3 Temmuz Süreciyle ilgili yeniden yargılama davasında savcı, mütalaasında, Başkanımız Aziz Yıldırım ile Asbaşkanlarımız İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu için önceki hükümlerin iptalini ve beraat talep etti.
3 Temmuz Süreci ile ilgili verilen yeniden yargılama kararı sonrası görülen davada 5. celse, İstanbul Adalet Sarayı Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Yerleşkesi'nde görüldü.
13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, hakim Ahmet Civelek başkanlığında saat 10:30'da başladı. İlk olarak yoklama ve kimlik tespitinin yapıldığı duruşmaya Başkanımız Aziz Yıldırım ile Asbaşkanlarımızdan İlhan Ekşioğlu katılmazken, Asbaşkanımız Şekip Mosturoğlu hazır bulundu. Ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri de duruşmayı takip etti.
Duruşma başlarken Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun'un esasa ilişkin mütalaası mahkeme heyetine teslim edildi ve avukatlara dağıtıldı. Savcı mütalaasında Başkanımız Aziz Yıldırım, Yöneticilerimiz Şekip Mosturoğlu, ilhan Ekşioğlu ve aralarında Tamer Yelkova'nın da olduğu Fenerbahçe'den yargılanan tüm şahıslarla ilgili önceki hükmün iptaline ve beraate karar verilmesini talep etti.
Mütalaa sonrası başkanımız Aziz Yıldırım'ın avukatlarından Profesör Köksal Bayraktar söz alırken mahkeme heyetine beraat taleplerini ileten yazılı bir dilekçe sundu. Dilekçenin son bölümünde şu ifadeler yer alıyordu:
"Müvekkilimiz Aziz Yıldırım, milyonlarca taraftarı olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün başkanlığını on yedi yıldır şerefle, dürüstlükle ve büyük bir başarı içerisine yerine getirmektedir. Aziz Yıldırım başkanlık görevini üzerine aldığı günden bu yana spor kulübüne altmış bin kişilik bir stadyum, otuz bin kişilik kapalı bir spor salonu, onlarca antrenman sahası, deniz sporlarının yapıldığı modern sosyal tesisler ve spor tesislerinin yapılmasına ön ayak olmuş, bunların planlanmasından inşasına ve tamamlanmasına kadar safha safha hem kulübe hem de ülkemize kazandırmıştır.
Gene müvekkilimiz on yedi yıldan bu yana dirayetle hummalı çalışmalarıyla, bitmeyen enerjisiyle, milli ve milletlerarası alanda büyük çabalarla transfer politikasını yürürlüğe koymuş, uluslararası alanda şöhret sahibi pek çok futbolcuyu, basketbolcuyu, voleybolcuyu ve atleti spor kulübü bünyesine aldığı gibi Türk Sporuna da kazandırmıştır. Aziz Yıldırım'ın bu çalışmaları sonucudur ki, bugün Fenerbahçe ülkemizin diğer güzide kulüpleri gibi ön planda pek çok alanda hem milyonlarca taraftarını hem de Türk Sporunu Türkiye'de ve dünyada şerefle temsil etmektedir.
Bunun sonucunda kazanılan her büyük başarıdan, her uluslararası galibiyetten sonra ülkemizin gazetecileri, medya mensupları, düşünürleri, sosyal kurumlarda çalışan kişileri, devlet ve siyaset adamları, bakanları, Başbakanı ve Cumhurbaşkanı, Fenerbahçe'yi defalarca kutlamış; hatta Fenerbahçeli Sporcuların kazandığı başarılar karşısında Kulübün temsilcisi olarak müvekkilimiz Aziz Yıldırım'ı bizzat ziyaret ederek ya da huzurlarında kabul ederek sevinçlerini ve gurur duygularını ifade etmişlerdir.
3 Temmuz 2011 günü müvekkilimize silahlı örgüt lideri yaftası vurulmuş, müsabakalara şike karıştırdığı iddia edilmiş, kısaca müvekkilimizin onlarca senede yarattığı itibarı ve herş eyini adadığı Fenerbahçe Spor Kulübü hedef alınmıştır.
