Fenerbahçe Dergisi’nin 140 no’lu Ekim2014 sayısı; Kaptanımız Emre Belözoğlu ve oğlu Ömer Akif’in çubuklu sevdalarını yansıtan görsel ve "2 aylık yeni rekorumuz: 160.000 forma" sloganlı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında bir poster hediye ediyor. Bu ayki posteriniz; Volkan Demirel’e ait. Gururla asacaksınız
Fenerbahçe Dergisi, yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz. Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın. Öte yandan; Fenerbahçe E-Dergi App Store ve Google Play’de yurt dışı aboneleri için yayında! Kulübümüzün, 2003 yılından itibaren yayında olan; Fenerbahçe’ye dair içeriksel ve görsel tüm bilgileri, her ay milyonlarca taraftarımıza ulaştıran ve taraftarlarımız ile Kulübümüz arasında sıkı bir bağ oluşturan Fenerbahçe Dergisi’nin E-Dergi uygulaması, yurt dışındaki taraftarlarımızca büyük ilgi gördü. App Store ve Google Play’de taraftarlarımıza sunulan Fenerbahçe E-Dergisi’ni siz de yüklemeyi unutmayın! Fenerbahçe Dergisi’nin Ekim sayısından çarpıcı başlıklar: ÇOK GÜZEL BİR AİLEYİZ Fenerbahçeli futbolcularımız, "En büyük sponsorumuz taraftarımız" sloganıyla göğüs reklamsız olarak satışa çıkarılan ve taraftarımızca büyük beğeni toplayarak satış rekorları kıran yeni sezon formalarımızın tanıtımına destek veriyorlar. Futbolcularımızın aileleriyle birlikte evlerinde bizleri kabul ettikleri randevularımız; hep yeşil sahada görmeye alışık olduğumuz oyuncularımızın özel hayatlarını büyük bir kısmını geçirdikleri mekanlara ayak basmamızla, onların aynı zamanda birer baba ve eş olduklarını teneffüs etmemiz açısından da oldukça keyifli geçiyor. Geçtiğimiz ay içinde ilk önce, Emre Belözoğlu ile oğlu Mehmet Akif’in muhteşem ilişkisini gözlemleme fırsatımız oldu. Bu renkli görüntüleri ve röportajı dergimizin diğer sayfalarında görebileceksiniz. Kaptanımızın yanı sıra Raul Meireles, Gökhan Gönül ve Mustafa Topal’ın evlerine de konuk olduk. Ve ortaya bu muhteşem kareler çıktı! "En büyük sponsorumuz taraftarımız" sloganıyla Fenerium tarafından organize edilen imza günlerine de katılan ve taraftarlarımızın ilgisi karşısında çok mutlu olduklarını ifade eden futbolcularımız, hepimiz için neredeyse kutsal bir değer ifade eden formalarımızı, bu kez evlerinde sırtlarına geçiriyorlar. Onların bu görüntülerine zaten alışığız ancak eşleri ve çocukları onlara eşlik edince; "Biz gerçekten çok büyük ve çok güzel bir aileyiz" demekten kendimizi alamıyoruz. * Raul Meireles evinde, eşi Ivone ve 10 yaşındaki Dünya tatlısı kızı Lara ile bizleri karşılıyor. Raul’un her zamanki gibi modu yerinde
Şampiyonluk klibinde nasıl coşturduğunu hepiniz zaten hatırlıyorsunuzdur. Oyuncumuz bu kez, Ivone ile beraber kameramıza tüm muzipliğiyle poz veriyor. "Hayat sizlerle daha güzel diyoruz" biz de
Lara anne ve babasına nazaran daha ağırbaşlı sanki. Piyano çalmayı çok seven Lara’nın ailece yapmaktan hoşlandığı etkinlikler arasında babasının hiçbir maçını kaçırmamak ve lego yapmak geliyor. * Sosyal sorumluluk projelerindeki aktif rolüyle hepimizin gönlünü fetheden Selda Topal’a beyaz forma çok yakışmış. Babadan oğla geçen çubuklu sevdası 3 yaşındaki Mehmethan’a ayrı bir sorumluluk yüklemiş gibi
