Başkanımız Ali Koç, Medipol Başakşehir maçının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Başkanımızın açıklamaları şu şekilde:
Maçla ilgili Başkanımız, “Göksal başkana ve Başakşehir kulübüne teşekkür ederiz, bizi çok güzel ağırladılar her zaman olduğu gibi. Onları da kutlarım, net bir galibiyet aldılar. Hak ettikleri bir galibiyet aldılar. Bir yerde onların şanssızlığı dönecekti, bize rastladı. Onları tebrik ediyorum. Bize gelince, evet beklemediğimiz bir sonuç. Biz de bir yerde kötü bir maç çıkaracaktık, yenilecektik. O da bugüne rastladı. Böyle bir yol kazasının erken gelmesine olumlu açıdan bakmak gerekirse bize iyi bir ders alabileceğini düşünüyorum. Perşembe akşamı Frankfurt’ta zor bir maç oynadık, iyi top oynadık. O yüzden hem teknik kadroyu hem de futbolcularımızı tebrik ediyoruz. Orada hem fiziken hem de duygusal açıdan hem yıpranma hem de boşalma oldu. Ondan sonraki maçların zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle Türk takımları arka arkaya maçlarda sıkıntı yaşayabiliyorlar. İyi oynamadık. Rakamlara baktığımız zaman aslında maçın sonucuyla bağdaşmıyor. Topa sahip olma, pas oranları, orta, gol pozisyonları, kaleyi tutan şutlar, topa sahip olma… Ama demek ki etkin futbol oynamamışız ki bütün bu rakamlar lehimize olmasına rağmen 2-0 mağlubiyetle dönüyoruz. Olabilir. Panik olacak bir durum yok. Takıma, hocamıza çok inanıyorum. Doğru yolda olduğumuza inanıyorum. Az evvel aşağıda arkadaşlarla soyunma odasındaydım. Bu gece yatacaklar, kafalarında maçı yaşayacaklar, yarın yepyeni bir gün başlıyor. Perşembe günü oynayacağımız Giresunspor maçına odaklanacağız. Tabii üzüldük. Devam ettirmek isterdik, iyi futbolumuzla 3 puanı almayı ama olmadı. Başakşehir’i tekrar kutluyorum. Bizim için sıkıntı olacak bir durum yok. Öncelikle kendime sonra camiama söz vermiştim; savaşan, mücadele eden, bu formanın hakkını sonuna kadar, terinin son damlasına kadar verecek, savaşacak, bu camianın sporcusu olmanın ne demek olduğunu, bu çubukluyu taşımanın ne demek olduğunun bilincinde olan futbolculardan bir takım yaratacağız demiştik. İlk dönemdeyiz, çok erken daha. Ama şu ana kadar gördüğüm, arzuladığım bir noktaya hızla geldik. İnşallah bunu güçlendirerek sürdürebiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Maçlarda oyunun fazla durmasıyla ilgili de konuşan Başkanımız, “Bu söyleyeceğim bugünkü maçın skoruyla alakalı değil. Bugün de bir nebze yaşandı. Antalyaspor maçında çok çok yaşandı. Sivasspor maçında fazlasıyla yaşandı. Buna federasyonumuzun, MHK’nin ve Kulüpler Birliği’nin tüm kulüpler adına bir ses çıkarması lazım. Oyun bu kadar çok durmaz. Oyunu yavaşlatmanın, zaman geçirmeye yönelik hareketlerin bu kadar rahat yapıldığı tek lig herhalde biziz. İstatistikleri tam bilmiyorum. Biliyorsunuz en yaşlı lig bizdik. Şu an 1 değilsek de en fazla 2’dir. Bununla beraber en az top oynanan, topun oyunda kalma süresinin en az olduğu liglerden biri de biziz. Hakemlerin buna müsaade etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, bu maçla ilgili bir serzeniş değil. Bu maçta da sonlara doğru yaşandı. Düşünün ki top toplayıcılarımıza bile, gencecik çocuklara bile rakibin topunu oyuna yavaş sokmayı öğreten bir kültürdeyiz. Çocuklara bile hile yapmayı bu yaşta öğretiyoruz. Hem biz kulüpler olarak sesimizi çıkarmalıyız, federasyonun bu konuya eğilmesi lazım ve bununla beraber MHK’nin de hakemleri oyunun akışını sağlayacak –ders mi eğitim mi ne derseniz- vermesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Frankfurt maçında mükemmel bir hakem yönetimi seyrettik. Oyun ne kadar akıcıydı. Evet, bizim VAR’dan penaltımız tekrarlanmalıydı diye düşünebilirsiniz, doğrudur, o VAR’dan gelen bir karar. Hakem üçlüsünün ne kadar iyi bir maç. yönettiğini gördük. Bizim de bundan eksik kalmamamız lazım. Sivasspor maçında oyun 45 dakika oynanmış. Saatlerce arkadaşlar izlediler. 12 dakika maç durmuş, 7 dakika uzatma verdiler. Ya maçı durdurmamak üzere hakemlerin müdahale etmesi lazım, kartsa kart vermesi lazım. Ya da oyun duruyorsa durduğu süreyi uzatmalara eklemesi lazım. Hızlı oynayan büyük, favori takımların dezavantajına olan bir durum. Futbolun marka değerine zarar veren bir olgu. Buna değinmek istiyorum. Tekrar üzerine basıyorum, Başakşehir’i kutluyorum. Fazlasıyla hak ettikleri bir maç. Rakamsal olarak çok daha üstün gözüküyoruz ama demek ki topu etkin kullanamamışız. Oyuncularımıza geçmiş olsun diyorum. Onların böyle bir maç kaybı için kredileri vardı. Yarın sabah toparlanıp işimize bakacağız.” dedi.