Tüm bu yaşananlara rağmen müvekkilimiz bir gün olsun hukuktan uzaklaşmamış; ceza evine girdiği gün, mahkemeye çıkıp savunma yapacağı günü, savunma yaptığı gün beraat edeceği günü, mahkum olduğu gün hükmün bozulacağı günü büyük bir sabırla beklemiştir. Yargıtay tarafından mahkumiyet hükmü onanınca, "kaçma şüphesi var" gerekçesiyle bir sene tutuklu kalan müvekkilimiz, cezaevine girmek için yurt dışından Türkiye'ye dönmüştür.
Sayın Mahkemenin yargılamanın yenilenmesi kararı sadece hukuki bir karar değil, sabırla adalet bekleyen müvekkilimizin itibarının iadesidir. Müvekkilimizin bu kadar hukuka bağlı olmasının, bu kadar sabırla adalet beklemesinin nedeni masum olmasıdır. Bir suçlu, suçlu olduğunu bilir ve kaçar. Masum ise sadece adaletin peşinden koşar.
Son olarak şu hususu da belirtmek isteriz ki; yargılamaya konu eylemler
2010 - 2011 sezonuna ilişkindir. Bugün suçlamaya konu maçların üzerinden yaklaşık 5 sene geçmiştir. Olaylarda bir şekilde adı geçen futbolcuların bir kısmı başka takımlara transfer olmuştur. Bazı yabancı futbolcular ülkemizden ayrılmış, bazı futbolcular ise jübilelerini yapmışlardır. Yine olaylarda adı geçen menajerler, teknik direktörler yer değiştirmiş, şehir değiştirmiş, ülke değiştirmiş, hatta bazıları meslek değiştirmişlerdir. Geçen beş sene içerisinde şike yapıldığı veya teşvik primi verildiğine ilişkin bir beyanda bulunan kimse olmamıştır.
Yüksek Malumlarınız olduğu üzere günümüz şartlarında ve teknolojisinde, medyada, sosyal medyada, arkadaş ortamında bu kadar ülke gündemini meşgul eden ve toplumsal travmaya yol açan bir olay hakkında sahip olunan bir bilginin saklanması mümkün değildir.
Özetle, müvekkilimiz hakkında TCK.'nın 220. maddesi uyarınca verilen iletişim tespitine ilişkin kararlar ile teknik araçlarla izleme yapılmasına ilişkin kararlar 6526 sayılı yasa dikkate alındığında hukuka aykırı nitelikte olup, Sayın Mahkemenizce verilecek yeni hükümde dikkate alınmaması hukuki bir zorunluluktur. Müvekkilimiz hakkında verilen mahkumiyet kararının gerekçesi; 30 sayfa kimlik tespiti, 80 sayfa İddianame özeti, 130 sayfa tarafların ifade ve beyanlarının özeti, 350 sayfa delil değerlendirmesi ve 100 sayfa hüküm olmak üzere toplam 680 sayfadan oluşmaktadır. Hükme dayanak teşkil eden 350 sayfalık delillerin değerlendirmesine ilişkin bölümün tamamı, hukuka aykırı nitelikte iletişim tespit tutanaklarından ve bunlara ilişkin yorumlardan oluşmaktadır. Bunun dışında başkaca bir delil gösterilmemesi karşısında müvekkilimiz hakkında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 02.07.2012 tarihli 2001/63 E. ve 2012/71 K. sayılı hükmünün iptal edilmesini ve müvekkilimiz hakkında CMK'nun 223/2-b maddesi uyarınca beraat kararı verilmesini talep etmekteyiz."
Duruşmada söz almak isteyen diğer avukatlar da mahkeme heyeti dinlendi ve davada 5.celse sona erdi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Savcı Abdullah Mirza Coşkun'un mütalaasında sanıklar için beraat ettiği davada 6. duruşma, 9 Ekim Cuma günü saat 16.00’da başlayacak. Bu duruşmada mahkeme heyetinin kararı açıklaması bekleniyor.