Mehmethan biraz çekingen ama mevzunun öneminin farkında. Mehmet Topal ve güzel ailesine teşekkür edip vedalaşarak, Gönül Ailesi’nin kapısını çalıyoruz. Zaten aynı sitedeler, pek yorucu bir yolculuk değil bizler için de
* Gökhan ve Hatice Gönül’ün ilk göz ağrıları yakışıklı Baran ile önceden tanışıyoruz. Baran çubuklusuyla çok barışık. Belli ki sık sık giydiği kıyafetler arasında başı çekiyor çubuklu. En sempatik halleriyle bize poz veriyor. Bahçedeki en sevdiği oyuncaklarına götürüyor bizi. Ama 3 yaşındaki Baran aynı zamanda ağabey oldu. 3 aylık kardeşi Kuzey henüz hiçbir şeyin farkında değil ama çubuklu giymeye de hiç itiraz etmiyor. Kuzey şimdiden klas sahibi! Saçlar Elvis stili, şahane; tavırlar bizde sürekli onu öpüp koklama eğilimi yaratır cinsten
Gönül Ailesi’ni camiamıza böyle iki şahane minik kanarya kazandırdıkları için tekrar tebrik ediyoruz. Uzun lafın kısası; nesilden nesile geçen ve her daim geçecek olacak sarı lacivert sevdası büyümeye devam ediyor! Biz de bu durumdan çok ama çok mutluyuz
Emre Belözoğlu: "Ömer Akif tüm stresimi alıyor" Kaptanımız Emre Belözoğlu, hepimiz için yıldız bir futbolcu ancak o aynı zamanda Ömer Akif’in biricik kahramanı ve çok bilinçli bir ebeveyn
4 yaşındaki oğluyla bulduğu her fırsatta kaliteli vakit geçiren, oyunlar oynayan Emre Belözoğlu, ebeveyn evlat ilişkileriyle ilgili çok güzel açıklamalar yapıyor. Ahlaklı ve doğruları tercih eden bir insan olabilmeyi, oğluna öğreten Kaptanımız, tüm bu değerler kadar sarı - lacivert çubuklu sevdamızı da bizzat oğluyla paylaşarak yaşıyor. Yakınlarda eşi Tuğba Hanım ile kız çocuklarına da kavuşacak olan Belözoğlu Ailesi’ni şimdiden tebrik ediyoruz. Bu arada Kaptanımıza takım ve hedeflerle ilgili sorularımızı da yöneltiyoruz. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Sahada farklı inançlara sahip futbolcular tüm izleyenlere bir kardeşlik mesajı vermeye çalıştık. Çok güzel bir organizasyondu.02: İsmail Hoca, bize her zaman ağabeylik yapmış bir isimdir. Bütün oyuncuların her zaman İsmail Hoca’yla ilişkileri çok iyidir. O nedenle; teknik direktör olarak bizim başımıza getirilmesinden dolayı çok mutluyuz. İnanıyorum; bu yolda ona elimizden geldiğince bütün oyuncu grubu olarak destek olacağız. Fenerbahçe’nin içinde yetişmiş, bu değerlere sahip olan birinin takımımızın başında olması, bize ayrıyeten özgüven veriyor.03: "En büyük sponsorumuz taraftarımız" sloganının başka yerlere çekilmemesi gerekiyor. Fenerbahçe taraftarı her dönemde Fenerbahçe’nin en büyük destekçisi olmuştur. Onlar her daim bu sevgi ve desteği bütün Türkiye’yi imrendirecek şekilde bize zaten hissettirdiler. Bu desteğin ilelebet devam edeceğine inancım da sonsuz. "Sponsor" kelimesini bir pazarlama ifadesi olarak görmektense; en büyük destekçimiz ve yardımcımız olarak yorumluyorum ben.04: Zamanı çok çabuk tüketiyoruz. İnsan sevdikleri ile vakit geçirdiğinde zamanın kıymeti ortaya çıkmış oluyor. Ben de evladımla kamplardan, idmanlardan artan vakitlerde elimden geldiğince vakit geçirmeye çalışıyorum. Çünkü bütün hayata dair kaybettiğimiz enerjimizi onlarda bulabiliyoruz. Aslında biz evlatlarımızdan bu anlamda çok destek alıyoruz.05: Ömer, huy olarak bana çok benzeyen bir çocuk aslında. Profesyonel yaşantımda Türkiye’nin gerçekleri itibariyle egolarımı ortaya çıkarmam gereken durumlar oluyor ki bunlardan hiçbir