Yeni transferlerimizden Norveçli oyuncu Joshua King, sabah saatlerinde Can Bartu Tesislerimizde gerçekleştirilen antrenmanın ardından düzenlenen basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bu forma ile oynayacağım ilk maç için sabırsızlanıyorum
Kulübümüze transferinden sonraki dönemi ve takımımızın hazırlık sürecini değerlendirerek sözlerine başlayan, “Benim açımdan ilk günlerim gerçek anlamda harika geçti. Buraya kısa zaman önce geldim ve takımdaki herkes tarafından çok iyi bir şekilde karşılandığımı söyleyebilirim. Gerek teknik direktör tarafından gerekse buradaki çalışanlar tarafından, herkes tarafından çok iyi bir şekilde karşılandım. Dolayısıyla bu da beni mutlu etti. Çalışmalarımızı çok sıkı bir şekilde sürdürüyoruz. Zaten yüksek seviyelere çıkmak için gerekli olan şey sıkı bir şekilde çalışmaktır, biz de bunu gerçekleştiriyoruz. Maçlar için sabırsızlanıyorum, bu forma ile oynayacağım ilk maç için sabırsızlanıyorum ve önümüzdeki haftaları bekliyorum.” dedi.
Kariyerimde oynamış olduğum en büyük camia olarak ifade edebilirim
Özellikle sosyal medyada oğlunun Fenerbahçe formalı fotoğraflarının oldukça ses getirmesine dairse Norveçli futbolcu, “Açıkçası Norveç’teki en iyi arkadaşım 8 yaşından bu yana tanıdığım olan arkadaşım ve Türk. 3-4 yıl önce de oğluma Fenerbahçe forması hediye etmişti. Ve bana bir gün inşallah Fenerbahçe’de oynayacağımı söylemişti. Bahsetmiş olduğum Türk arkadaşım çok iyi bir Fenerbahçeli ve netice itibarıyla ben de buradayım, Fenerbahçe’deyim. Bu rüya, bu istek açıkçası gerçekleşmiş oldu. Ben burada olduğum için çok mutluyum. Çok büyük bir camiada olduğumu söyleyebilirim. Kariyerimde oynamış olduğum en büyük camia olarak ifade edebilirim, tabii bunun içerisinde Manchester United da var ama Manchester United’da çok fazla top oynayamadığım için, süre alamadığım için dolayısıyla oynamış olduğum, oynayacağım en büyük camia olarak Fenerbahçe’yi söyleyebilirim. Benim adıma ekstra özel bir duygu çünkü bahsetmiş olduğum gibi en iyi arkadaşım Türk ve çok iyi bir Fenerbahçeli. Benim açımdan da mutluluk verici. Bu aynı zamanda bende baskı da uyandırıyor, çünkü kötü oynarsam zannediyorum ki arkadaşım beni mahvedecek (Gülüyor).” şeklinde konuştu.
Amacım takımıma yardımcı olmak
Pozisyon tercihinden ziyade önemli olanın takıma yardımcı olmak olduğunun altını çizen Joshua King, “Ben genel anlamda her zaman santrfor oynamıştım ama çok yönlü bir oyuncu olduğumu da söyleyebilirim. Bournemouth’tayken daha çok 10 numara pozisyonunda da oynamıştım ve 4-3-3 formasyonunda oynarken sol tarafta da görev aldım. Hem Bournemouth’ta hem de Watford’da sol bölgede oynadım. Bunun dışında formasyona göre de değişebilen bir şey oynamış olduğum pozisyonlar. Aynı şekilde santrafor arkası da oynamıştım. 4-3-3 pozisyonunda sol tarafta da oynamıştım, kenar oyuncusu olarak da oynamıştım. Söylemiş olduğum gibi çok yönlü olarak farklı pozisyonlarda oynayabiliyorum. Bunun dışında sol veya sol kenar olarak veya merkez oyuncusu olarak da oynamış olduğum zamanlar vardı. Dolayısıyla bu tip pozisyonları oynamaya alışığım ama ana pozisyon olarak soracak olursanız santrafor olarak oynamaktan daha çok keyif alıyorum. Çünkü santrafor oynadığım zaman defansın arkasına koşu yapmayı seviyorum ve oralarda takımım için gol imkanı yaratmayı seviyorum. Burada önemli olan şey hocanın benden isteği, benden beklentisidir. Hoca benden sağ bek oynamamı isterse, sağ kanat oynamamı isterse tabii ki de orada da oynarım. Amacım takımıma yardımcı olmak.” diye konuştu.
Ben burada en iyi sezonumu geçirmek istiyorum
Geçmiş yıllarda Manchester United forması giymiş olmasının ötesinde şu an Fenerbahçe’de olduğunu ve burada en iyi sezonunu geçirmek istediğini vurgulayan Joshua King, “Ben, Manchester United’a 16 yaşımdayken gitmiştim ve siz de takdir edersiniz ki o dönemki Manchester United’ın kadrosu oldukça iyi bir kadroydu, dünyanın en iyi kadrosu diyebilirim; Ronaldo, Berbatov, Tevez, Rooney gibi oyuncular vardı. Dolayısıyla benim de o kadroda yer bulma şansım bir anlamda zor olmuştu. Ancak bu tabii ki kariyerimin sonu anlamına gelmiyordu, ben de başka kulübe gittim. Manchester United’dan başka bir kulübe gittiğimde her oyuncuda olduğu gibi eski takımınıza karşı oynadığınızda ekstra bir motivasyon oluşuyor. Öyle zannediyorum ki farklı takımlarda Manchester United’a karşı oynarken 4 ya da 5 gol atmıştım. Elbette ki Manchester United’a saygım sonsuz çünkü oradaki akademide geçirdiğim zamanların benim kariyerimde çok olumlu etkisi vardı. Şu anda Fenerbahçe’deyim. Çok fazla şey konuşmak istemiyorum. Ben burada en iyi sezonumu geçirmek istiyorum. 30 yaşındayım ve bir santrafor için 30-31-32 yaşları oldukça verimli yaşlardır. Keşke Fenerbahçe’ye daha önce gelebilseydim ama süreç bu şekilde gelişti. Benim şu anda tek temennim takımıma, hocama yardımcı olabilmek ve elbette ki taraftarları mutlu edebilmek. Ben burada en iyisini ortaya koyarak ki hep birlikte ortaya koyacağımız performansla başarıya giden yolda katkı sağlamak istiyorum.” diye konuştu.
