Başkanımız Ali Y. Koç, Türkiye’nin ilk basketbol müzesi “Fenerbahçe Basketbol Müzesi”nin açılışında konuştu. Basketbol şubemizin kuruluşundan bugüne kadar emeği olan herkese teşekkür eden Başkanımız, Fenerbahçe Basketbol Müzesi ile ilgili de bilgi verdi ve katkısı olan isimlere tek tek teşekkür etti. Başkanımız Ali Y. Koç'un açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:
“Sayın İmamoğlu’na öncelikle bizi yalnız bırakmadığı için ve konuşması sırasında Fenerbahçe değerleri ve Fenerbahçe’nin bu ülke ve cumhuriyet için neler ifade ettiğini ifade ettiği için de çok çok teşekkür ediyorum. Her şeyimiz olan Kadıköy’ün Belediye Başkanı Sayın Şerdil Dara Odabaşı’na da burada olduğu için teşekkür ediyorum. Bizi zaten hiç yalnız bırakmıyor.
İstanbul Gençlik ve Spor Müdürümüz Burhanettin Bey burada, geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Ataşehir Kaymakamımız (İsmail Hakkı Ertaş) da buradaydı. Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Sayın Uğur Dündar’a hoş geldiniz diyorum. Bizi yalnız bırakmayan Sayın Vefa Küçük’e de teşekkür ediyorum.
Bu müzenin yaratılmasında emek veren bütün bu kupalarla, başarılarla bir spor kulübü olursunuz. O başarılarda imzası olan eski fotoğraflarda da gördünüz pek çok sporcumuza bizi yalnız bırakmayarak buraya geldiği için onlara da özellikle teşekkür ediyorum. Tüm misafirlerimize ve değerli basın mensuplarımıza bu güzel ve özel günümüzde bizlerle beraber olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bu güzel ve tarihi gün için teşekkür edecek çok kişi ve kurum var. Bunlara Sertaç Bey bir nebze değindi. Ben de değineceğim.
Türkiye’nin en büyük spor kulübü olan Fenerbahçemizin az önce de anlatıldığı gibi 1913’ten bugüne devam eden bir basketbol tarihi var. Bunlarla beraber başarılarla ve güzel anlarla; gururla dolu tarihimizi gelecek nesillere bırakmak, gelecek nesillerin geçmişi daha iyi anlamalarını sağlamak için bir basketbol müzesi fikri ortaya atılmıştı. Bu fikrin gerçekleşmesi neticesiyle de hep beraber buradayız.
100 yıl boyunca camiamızda ve Türk sporunda ikon olmuş çok büyük sporcular formamızı giydi. Çok değerli antrenörler bu camiaya, bu formaya hizmet ettiler ve mesai harcadılar, tarihe iz bıraktılar. Aslında onlar başarılarıyla ve kupalarla dolu tarih yazarken, duruşlarıyla da Fenerbahçe’nin basketbol kültürünü oluşturdular.
Fenerbahçe, yıllarca basketbola hizmet etti ama bir gerçek var ki yüz yılı aşkın tarihimizin en başarılı dönemleri ise kuşkusuz ki 2000’li yıllarda başladı. Erkek basketbolda üst üste gelen şampiyonluklar, kupalar, son olarak 2017’de kazandığımız EuroLeague şampiyonluğuyla başarılarımız taçlanmış oldu.
Kadın basketbol, burada da futboldaki gibi durum var. Resmi şampiyonluklar var. Sayılmaya başlamadan önceki tarihten evvelki şampiyonluklar var. Hepsini birleştirdiğiniz zaman 19 şampiyonluğumuz var ama resmi şampiyonluklara baktığınız zaman 1998-99’dan bugüne geçen 24 senenin 16 senesinde Fenerbahçe Kadın Basketbol Şubesi, lig şampiyonu olmuştur. EuroLague’de 4 kere final oynadık, 5 yıllık başkanlığım süresince bildiğiniz gibi çok acılar çektik. Ama benim için sorsanız en acısı neydi, en son bu salonda defalarca fark atarak yendiğimiz bir takıma kendi sahamızda kupayı vermek oldu ama inşallah bu sene onu telafi edecek bir takım kuruldu. Onun için de Kemal Bey ve ekibine başarılar diliyorum.