zaman pişmanlık duymadım ancak özel hayatımda egoları olan bir insan değilimdir. Bunu da evladıma öğretmeye çalışıyorum. Ömer güler yüzlü, sıcakkanlı bir çocuk. İnsanları seven bir çocuk. İlk defa gördüğü bir insana bile sarılmayı kendine zul görmeyen bir çocuk.06: Kızımız olacak inşallah. Ömer de bir kardeşi olacağını biliyor şu anda ve çok heyecanlı. Allah nasip eder de kızımızı kucağımıza alırsak, onun da büyüdüğünü görürsek, kız çocuğumuzun çok şanslı olacağını düşünüyorum çünkü Ömer gibi bir ağabeyi olacak. Alper Potuk: "4 yıldızlı şampiyonluğa adımızı yazdırmak istiyoruz" Geçtiğimiz sezon başında Fenerbahçemize 5 yıllığına transferi gerçekleşen Alper Potuk, geçen seneden oturmuş kadro ve İsmail Hoca’nın futbol bilgisi ve tecrübesiyle şimdiden 4. yıldız için kolları sıvamış durumda
Oyuncumuzla takımı ve Fenerbahçe gündeme ilişkin durumları konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Bu sezon hem gol hem asist sayısını arttırarak, şampiyonluk yolunda takımıma en iyi şekilde katkı sağlamak istiyorum.02: İnşallah İsmail Hoca ile de şampiyonluğu yaşarız. Fenerbahçe tarihindeki önemli şampiyonluklardan birine adımızı yazdırırız.03: İmza günlerinde de nereye gidersek gidelim, yoğun bir kalabalık ile karşılaşıyoruz. Bu da Fenerbahçe taraftarının, Fenerbahçe Kulübü’nün büyüklüğünü gösteriyor. Neresi olursa olsun, her futbolcunun gittiği mağazada çok büyük yoğunluklar yaşanıyor.04: Başkanımız, ülkede çığır açarak Fenerbahçe’ye çağ atlatmış bir isim... 1 milyon üye projesini bize de daha önce toplantılarda anlattı. Takım için, taraftar için, camia için çok iyi bir proje diye düşünüyorum. Bizim neler yapabileceğimizi aktardı; takımın bütçesinin ne kadar genişleyebileceğinden bahsetti... Bunların hepsinden bilgimiz, haberimiz var. İnşallah istenilen seviyeye geliriz.05: İstanbul’a adapte olmakta hiç zorlanmadım. Takım arkadaşlarımdan bazıları komşularım zaten
Selçuk Ağabey, Bekir Ağabey komşularım. Antrenmanlarda diğer takım arkadaşlarımızla, dışarıda da onlarla zaman geçiriyorum. Murat Öztürk: "Dünya’nın en fonksiyonel top atma makinesi" Kaleci ve Yardımcı Antrenörümüz Murat Öztürk, geçtiğimiz günlerde Danimarka’dan getirilen "Ball Training Machine" ile ilgili bilgiler verdi. Murat Öztürk, "Danimarkalı bilgisayar mühendislerinin geliştirdiği, benzerlerine oranla şu anda Dünya’nın en fonksiyonel top atma makinesidir. Makine, farklı mesafelerden önceden kalibrasyonu yapılarak topun hızını, yüksekliğini ve makineden çıkış açısının ayarlanabildiği oldukça pratik bir yapıya sahip." dedi.Antrenmanların yüzde 25-30’luk bölümünde bu makine ile kalecileri çalıştırdığını ifade eden Murat Öztürk, "Gerekli görüşmeleri Danimarka’da yapıp, kullanım alanlarını bir sunum halinde görme fırsatımız oldu. Özellikle kalecilerin yandan, cepheden, yerden, orta ve yüksek topları da antrene etmek için çok faydalı. Ayrıca kalecilerin reaksiyon süratini geliştirici yapıya da sahip. Öyle ki saatte 140 km hızla topu kaleye atabiliyor. Uzaktan kumandayla, kalecilerin kale içindeki durumlarını çok net gözlemleyebiliyorum. Kalecilere hep karşıdan bakarak çalışma yapılırken, şimdi önceden kalibre edilmiş biçimde onlarla kale içinde beraber çalışma imkanı buluyorum. Özellikle sağ dış iç ve sol dış iç kavisli