Şu an itibarıyla takım olarak Dinamo Kiev maçına odaklandığımızı söyleyebilirim
Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turundaki rakibimiz Dinamo Kiev ile oynayacağımız maçlara odaklandıklarını dile getiren King, “Şu an itibarıyla takım olarak Dinamo Kiev maçına odaklandığımızı söyleyebilirim. Ben 3-4 gün önce buraya geldim ve takımla henüz iki antrenman yapabildim. Söyleyeceğim şu ki, 10-12 yıldır profesyonel olarak futbolcuyum ve bu süre zarfında yaptığımız idman şeklinin görmüş olduğum en yüksek idman seviyelerinden bir tanesi. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Teknik direktörümüz oldukça detaycı ve her konuda detaylara önem veren bir isim. Fitness, taktik antrenmanlar ve pozisyon anlamındaki konularda oldukça detaylı bir teknik adam. Elbette ki bizlerin de %100 bir şekilde bu maç için hazır olması gerekiyor. Benim birazcık daha zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Şu an Dinamo Kiev maçına odaklandık ve şans orada, ihtimaller orada bizleri bekliyor olacak. Bizler de Polonya’ya gidip bütün savaşımızı, bütün gücümüzü ortaya koymak istiyoruz. Benim Şampiyonlar Ligi’nde toplam 7 dakikalık bir sürem var ve çocukluğumda bu yana hayalim Şampiyonlar Ligi’nde top koşturmak. Her maç bizim açımızdan önemli, şu anda oynayacağımız maç Dinamo Kiev maçı ve sabırsızlıkla orayı bekliyoruz. Biz, takım olarak iyi olduğumuzu düşünüyoruz ve elimizden gelenin en iyisini göstereceğiz.” dedi.
Joshua King, bir dönem Watford’da forma giyen eski futbolcumuz Ozan Tufan’la bilgi alışverişi yapıp yapmadığına dair soruya, “Ozan Tufan benim kardeşim, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Watford’a geldiğinde İngilizcesi çok iyi bir durumda değildi. Onu gördükten sonra ben kendimi de düşündüm ve benim de ilk zamanlarım aynı, o şekildeydi. İngilizcem vardı evet ama çok iyi bir durumda değildim. Çünkü İngiliz aksanına alışmak da biraz zaman alıyordu. Sonrasında Ozan Tufan’la kaynaşmaya başladık ve ona ‘Neye ihtiyacın olursa olsun bana söylemen yeterli’ diye bahsetmiştim. Aynı şekilde onu Türk restoranlara götürdüm, Londra’da bilinen Türk insanlarla tanıştırmış oldum ve neticesinde iyi bir arkadaşlık kurduğumuzu düşünüyorum. 2-3 ay sonrasında da ona Fenerbahçe’yi ve buranın nasıl bir yer olduğunu sordum ve bana ‘Senin Fenerbahçe’ye gitmen mükemmel olacaktır’ dedi. İletişimimiz de her zaman devam etti. Hatırlarsınız ocak ayında o geri dönmüştü. Ben kendisine çok saygı duyuyorum. Kaliteli bir futbolcu ve onun için elbette en iyisini diliyorum." şeklinde cevap verdi.
Ben buraya başarmak için geldim
Premier Lig’den gelen oyuncuların Türkiye Ligi’ne bakışına dairse Joshua King, “Mental bir durum ve sizin yaşam şeklinizle alakalı bir şey. Dolayısıyla yaşam tarzını daha çok düşünüp iş etiğini aksatırsanız bu sizin için bir problem olabiliyor. Ben de aynı şekilde burada oynayan oyuncuları biliyorum, onların performanslarını iyi hatırlıyorum. Linnes, Omar, Sörloth gibi oyuncular buraya geldikten sonra çok yüksek seviyede performans gösterdiler. Takımlarına yardımcı oldular ve iyi işler yaptılar. Ben de aynı mantaliteye sahibim ve büyük bir hırsla burada çalışmak istiyorum. Çok iyi bir hocaya sahibiz, çok büyük bir camiada olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun yanı sıra taraftarlarımız çok tutkulular. Tıpkı ikinci bir din gibi Fenerbahçe’ye tutkuyla sarılıp, kulübü çok fazla seviyorlar. Ben de burada olduğum müddetçe her şeyimi vermek istiyorum. Ben buraya dudaklarımın arasına puroyu almak için ya da burada tatil yapmak için bulunmuyorum; ben buraya başarmak için geldim. Bunun için de çok mutluyum. Şu anda verdiğim karardan dolayı %1 dahi şüphem yok.” diyerek sözlerini noktaladı.
Basın Fotoğrafları