecek. Bir cümleyle bu talebimiz olumlu karşılanabilir değiştirmek suretiyle. Yok. Cevap bile verilmiyor. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
“GELECEK SEZON TÜM BRANŞLARIMIZDA TARİHİMİZİN EN BAŞARILI SEZONUNU GEÇİRMEYİ TEMENNİ EDİYORUZ”
Son olarak gelecek sezon tüm branşlarda başarı temennisinde bulunan Yöneticimiz Fethi Pekin, “Tatsız bir program yaptık. Sıkıcı, üzücü, bizi sinirlendiren, sıkan bir süreç bu. Devam ediyor. Mücadelemiz de sonuna kadar devam edecek. Tatlı bitirelim. Başta erkek futbol branşımız olmak üzere önümüzdeki sezon tüm branşlarımızda mücadele edecek sporcularımıza, teknik kadrolarımıza, ilgili yöneticilerimize, idarecilerimize ve çalışanlarımıza, camiamıza tarihimizin her branşta başarılı yılını, sezonunu geçirmeyi temenni ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
Gelecek sezon başarı dileklerinde bulunan Yöneticimiz Alper Alpoğlu ise “Fethi Bey çok güzel dileklerde bulundu. Tüm camiamıza, yeni görevleri ifa edecek yeni Yönetim Kurulu Üyelerimize de öncelikle tekrar başarılar dileyerek tüm branşlarımızda tarihimizin en başarılı sezonunu geçireceğimize inanıyorum ve temenni ediyorum.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Basın Fotoğrafları