seken ve düşen topları mükemmel bir şekilde atabiliyor. Bu makineyi aynı zaman da bireysel oyuncu antrenmanında da kullanıyoruz. Bu makine antrenmanlarımızın yüzde 25 - 30 aralığında yer buluyor. Çünkü özellik geliştirici bir makine. Tabii ki futbolun kendine has bir doğası var, onu hiç bir zaman göz ardı etmiyoruz. Bu yeniliğe Volkan Demirel, Mert Günok, Erten Ersu ve İsmet Yumakoğlu hemen uyum sağladı. Sonuçlarını orta vadede alacağız" diye konuştu. Bu makinenin getirilmesinde emeği geçen Başkanımız, Teknik Direktörümüz ve İdari Menajerimize de teşekkür eden Kaleci ve Yardımcı Antrenörümüz Murat Öztürk, "Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım’ın zaten teknoloji kullanımında bizi son derece destekleyen yapısı var. Fenerbahçe Futbol A Takımı’na bunu kazandırdık. Sağolsunlar, Teknik Direktörümüz İsmail Kartal ve İdari Menajerimiz Hasan Çetinkaya’nın çabalarını da göz ardı etmemek lazım" ifadelerini kullandı. "Hedef: 1 Milyon Üye Projesi" kapsamında Antalya, Düzce ve Sakarya Şubelerimiz açıldı; Başkanımız Spor Okulları’nı geziyor, Fenerium İmza Günleri hız kesmeden devam ediyor; "Hedef: 1 Milyon Üye Projesi" tüm detaylarıyla derginizde
; Başkanımızın Kızı Yaz’ın 1. Yaş Doğum Günü Kutlandı; Aziz Yıldırım’dan bir rekor daha! Ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızda! Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. Ricky Hickman: "Fenerbahçe Ülker çok büyük hedefleri olan bir takım"Bu ay, son Euroleague Şampiyonu Maccabi Tel Aviv’den Fenerbahçe Ülker’e transferi gerçekleşen yıldız oyuncu Ricky Hickman’la bir araya geldik. 29 yaşındaki Birleşik Amerikalı oyun kurucu, topu yönlendirebilmesi, çabukluğu, enerjisi, istikrarlı yapısı ve çembere çok güçlü bir şekilde giden yönüyle dikkatleri çekiyor. Her iki guard pozisyonunda da başarıyla forma giyebilen deneyimli oyuncu, Maccabi Tel Aviv’in geçtiğimiz sezon elde Euroleague Şampiyonluğu’nda da önemli pay sahip. Avrupa şampiyonu bir takımdan Fenerbahçe Ülker’e gelen Ricky Hickman, transferi ile ilgili, "Fenerbahçe Ülker gelişim içinde ve çok büyük hedefleri olan bir takım. Bu kararımda önemli bir etken oldu. Avrupa’nın en iyi koçlarından belki de en iyisi olan Obradovic’in de burada olması kararımı etkiledi. Fikirler örtüşünce böyle bir karar almak çok da zor olmadı" dedi. Kariyeri, hedefleri ve birçok konuyu konuştuğumuz Birleşik Amerikalı oyun kurucu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Kariyerimin çıkış bölümünde Obradovic gibi bir isimle çalışmak çok önemli. Maccabi Tel Aviv’de de David Blatt gibi önemli bir isimle çalıştım. Bu transferimde önemli noktaydı. Onunla birlikte çok şey öğreneceğimi düşünüyorum. Çünkü kariyerim hep bir şeyler öğrenerek geçti.02: Birçok yetenekli oyuncuya sahip bir takımız ve güçlü yanlarımız var. Sıkı çalışıyoruz ve sert bir hazırlık dönemi geçiriyoruz. Yapılan çalışmalar neticesinde iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum.03: Basketbolu çok seviyorum. Sadece maç zamanlarında değil, izinli ve arada olan dönemlerde de çalışıyorum. Antrenmanlardan sonra ekstra çalışmalar yapıyorum. Eve gittiğimde bile her zaman basketbolu düşünüyorum. Basketbol benim hayatımın çok önemli bir parçası. Bu da gelişimimin en önemli faktörlerinden biri.04: Eurolegue sezonu uzun bir süreç aynı şekilde lig de öyle. Uzun bir sezon bizi bekliyor. Adım adım ilerlemekte fayda var. Maç maç ilerleyip, hedefleri gerçekleştirdikten sonra geriye bakıp değerlendirmek gerekiyor. Bütün kulvarlarda başarıyı hedefliyoruz.05: ABD’li basketbolcunun eşi April Hickman’a Ricky Hickman’ın nasıl bir baba olduğunu sorduk. April, "Ricky, sorumluk sahibi iyi bir baba. Yoğun geçen sezon öncesi çalışmalarına rağmen bebeğimizin bakımında bana çok yardımcı oluyor" diye cevap verdi. Miljana Bojovic: "Fenerbahçe’nin bir parçasıyım" Dergimize bu ay, kariyerine Kızılyıldız, Kimico Struga, Barcelona, Olesa, Rivas Ecópolis ve Good Angels Kosice gibi takımları sığdırmış bir "Kraliçe"yi, nam-ı diğer "Asist Kraliçesi"ni konuk ettik. Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımımızın yeni transferlerinden Miljana Bojovic ile Tarihi Moda İskelesi’nde bir araya geldik. Bayanlar Euroleague’de geçtiğimiz sezonu 5.8 asist ortalamasıyla tamamlayarak en çok asist yapan 2. oyuncu olarak lanse edilen Miljana Bojovic ile Fenerbahçe forması altındaki ilk günlerini, mankenlik yaptığı Fenerium defilesini ve daha birçok konuyu konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Fenerbahçe camiası ise gerçek anlamda söylüyorum, çok büyük bir camia. Çok büyük bir kulüp ve hakikaten organizasyon anlamında da çok aktif. İlk geldiğim gün de kulübümüzün televizyon programına katıldım, sonrasında ise Fenerium’da bir defilede yer aldım. Bunlar güzel büyük ve güzel organizasyonlar. Birçok kulübün uzak olduğu şeyler bunlar. O nedenle ilk olarak her şeyin çok iyi gittiğini söyleyebilirim.02: Kulübüm kendine ait böyle bir markası olması çok önemli. Çok fazla ürün seçeneği de sunuluyor taraftarlara. Ben de Fenerium’un ürünlerini çok beğendim. Fenerbahçe’nin renk kattığı her şeyi üstüme giyerim diyebilirim.03: Bakıldığında Fenerbahçe’de altyapıya önem verildiği çok açık bir şekilde görülüyor ve aslında bunun en net örneği 2. Lig takımının kurulması. Bu da çok önemli bir şey. BİR ASIR BÖYLE GEÇTİ
Fenerbahçe Spor Kulübü’ndeyseniz, bu kulübün bir parçasıysanız eğer; her zaman için ’ilk’ olmaktan, ’ilkleri yaşamaktan’ bahsedersiniz
Kürek Şubemiz de, 1914’ten bu yana 1 asırlık tarihiyle Türk sporunda kürek branşında bir ilk olmuştur. 1914’ten 2014’e kadar geçen 100 yıllık bol kupalı ve renkleri genelde sarı (altın) olan madalyalı serüvende; Sait Salahaddin, Kemal Niyazi, Galip Kulaksızoğlu, Ziya Denizeri, Yahya Berik Karagözoğlu, Ali Naci Karacan, Özdil Kardeşler, Adem Çavdar, Sudi Tombaz, Osman Baydar, Emin Gezgöç, Nevzat Haymana, Mehmet Erdül Kardeşler ve Hüseyin Deniz ile Doğşah Bölük, Emre Haymana, Engin Özkan, Fuat Rafail, Mert Kaan Kartal, Dilara Şensivas, Şevval Polat, Şevval Öncül, geçmişten geleceğe isimleri bir çırpıda sayılabilecek sporcularımızdan sadece bazıları!Kulübümüz kurucularından Mustafa Elkatipzade ile Dereağzı’nda başlayan kürek serüvenimizi; ilk ezeli rekabetimizi, sporcularımızın kupalı fotoğraflarını, bayan sporcularımızın mücadelelerini, milli forma altında elde edilen başarılarını gösteren fotoğrafları sizler için derledik. "1 asırlık tarihimizde önemli bir başarıya imza attık"2014 yılını Fenerbahçe ve Türk sporu için özel kılan, spora gönül verenleri gururlandıran iki neden var. Birincisi; Kürek Şubemizin bugüne kadar elde ettiği başarıların, kazandığı madalya ve kupaların tam tamına 1 yüzyıla sığdırılışını kutluyor olması, ikincisi ise; Hollanda’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda kürekçilerimizin milli forma altında Dünya 3.’lüğü gibi önemli bir başarı elde ederek Türk spor tarihinde bir ilke imza atmış olmaları