1907 Fenerbahçe Derneği’ne özel bir parantez açmak istiyorum. Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız son derece başarılı bir şekilde yüksek bir aidiyet duygusuyla, bir kısmı burada olan arkadaşlarımızla, Fenerbahçemizi temsil ediyorlar. Ben başkan olurken hayallerimden bir tanesi Fenerbahçe’nin engelli sporlarda da şubelerin olmasıydı. Bu hayalimiz hem 1907 Derneği sayesinde hem de Genel Kurulumuzun bize verdiği onay sayesinde gerçekleşti. Resmiyete kavuşmadan önce takımımız 2018-2019 sezonu itibarıyla 1907 Fenerbahçe Engelli Yıldızlar SK adıyla ligde mücadele etmeye başladı ve aynı sezonda hem ligde hem de EuroLeague 3’te şampiyon oldu. Geçen sezon ise arkadaşlarımız ligi namağlup tamamladı ve 2 mağlubiyetle sezonu şampiyonlukla bitirdiler. Bizim tarihimiz eski, onlar bizim tarihimizin çok yeni parçaları. Takımımızı muhafaza ettik, inşallah bu sene de aynı başarı ve mutluluğu bizlere tattırırsınız. Aşılmayacak engel olmadığını topluma, genç sporculara en güzel şekilde gösterdiğiniz için sizlere şahsım, Yönetim Kurulum ve camiam adına da teşekkürü borç bilirim.
1907 Derneği’nin kuruluşunda ben de vardım. O dönemde 'Doktor' lakaplı efsane futbolcumuz Hüseyin Çakıroğlu, Bordeaux zaferimizin kahramanının vefatı sebebiyle onun adına bir şeyler yapalım diye bir araya gelin 4-5 Fenerbahçeli 1907 Derneği’ni kurduk. 1907 Derneği kuruluşundan bugüne kadar her anlamda her şeyiyle Fenerbahçe Spor Kulübü’ne destek olmuştur, maddi ve manevi. Bunlardan en önemlisi de 3 Temmuz sürecinde düzenlediği 'Adalete Fener Yak' kampanyası olmuştur. 500-600 bin kişiyle kulübümüzü desteklemişizdir. Her konuda elini taşın altına koyan derneğimiz aslında Fenerbahçe’nin zenginliklerinden bir tanesidir. Çok değerli derneklerimiz vardır. Maddi ve manevi, idari açıdan her şeyini 1907 Derneği yönetmektedir, takımımızın. Onlara da buradan çok çok teşekkür etmek istiyorum.
Erkek basketbol, kadın basketbol, şimdi de tekerlekli sandalye basketbol tarihten bugüne yapılanlara baktığımızda Fenerbahçe hem kadınlarda hem erkeklerde Avrupa basketbol haritasında en iyilerden biri olarak parmakla gösterilir bir konuma erişti. Avrupa basketbolunun en önemli markalarından biri oldu. Ülkemizin de basketboldaki lokomotifi oldu. Rakiplerimize örnek olduk. Onlar da yatırım yapmaya başladılar. Aynen kadın voleyboldaki başarılarımızdan sonra diğer rakiplerimizin de bu branşa yatırım yapması gibi. Aynen kendi imkanlarımızla Fenerbahçe’nin emeğiyle, teriyle, parasıyla devletten hiçbir şekilde yardım almadan stadımızı yaptık. Emsal oldu. Bütün Türkiye’de modern statlar oluştu. İnşallah bundan sonra yapacağımız Futbol Akademimiz de aynı çarpan etkisini yapacak ve Türkiye’nin çok ihtiyacı olan sporda altyapıya yatırım yapmaya Fenerbahçe bir kez daha emsal olarak belki de 10 sene sonra bu başarıları bugün basketbolda, voleybolda konuştuğumuz gibi futbolda da Fenerbahçe sayesinde oldu diyebileceğiz. Ama basketbol için bir gerçek var ki milyonlarca taraftarımızla basketbolun halka yayılmasını, insanların evine girmesini, çocukların basketbolu sevmesini aynen voleybolda yaptığımız gibi basketbolda da başardığımızı düşünüyorum.