Bugün Kulübümüz tarafından yapılan açıklamayla ilgili ise Başkanımız Ali Koç, “Açıklamamız her şeyi ifade ediyor. Federasyon yöneticisiyle konuştuk, o da anlam veremediğini ifade etti. Federasyonla neyi konuşsak, hangi serzenişte bulunsak ‘haklısınız’ diyorlar ama bir şey değişmiyor. Çok basit bir mantıkla işe yaklaşıyoruz. Çok şükür bugün hakemlik bir şey olmadı. O yüzden konuya daha rahat değinebiliriz. Bizim için değil, herkes için bu geçerli. Dün 19.00-21.00 arası bir maç 10 km üzeri koşulmuş. Hakem gece mi geldi, gündüz mü geldi, bilmiyorum. Gece geldiyse havaalanına git, 23.00 sonrası uçak, 1 saat önce git, uç, eve git, geç yat veya sabah erken kalk, yine uç… Bu doğal olarak her insanda olacağı gibi hakemde de yorgunluk yaratır. Yorgunluk ne demektir? Karar reflekslerini etkileyebilir, odaklanmayı etkileyebilir. Ne gerek vardı diye sorduk. Hakem dün İstanbul’da maç yönetmiş olabilir, bir nebze anlayabilirim. Üzerine basarak şunu söylemek istiyorum; saha hakemleri, VAR hakemleri ayrı olmalı. Federasyon bunu bu seneye yetiştiremese bile planlamasını yapıp önümüzdeki sezona kesinlikle yetiştirmeli. Öyle olursa böyle durumlarla karşı karşıya kalmayız.” diye konuştu.
Sosyal medyada yaratılan algıyla ilgili soru üzerine ise Başkanımız Ali Koç, “Galatasaray’da ne oluyor bilemem, açıklamalarını da görmedim ama bizim özelimize bakarsak daha hiçbir şey kötü değilken başladı. Bu bilinçli yapılan bir olay. Başlatanlara baktığınızda şirketler var. İlk saniyesine kadar, ilk kurşunun atıldığı noktaya kadar takip etmek mümkün. Buraya girdiğin zaman çoğunlukla trol hesaplar, çoğunlukla yeni açılmış hesaplar olduğunu görüyorsunuz. Bu tamamen tribünlere yönelik, bizi yıpratmaya yönelik ve gerçekten Fenerbahçe’nin 5-6 ay sonra çok kötü gidip Fenerbahçe’de bir kriz ortamı oluşup kongre ümidi eden bir kadro var. Dolayısıyla bu her olumsuz sonuçta ortaya çıkacaktır. Sivasspor maçında maçtan sonra hep beraber gördük. Pusuya yatıp bekleyen bir ekip var. Yalnız birden fazla ekip, tespitlidir hepsi. Zaten bir tanesi seçim öncesi açıkladı neler yapmak istediklerini. Fenerbahçeliyim deyip de Fenerbahçe’nin kötülüğü üzerine kendi hayatlarındaki öncelikleri şekillendirenler gerçekten Fenerbahçeli olamazlar. Camiamıza özel olarak şunu da söylemek istiyorum; iki maç. iyi gidiyor, şampiyonluk naraları atanlar, bir maç kötü gidince yerden yere vuranlar zaman zaman aynı insanlar olabiliyor. Bu işin maliyetinde olan bir konu sosyal medyadaki yaşananlar. Bizimkini özellikle yakından takip etmenizi sizlerden rica ediyorum.” cevabını verdi.