Biz de Kulübümüz ve Türk sporu için 2014 yılını özel ve anlamlı hale getiren Kürek Şubemizin eski ve yeni sporcularını dergimizin sayfalarına taşıdık. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:Mert Kaan Kartal: Bizim açımızdan çok güzel bir şampiyona oldu. Büyükler kategorisinde ilk defa bir madalya aldık. 8 tek yarışında mücadele ettik. Rakiplerimizi geçerek Dünya 3.’sü olduk.Engin Özkan: Şampiyonada güzel bir ekip olduk. Kamp dönemi de çok güzel geçti. Takımdaki her oyuncu birbiriyle de çok iyi anlaşıyordu. Bizim önceliğimiz madalya oldu. Takımdaki her sporcu da bunun farkındaydı ve nitekim güzel bir sonuç aldık. Doğşah Bölük: Dünya Şampiyonası’nda 3.’lük elde edip, bir ilki başarmak bizleri mutlu etti. Çalışmalarımızın karşılığını aldık. Hedefimiz, bundan sonrası için 2016 Rio Olimpiyatları’nda mücadele etmek. Gürsel Özyurt: "Tüm kupalara talibiz" İspanya’nın Castello kentinde düzenlenen Gençler Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda hem erkeklerde hem de bayanlarda şampiyon olarak tarihi bir ilki gerçekleştiren Fenerbahçe Atletizm Şubemiz, sezonu da 11 kupayla tamamladı. Türkiye liglerindeki kupalara ambargo koyan Şubemiz, son yıllarda Avrupa’da elde ettiği başarılarla da adından çokça söz ettiriyor. Bizde bu sayımızda bizleri gururlandıran Atletizm Şubemizin Kaptanı Gürsel Özyurt ile bir araya geldik. Röportajımızın ana teması da şüphesiz ki son dönemlerde kazanılan kupalar oldu. Ancak Gürsel hoca, kazanılan kupaların ve madalyalarının yanı sıra başarıya giden yol haritasına ve yapılan çalışmalara vurgu yaptı. Ulusal ve uluslararası arenada mücadele ettikleri ve edecekleri tüm kupalara talip olduklarını belirten Gürsel Özyurt, başarılarına başarı ekleyerek ilerlemek istediklerini ifade etti. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Bu tarihi başarı bir senelik çalışmanın ürünü değil. Çifte şampiyonluk, yılların verdiği birikimle geldi. 1979 yılından beri düzenlenen Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda, ilk kez Türkiye’de bir kulüp hem erkeklerde hem de bayanlarda şampiyonluğu bir arada yaşadı. Bunu da bizim sporcularımız başardı. Onur ve gurur verici bir durum. Çok mutluyuz.02: 6’sı pist, 3’ü kros olmak üzere toplamda 9 kupa kazanmıştık. Son olarak da İspanya’da iki şampiyonluk yaşadık. Şampiyonluklarla yolumuza devam etmek istiyoruz.03: Sportif açıdan hedefimiz şöyle; Avrupa Şampiyon Kulüplerde şu ana kadar Türkiyemizin hatırladığım kadarıyla kulüpler bazında üçüncülüğü var. 2015 yılında Türkiye’yi büyük bayanlarda Fenerbahçe temsil edecek. Güzel bir ivme yakalayıp, Avrupa Şampiyonu olursak, bu benim için çok mutluluk verici olacak. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Erkeklerde de önce Türkiye’de kazanıp, ardından Avrupa Şampiyon Kulüplerde muhakkak kupa bekliyoruz. Onur Tuncer’in kaleminden profesyonel futbol takımımızın maçları, istatistiki verilerle birlikte derginizde! Dr. Sedat Hayran, Akademik Vizyon’da "Fenerbahçe taraftar memnuniyetinin 6 temel öğesi" konusunu kaleme aldı. Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Emrah Karaca’yı ağırladı. "Çubuklu forma, en büyük tutkum" Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Benim evlat olarak yaşadığım her sıkıntı, babamın ideallerinin bedeliydi. Halkın sesi olma sevdası ve bu uğurda eser üretmesi, bize bu sıkıntıları yaşattı ama müzik dünyasına da çok ama çok sağlam eserler kazandırdı.02: Fenerbahçe’nin kuruluşuna kadar bile iner bizim ailedeki Fenerbahçelilik. Babamın babası, annemin babası, iki taraftan da kuşatılmış bir Fenerbahçelilik benimkisi.03: "Fener’in maçı var!" cümlesi babam için bir kural gibiydi. "Yahu, ben her zaman konser veririm. İnsanlar Fener’in maçı varken neden konserime gelsin? Maç daha önemli." derdi. Sibel Kurt ile "Sibel’in Sahası"nda konuk: Hidayet Sayın "Kanaryaya Özgürlük Yakışır" Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Lefter’e karşı çok büyük bir hayranlık ve sevgim vardı. O Fenerbahçe’ye adını altın harflerle yazdırmış bir futbolcudur. Bugün Fenerbahçe’ye kim hizmet vermişse hepsine karşı sevgim büyük fakat onun çubukluya verdiği hizmet asla unutulmaz. O bir efsaneydi. İyi ki tanımışım; iyi ki o muhteşem futbolunu seyretmişim.02: Benim doğduğum 20’li yıllarda bizlere top oynamayı kötü bir şeymiş gibi gösteren bir zihniyet olmasaydı, bugün futbolda çok iyi noktada olan bir Türkiye görebilirdik.03: Benim için hekimlikle yazarlığın, hangisinin 1. sırada, hangisinin 2. sırada olduğunu belirtmek güç. Ancak hekimliğin daha çok zamanımı aldığını ve beni ekonomik sıkıntılardan uzakta tuttuğunu söyleyebilirim. Hekimliğimin yazarlığıma elbette bir katkısı ve etkisi olmuştur. Çünkü ikisinde de amaç, insanın mutluluğu ve esenliğidir. Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; "Aziz Yıldırım’dan rekor; Faruk Ilgaz ve Süleyman Seba" konularını işledi. Köşe yazarlarımız Gürdoğan Yurtsever, Oktay Unsal, Paşalı Birol, Ayşesu Zorlutuna ve Jak Benzonana gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. Facebook, Google+, Instagram, Twitter, Foursquare , DailyMotion, Youtube ve Spotify!Kulübümüzü taraftarlarımıza bir adım daha yaklaştırmak adına hız verdiğimiz dijital dünya ve sosyal medya çalışmaları kapsamında geçen ay içinde neler oldu? Dergimizin sosyal medya sayfasından takip edebilirsiniz. Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler ve şampiyonluk kutlamaları sayfalarımızdan sizlere taşınıyor. Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları, Fenerbahçe Turizm & Catering, Fenerium, Fenercell, FenerNET, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart ve Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde. Fenerbahçe Koleji’ne dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere
"Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz. 12. Adam’da konuk; Orçun Ballıbaba. Fenerbahçe Dergisi, astroloji ve bulmaca köşesiyle de taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. Fenerbahçe Dergisi’nin 140 no’lu Ekim sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Derginizi bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın. Keyifli okumalar