KULÜP

Başkanımız Ali Koç, TFF başkanlık seçiminde konuştu

01 Haziran 2019 Cumartesi 14:00

Başkanımız Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Ankara'da gerçekleştirilen Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda bir konuşma yaptı.

Türk futboluna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkanımız Ali Koç, çok önemli açıklamalar yaptı. Başkanımızın konuşması şu şekilde:

Büyük yatırımlarla yapılan tesislerden çok daha önemli sorunlarımız var

“Göreve geldiğimizden beri Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılara değindik. Biraz evvel sayın Bakanımız güzel taraflarını, eksik kaldığımız tarafları anlattı. Biraz evvel UEFA Temsilcisi tesislerimizden bahsetti. Gönül isterdi ki Türk futbolunun ne kadar ilerlediğini, altyapıdan ne kadar çok oyuncu çıkardığını, altyapı yatırımları yaptığını, uluslararası başarılarından bahsetsin de tesislerden daha az bahsetsin. Bize sorarsanız Türk futbolunun çok daha acil problemleri var. Bu kadar lüks, büyük yatırımlarla yapılan tesislerden çok daha önemli, sorunlarımız var. Gönül ister ki dünya, Avrupa ve bizler aramızda Türk futbolunun gelişiminde biraz evvel saydığım önemli unsurları konuşabilelim.

Avrupa’da hem bütçesel olarak hem de fiziki anlamda hiçbir federasyona nasip olmayan imkanlara sahibiz

İçinde bulunduğumuz durum iyi değil. Avrupa’yla aramız ciddi anlamda açılıyor. Yaşlı bir lige sahibiz, en yaşlı takımlar bizde, yüksek maaşlar veriyoruz, mali yapı ortada. Sayın başkanın da dediği gibi deniz bitti. Bunu nasıl çözeceğiz bilmiyorum. Devletimiz inşallah bize yardımcı olacak. İnşallah yeniden yapılandırma en kısa zamanda olur. Yani haziran ayının sonundan sonra bizim için, Trabzonspor için pek kıymeti harbiyesi de kalmıyor. UEFA, 31 Mart dedik, olmadı, şimdi haziran sonuna kadar süre verdi. İnşallah o süreye kadar tamamlayabiliriz. En az genç oyunculara süre veren ligiz, en az genç oyuncu yetiştiren ligiz, en az alt yapılara yatırım yapan ligiz. Buna mukabil en yeni statlara sahibiz, Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi. Buna mukabil Avrupa’da hem bütçesel olarak hem de fiziki anlamda hiçbir federasyona nasip olmayan imkanlara sahibiz. Böyle baktığımız zaman ciddi sorun var. Hepimiz sorumluyuz, tüm paydaşlar sorumluyuz ama bana sorarsanız bunun bir numaralı sorumlusu Türkiye Futbol Federasyonlarıdır.

Bu federasyonu Fenerbahçe Spor Kulübü olarak son şans olarak görüyoruz

Nihat beyle yaptığım özel toplantılarda da kendisine, 'Bu son şansımız' dedim. Yapısal reformları, ihtiyaç duyduğumuz yatırımları, zihniyet değişikliğini, atılımları, marka yönetimini, teknoloji yönetimini, altyapılara yatırımları, adil rekabet ortamının sağlanması için bu federasyonu biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak son şans olarak görüyoruz. İnşallah bu şansı iyi değerlendirebilirsiniz.

Mevcut kurallar uygulansaydı, mali durum hiçbir zaman bu noktaya gelmezdi

Bugüne kadar soruyorum delegelerimize, futbol endüstrisinin en önemli paydaşları bu odada bulunan insanlar. Futbolcu gelişimi için, altyapı gelişimi için, antrenör gelişimi için, hakem gelişimi için, kulüplerin gelişimi için neler yaptık, nasıl mesafeler kat edebildik? Evet, mali açıdan çok sıkıntıdayız dedik, yeni talimatnameler, yeni, yapılandırma… Ama mevcut kurallar uygulansaydı, mali durum hiçbir zaman bu noktaya gelmezdi. Evet, biz yöneticiler de kulüplerimizi iyi yönetmedik bu noktaya gelinmesinde ama sonuçta bu işteki regülasyonu sağlayan federasyon.

Federasyonumuz idari, mali ve hukuki bazı konularda zafiyet gösterdiği için hem kulüpler hem de federasyonumuz zora sokulmuştur. Burada sıkıntılar vardır. Bir tanesi beIN ile yaşadığımız 80 milyon dolarlık sıkıntılı bir durum. Tahkime gitti, tahkimden 3-0 aleyhimize çıktı. Tahkim ne demektir; her iki tarafın bir hakemi olur, bir de ortada bir hakem olur. 3-0 çıkması mümkün değildir. En kötü şartlarda 2’ye 1 çıkar. Federasyonumuzu, ülkemizi temsil eden avukatlar, hakem ne yaptı? Nasıl bir yazılı görüş verdi? Niye bizim aleyhimize oy kullandı? Biz bunu ilerleyen günlerde daha detaylı anlatacağız.

