“Katıldığımız her yarışta lideriz”

07 Ocak 2010 Perşembe 00:00

Fenerbahçe Gazetesi'nin 73. sayısında Profesyonel Futbol Takımımızın antrenörlerinden Ayhan Tumani kendisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Tumani ile yapılan röportajın tam metni şöyle:"Hani bir Fransız atasözü vardır ; "Tesadüflere taparım" diye.İlk yarıyı lider kapatan Fenerbahçe'nin yardımcı antrenörü Ayhan Tumani için de geçerli bu sözYıllar öncesinde Almanya ve Hollanda'nın önde gelen takımlarında oynadıktan sonra, Türkiye'de futbol oynama şansı gelmiş Tumani'nin ayağına !.. Hem de Beşiktaş gibi bir büyük takımda !..Ünlü Alman teknik direktör Feldkamp'ın önerisi ve tavassutu ile İstanbul'a gelip, sözleşme için her konuda anlaşmışlar.. İmzadan önce yapılan doktor kontrolünde, kendisine yanlış teşhis konularak "Sakat" raporu verilince iş son anda yatmış ve Almanya'ya dönen Tumani futbol yaşantısına ünlü Hannover 96 takımında devam etmiş !..Yine başka bir rastlantı Ayhan Tumani'yi bu defa antrenör olarak İstanbul'a yönlendirmiş..Köln takımında antrenörlük stajını yaparken, yakın ilişki kurduğu Christoph Daum, Fenerbahçe'ye gelirken bu defa Tumani'yi de kendisine yardımcı seçmiş..Bu sayımızda konuk ettiğimiz Ayhan Tumani hocamızı futbolseverlere tanıtmak istedik.-Fenerbahçe'ye gelene kadar olan kariyerinizi anlatır mısınız ?.. Nerelerde top koşturdunuz, teknik adamlık nasıl başladı ?.."Profesyonel futbola bir yaşımdan itibaren yaşadığım Almanya'da başladım. Yaşadığımız şehrin Bundesliga takımı olan Arminia Bielefeld'de iki sezon oynadıktan sonra, Hollanda Birinci Lig (Eredivisie) takımlarından FC Volendam ve ardından da NEC Nijmegen takımına transfer oldum. Toplam üç sezon Hollanda Liginde top koşturduktan sonra, o zaman Beşiktaş Teknik Direktörü olan Karl-Heinz Feldkamp beni Türkiye'ye transfer etmek istemişti. Ancak son anda çıkan bir pürüzden dolayı bu transferin gerçekleşmemesi üzerine, tekrar Bundesliga'ya dönerek, Hannover 96 takımında oynadım. Futbolculuk kariyerimi doğduğum şehrin takımı Hatayspor'da sonlandırmam da, benim için önemliydi.Tekrar Almanya`ya dönerek üç yıllık bir eğitim sürecinde, Köln Spor Akademisi`nde UEFA-A Antrenörlük Lisansı`mı ve Düsseldorf Spor Enstitüsü`nde kulüp menajerlik diplomamı aldım. Bunu takiben Almanya'nın Wuppertaler SV Kulübü`nde üç sezon; önce yardımcı antrenör ve akabinde Teknik Direktör olarak görev aldım.Almanya Birinci Ligi olan Bundesliga'da Teknik Direktörlük yapabilmek için gerekli olan UEFA-PRO-Lisansı`nı alabilmek için döndüğüm Köln Spor Akademisi`nde, 11 aylık yoğun bir eğitim sürecine girdim.Akademideki eğitim çerçevesinde de, o dönemde FC Köln'de Teknik Direktörlük yapan Christoph Daum'un yanında stajyer olarak çalıştım. Sayın Christoph Daum'la tanışmamız bu vesileyle oldu. Bu dönemde Daum gibi tecrübeli bir hocanın yanında çok şey öğrendiğimi ve Sayın Daum`un bu süre içersinde bana her türlü konuda çok yardımcı olduğunu da ifade etmek isterim. Kendisi bu sezon Fenerbahçe'mizle yeniden anlaştıktan sonra bana yardımcı antrenörlük teklifinde bulundu.."