Teşekkür edeceğimiz çok kişi var dedim ama aslında teşekkür edeceğimiz çok önemli bir kişi var. Fenerbahçe’nin basketbol vizyonunu baştan aşağı değiştiren, Fenerbahçe’yi bir lokomotif konumuna getiren, Fenerbahçe’yi açık ara Türkiye’nin en önemli, en başarılı –hem kadın hem erkek basketbolda- bir kulüp yapan, muhteşem salonumuzun kulübümüze kazandırılmasında var gücüyle çalışan ki az önce Murat Beyin de ifade ettiği gibi, o sıkıntılı günlerde bile ‘Devam edin çocuklar’ diyen Sayın Aziz Yıldırım’a, Başkanımız Aziz Yıldırım’a şahsım, yönetim kurulum ve inanıyorum ki her bir Fenerbahçeli adına teşekkür ederim, kendisine müteşekkiriz.
Tabii ki onunla beraber de Sayın Ozan Bey (Balaban) burada bugün. 2000’li yıllarda bizim dönemimizde de bizden önce de basketbol şubesinden sorumlu ilgili tüm yöneticilere de teşekkür ediyorum, şükranlarımızı sunuyorum.
Sportif anlamda Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ama kurduğu iş birlikleriyle de Sayın Murat Ülker ve Ülker Grubu’nun, Fenerbahçe ile gerçekleştirdiği stratejik iş birliği, Fenerbahçe’nin erkek basketbolda bambaşka bir kimliğe bürünmesine vesile oldu. Az önce de ifade ettiği gibi Avrupa’nın en önemli markalarından birisi olmasına çok büyük katkılar sağlayan Sayın Murat Ülker’e ve Ülker Grubu’na da bir kez daha tüm camiam adına teşekkür ediyorum, şükranlarımızı sunuyorum.
Bu salon bu sene bildiğiniz gibi 10. yılını yaşıyor. İnşallah 10. yılda da şampiyonluklarımız devam eder. Ama bu salonun hayata geçmesinde, her bir adımda, her bir süreçte bizi yalnız bırakmayan Murat Beye, Ailesine ve Grubuna bir kez daha teşekkür ediyorum. Sadece onun için değil bir sporsever olarak sadece Fenerbahçe değil, sporun her alanında yapmış olduğunu yatırımlar için de bir sporsever olarak size müteşekkir olduğumuzu söylemek istiyorum.
Aslında Fenerbahçe’nin zenginliği Sayın Murat Ülker gibi insanlar, buraya katkıda bulunan Sayın Hamdi Akın gibi insanlar. Aslında 7’den 70’e hangi kesimden olursa olsun, hangi işle uğraşıyorsa uğraşsın, eğitim seviyesi ne olursa olsun söz konusu Fenerbahçe’yse, Fenerbahçelilerin Fenerbahçe’ye olan yaklaşımı, duruşu ve gönül cömertliği aslında Fenerbahçe’nin en büyük zenginliğidir. Ve inşallah bu da ilelebet devam eder.
Tarihten bugüne bu kulübe hizmet etmiş biraz sonra yakinen göreceğiniz kupaların kazanılmasında emeği geçmiş, kıymetli formamızı terletmiş ve hakkını vermiş, tarihimizde emeği olan istisnasız her bir isme sporcu olsun, hoca olsun, teknik kadroda olsun, malzemeci olsun, masörü olsun, otobüsümüzün kaptanı olsun… Her birine, her bir isme şükran ve minnetlerimizi sunuyorum. Emeği geçen herkes ve ailelerine Fenerbahçe Spor Kulübü adına teşekkürlerimi sunuyorum.
EuroLeague demişken bizlere bu gururu yaşatan, basketbol kültürümüzün ve tarihimizin kilometre taşlarından biri olan, adını tarihimize altın harflerle yazdıran Sayın Obradovicimiz için de ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bugünün vesilesiyle kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki onun da yolu bizimle kesişti.
Son olarak tarihimizin çok önemli olan bugünü, ülkemizde ilk Basketbol Müzesi fikrinin sahibi olan, bizlere sunduğu zaman, ‘Bu müzeyi nasıl, hangi imkanlarla yapacağız?’ dediğimiz zaman, ‘Siz bana yeşil ışık yakın, gerisini bana bırakın’ diyen Sertaç Komsuoğlu’na büyük bir alkış rica ediyorum.