Tazminat, kulüplerin parasıdır

Eski bir milli takım antrenörüyle yollar ayrıldı, federasyonumuz ona tazminat ödemek zorunda kaldı. Bu tazminat kulüplerin parasıdır. Halbuki federasyon çalışanı olan ve federasyonun yedek yedek yönetim kurulu üyesi olan biriyle arasında geçen itilaf… Detayına girmeyeceğim, hepinizin bildiği konu. İş kanunlarına göre federasyonumuza 6 gün içinde hakkını kullanarak işten çıkarma ve tazminat vermeme imkanı sağlarken niye bunlar uygulanmadı? Federasyonumuz niye tazminat vermek zorunda bırakıldı? Bunları da ilerleyen günlerde Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ifade edeceğiz.

Niye kurullar içinde kendi adamlarımızı atamak için lobiler yapmak durumundayız?

Bugün Türk futbolunda başarı için kurullarda ne kadar hakimiyetiniz olduğu, ne kadar gücünüz olduğu soruluyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Kurulların bir standart çerçevesinde belli mantık çerçevesinde değil, kimin sesi daha çok çıkıyorsa, kimin gücü daha fazlaysa o şekilde karar veriyor demektir aslında. Niye Türk futbolunun oyuncuları takımlar, kulüpler, kurullar içinde bir lobisi olması gerekiyor? Niye kurullar içinde kendi adamlarımızı atamak için lobiler yapmak durumundayız? Niye kurullar belli bir standart çerçevesinde adil rekabet ortamını sağlayamasın? Başka ülkelerde sağlanıyor. Bunlara da ilerleyen günlerde değineceğiz.

Yeniden yapılanmanın, zihniyet değişiminin, liyakat üzerine kurulu bir sistemin, artık gündeme gelmesi lazım diye düşünüyoruz

Futbol milyonları ilgilendiriyor ama düzgün yönetilmediği için milyonları kutuplaştıran bir noktaya gelmiş vaziyette Türk futbolu. Dünya koşar adımla, bilhassa Avrupa futbolu gelişmekte. Hem ekonomi büyümekte, globalleşmekte, takipçi, sayıları, satılan forma sayıları artmakta. Bugün Avrupa’da 3-4 sene sonra değişecek Avrupa kupalarının yeni formatları konuşuluyor. Biz federasyon olarak ne kadar bu tartışmaların içindeyiz. Ayrı görüşler var ama bir gerçek var ki; hangi görüş galip çıkacaksa hepimizi, bilhassa büyük kulüpleri ilgilendirecek bir konu var. Bizim pozisyonumuz nedir? Dünya bunu konuşurken biz hala hakem hataları, MHK başkanı kimmiş? VAR doğru mu, yanlış mı kullanıldı? Avrupa’dan men edilecek miyiz? Transfer yasakları gibi konularla iç içeyiz. Evet, sıkıntılarımız var. Sıkıntıların nedenlerini hepimiz biliyoruz, gündeme getirmek istemiyoruz fakat artık bir reform, yeniden yapılanma, yapısal reformların, zihniyet değişiminin, liyakat üzerine kurulu bir sistemin, insanların becerileri, kapasiteleri çerçevesinde federasyonumuza atandığı, eş, dost, ahbap ilişkileri içinde olmayan bir sistemin artık gündeme gelmesi lazım diye düşünüyoruz. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok. Bizim önümüzde olan ülkelerin neler yaptığı ortada. Bunların hangisi bize nasıl uyar, sadece uyarlamamız gerekiyor. Bunu yapmak çok da zor değil.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu seçimlerin özelinde yaptığımız görüşmelerde bir kişiyi dahi yönetim kurullarına önermedik, tavsiye etmedik

Yeter ki Türk futboluna katma değer yapmak isteyecek niyette insanlar olsun. O kapasitede insanlarla bunu yapmak çok çok kolay. Biz bunu hak ediyoruz, genç bir nüfusumuz var. Dolayısıyla Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu seçimlerin özelinde yaptığımız görüşmelerde bir kişiyi dahi yönetim kurullarına önermedik, tavsiye etmedik. Sadece zihniyet değişmeli, eski zihniyetin devamı olacaksa biz seçimlere katılmayacağız dedik. Nelerin olmaması gerektiğini söyledik ama hiçbir şekilde bir isim üzerinde dahi talebimiz, ricamız, teklifimiz olmamıştır. İleriye dönük olarak da federasyonlar, federasyon yönetim kurulları oluşurken bence onlar da gerçek anlamda katma değer sağlayabilecek futbolcular, yöneticiler, marka yöneticileri, pazarlamacı, iletişimci gibi kriterlere bakarak yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak üzerimize düşen ne görev varsa samimiyetle yanınızdayız

Yeni yüzler var, taze kan var. Tekrar Nihat beye ve ekibine, ‘Yolunuz açık olsun’ diyorum. Başarılı olacağınızdan eminim. İnşallah siz ve yönetim kurulunuz başarılı olursunuz. Biz de Fenerbahçe Spor Kulübü olarak üzerimize düşen ne görev varsa samimiyetle yanınızdayız hatta bir adım öteye gideyim, emrinizdeyiz. İnşallah hep beraber hepimiz aynı gemideysek bu değişimi hep beraber sağlayabiliriz.”