-Dünyaca tanınmış Köln Spor Akademisini 24 kişi arasında dereceyle bitirdiğinizi biliyoruz.. Biraz bu konuyu anlatır mısınız ?.."Akademideki yeni programın dünya çapında bir ilk olduğunu vurgulamak isterim. Daha önceden farklı derslerle altı ay süren kurs, bizim dönemimizde geliştirilerek, 11 aya çıkartıldı. Teorik ve pratik futbol eğitiminin yanı sıra, psikoloji, pedagoji, antrenman bilimleri, sporcu sağlığı, rapor hazırlama ve medyayla iletişim gibi çok çeşitli dersler aldık. Aldığımız bu lisansla, dünyanın her yerinde futbol takımı çalıştırma hakkına sahibiz.."-Siz yardımcı antrenörlük görevinizin yanı sıra, aynı zamanda tercümanlık görevi de yapıyorsunuz. Bu sizin için zor olmuyor mu ?.."Evet, bu zor olmasına rağmen aynı zamanda önemli bir görev. Yaşamımın büyük bir bölümünü geçirdiğim Almanya´da günlük hayatımda kullandığım dilin doğal olarak almanca olmasından dolayı, özelikle ilk aylarda pratik eksikliğinden, biraz zorlandığım bir gerçek. Ancak Sayın Daum`un böyle bir tercihte bulunma sebebi, benim üstlendiğim çevirmenliğin yanı sıra, onun futbol anlayışını ve beklentilerini de, futbolculara iletmem olmuştur.Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım`ın da, bu tercihe anlayışla yaklaşarak, bana göstermiş olduğu destek de çok önemliydi.."-Taktik anlamında Daum' la paylaşımınız var mı ?.."Yardımcı Antrenör olarak Teknik Direktörümüzle bir çok konuda sürekli fikir alışverişi içindeyiz. Bana düşen en önemli görevin, tüm teknik ekibin yarattığı ortak çalışmayı ve beklentileri, teknik direktörle futbolcular arasında bir köprü kurmak olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra, futbolcularla olan yoğun iletişimde, sakatlık, ceza, formsuzluk veya taktiksel sebeplerden dolayı, ilk onbirde yer alamayan futbolcuların moral durumları ve motivasyonlarının yüksek tutulması da oldukça önemli.."-Takım olarak hedeflerinizle ilgili neler söyleye bilirsiniz ?.." Bildiğiniz gibi 2009/2010 sezonuna Süper Kupa'yı kazanarak başladık. Türkcell Süper Ligi'nde bir rekora imza attık ( 8 de 8 ), sezonun ilk yarısını da bir rekorla kapattık: Katıldığımız her yarışta lideriz (Süper Lig, UEFA Avrupa Ligi, Türkiye Kupası). Bu başarılarımıza ulaşmamızda rol oynayan etkenlerin en önemlilerinden biri de büyük Fenerbahçe taraftarının inanılmaz desteği.Gittiğimiz yolun inişli- yokuşlu bir yol olduğunun bilincindeyiz. Genel anlamda doğru yolda olduğumuzdan eminim. Bu başarılarımızın sürmesi için 7 gün 24 saat Fenerbahçe'miz için çalışmaya devam edeceğiz. Sezon sonunda da hepimizin ulaşmak istediği hedeflere 12. adamın katkısıyla kavuşacağız..""Büyük bir takımda Teknik Direktörlük yapmaya hazır mısınız ?..""Tüm dünyada futbol otoritesi olarak kabul edilen Sayın Daum 'un yardımcısı olarak bir dünya kulübü Fenerbahçe´mizde çalışmak büyük bir onur. Şu andaki tek düşüncem, tüm gücümü Fenerbahçe´mizin başarısı için harcamaktır.."