Bu projeyi hayata geçirmek için ilk günden itibaren gecesini gündüzüne katan, kısıtlı imkanlarımıza rağmen gerekli, maddi ve ayni kaynağı bulan, her adımını en ince detayına kadar heyecanla atan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşımız Sertaç Komsuoğlu yoklardan çok önemli bir şey var etti. Kendisi çok renkli bir kişiliktir. Fenerbahçe adına kimi tanıyorsa, tanımadıklarıyla da muhakkak bir şekilde tanışıp Fenerbahçe için bugüne kadar –sadece müze için değil- pek çok konu için kaynak yarattı. Ona da teşekkür etmek istiyorum. Ne kadar mutlu olduğunu biliyorum. Eşi ve çocukları da burada.
Fenerbahçe olarak içinde bulunduğumuz mali şartlarda burayı gerçekleştirmek imkansıza yakın bir durumdu, çok zordu ancak burada camiamızın eski yöneticilerinden Hamdi Akın’ın yolu Sertaç’la kesişince kaçarı yoktu. Onun bize sunduğu mali imkanlar, bu müze hayalimizin gerçekleşmesine vesile oldu. Kendisi gelemedi, kızı Pelin burada. Sana ve ailenize desteğiniz için teşekkür ediyorum.
O kadar büyük bir camiayız ki… Ve Fenerbahçe söz konusu olduğunda kenetlenmeyi, birbirimize omuz vermeyi o kadar iyi bilen bir yapımız var ki… Teşekkürlerimizin hepsinin anlamı bizim için çok büyük.
Sayın Murat Bey, ‘Bu sezon bir şeyler olacak’ dedi. İnşallah güzel şeyler olur. Tünelin sonunda ışık olduğunu son 2 haftada yaşananlarla bizler görmüş oluyoruz. Ne zaman kafamızı kaldırsak ne hikmetse iş başka yerlere gidiyor. Camia olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında en büyük hedefimiz mümkün olduğu kadar branşta şampiyon olmak. İnşallah önce Allah sonra sporcularımız, teknik kadromuz ve yönetimimizin çalışmalarıyla bu hayalimiz gerçekleşir.
Sayın İmamoğlu’nun dediği gibi bu camianın söz konusu Türkiye Cumhuriyeti’yse nasıl bir duruş sergilediğini tarihin her bir sayfasında görebilirsiniz. Başkanı, yöneticisi, sporcuları kim olursa olsun söz konusu Türkiye Cumhuriyeti ve Ulu Önder Atatürk’ün bize bıraktığı bu mirasa, bu değerlere ve ilkelere sahip çıkmaksa gönlünüz rahat olsun. Bir Fenerbahçemiz var ve Fenerbahçe’nin bu duruşu da her zaman devam edecektir.
Cumhuriyetin 100. yılının heyecanını, gururunu, aidiyetini en yoğun şekilde yaşamaya başladığımız şu günlerde Fenerbahçe Spor Kulübü olarak dünümüzde, bugünümüzde ve yarınımızda sahip olduğumuz tüm değerlerimizle Atamızın izinde Cumhuriyetimizin Feneri olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Yıl boyunca bunu hep beraber göstermeye desteklerinizi rica ediyorum. Bu bağlamda 29 Ekim 2022’de Bağdat Caddesi’nde düzenleyeceğimiz, sizlerle detaylarını önümüzdeki günlerde paylaşacağımız Fener Alayı yürüyüşünde camia olarak bir arada olmaya hepinizi davet ediyorum. O gün gencimiz, yaşlımız, çocuğumuz, büyüğümüz, hepimiz Cumhuriyetin coşkusunu, Atamızın aidiyetini bir arada omuz omuza yaşayacağız. Planlarınızı bu akşama göre özellikle rica ediyorum. Nereden başlayacağız, nerede bitireceğiz, programın ne olduğunu önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Omuz omuza her zaman yaptığımız duruşumuzu sergileyeceğiz. Hepinize şahsım, Yönetim Kurulum ve camiam adına bu özel, tarihi günde bizlerle beraber olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Yaşa Fenerbahçe…"
Basın Fotoğrafları