KULÜP

BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ'TAN TARİHİ AÇIKLAMALAR

18 Mart 2024 Pazartesi 21:49

Başkanımız Ali Y. Koç, dün akşam Trabzonspor ile oynadığımız maç esnasında ve sonrasında yaşanan vahim olaylarla ilgili Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.

DÜN GECE YAŞANANLAR UTANÇ VERİCİDİR

"Dün gece yaşananlar Türkiye için, Türk futbolu ve sporu için utanç vesilesidir. Bugün şunu söylemek istiyorum; bu iki kulübü birbirine vurdurtmaya, kafa kafaya getirmeye, iki kulüp arasında nefret ve şiddet tohumu ekmeye son 13-14 yıldır çok emek verenler var. 1995-1996 yılında biliyorsunuz, Trabzon’un şampiyon olacağı bir yıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Trabzonspor’u orada 2-1 yenmesiyle aslında tansiyon o zaman yükselmişti. O tribün tansiyonu, maç tansiyonu ne kadar yüksek olursa olsun her zaman futbol dinamiklerinin içerisinde olmuştur ve hiçbir zaman bu kadar nefret ve kin tohumları ekilmemiştir.
 
Belki de kardeşi kardeşe kırdıran, 3 Temmuz’un sebebi ve birçok konunun sebebi olan bu terör örgütü, dün gece itibarı ile bu iki kulüp arasında getirmek istediği çatışma seviyesini belki de başka bir evreye ulaştırmıştır.

MUHTEMELEN 2014’TEKİ KURŞUNLANMA OLAYI DA BUNLARIN ÜRÜNÜ

Muhtemelen 2014’te yaşanan kurşunlama olayı da bunların ürünüdür. Dolayısı ile Fenerbahçe ve Trabzon camialarının başında kimler olursa, yöneticileri kimler olursa ve bu camiaların aklıselim insanlarının bu tuzağa düşmeden bu iki camiayı birbirine vurdurmadan bir şekilde uzun vadeli sabırlı ve akil düşünüp bu sorunların üstesinden kalkmamız lazım. Bu sorunlar sadece iki camiaya değil tüm ülkeye zarar veren sorunlardır.
 
İŞLERİN BU BOYUTLARA GELMESİ SADECE FUTBOLU DEĞİL ÜLKENİN TAMAMINI ETKİLEMEKTEDİR

Trabzonspor ve Trabzon ülke futbolunun en önemli dinamiklerinden biridir. Belki de İstanbul sonra Trabzon gelmektedir ki İstanbul’da da bu kadar çok takım var, gelmesi de gayet normaldir. Bu camialar arasında asgari müşterekte buluşabilecek bir ortamın zeminini sağlayamadığımız takdirde işin bu boyutlara gelmesi sadece futbol tarafının değil ülkenin tamamını etkilemektedir. Biz 3-2 yenilmiştik kendi sahamızda. Dün de biz 3-2 kazandık. Biz Trabzonspor ve yöneticilerini en iyi şekilde ağırlamaya çalıştık. Bununla beraber Ertuğrul Bey de maçtan sonra aynen bu yönde açıklamalarda bulundu. Hakeme serzenişleri vardı hatta bizim de onlar kadar hakeme serzenişlerimiz vardı ama o zaman gündeme getirmemiştik. Dün onlar da bizi çok iyi ağırladılar. Bizi onları ağırladığımızdan bir adım daha iyi ağırladılar.

ŞU AŞAMADA HEM KENDİMİZE HEM TRABZONSPOR VE CAMİASINA HEM DE TÜRK FUTBOLUNA 'GEÇMİŞ OLSUN' DEMEK İSTİYORUZ

Hafta içi söylediğim gibi yönetimsel bir sorun yok. Başkanlar olarak da pek çok futbol konusunda aynı noktadayız. Dolayısıyla yönetimler başkanlar arasında bir sorun yokken yine aynı şekilde sahada bütün şartlara rağmen iki takımın futbolcularının da iyi niyetli bir şekilde mücadelelerini sürdürdüğü bir ortamda bunların yaşanması, akıl tutulmasıdır. Dolayısıyla biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak şu aşamada hem kendimize hem Trabzonspor ve camiasına hem de Türk futboluna 'geçmiş olsun' demek istiyoruz.

TRABZON TARAFINDA BELİRLİ ÇALIŞMALAR OLDUĞU VE YAŞANAN GERGİNLİKLERİ FENERBAHÇE’YE, FENERBAHÇELİ FUTBOLCULARA BAĞLAYACAKLARI YÖNÜNDE DUYUMLAR ALIYORUZ. İNŞALLAH BÖYLE BİR YANLIŞIN İÇERİSİNE GİRMEZLER
 
Bu kavgayı iki camia boyutuna taşımamak gerektiğini düşünüyoruz ama üzülerek öğrendim ki şu an Trabzon tarafında belirli çalışmalar olduğu ve yaşanan gerginlikleri Fenerbahçe’ye, Fenerbahçeli futbolculara bağlayacakları yönünde duyumlar alıyoruz. İnşallah böyle bir yanlışın içerisine girmezler çünkü inanıyorum ki bu yaşananlardan dolayı bizim kadar onlar da üzgünler. Hiçbir başkan, hiçbir yönetim kurulu hangi maç olursa olsun dün yaşananların yaşanmasını arzu etmez, istemez. Tabii Trabzon’da da olağan üstü bir baskı var yönetimler ve başkanlar üzerinde. Onlar bu işi nasıl ele alacaklar, göreceğiz.

DÜN AKŞAMKİ FUTBOLU YORUMLAMAK, BÜYÜK RESMİ KAÇIRMAK DEMEKTİR

Şimdi dünkü maçtan sonra maç konuşmak, pozisyon konuşmak, hakem konuşmak, futbol yorumlamak... Hakikaten o noktada isek yanlış yerdeyiz. Yani Fenerbahçe 2-0 öne geçti, ilk yarı dominant futbol oynadı sonra Trabzonspor taktik, teknikle durumu 2-2’ye getirdi vs. falan... Bunları söylemek hakikaten büyük resmi kaçırmak demektir.

DÜN GECENİN MAĞDURU FENERBAHÇE VE LİNÇTEN, FİZİKİ SALDIRIDAN KAÇAN FUTBOLCULARIMIZDIR

Yani o yaşananlar yaşanmasıydı biz ikinci yarıda da aynı futbolumuzu oynardık ve 2-0’dan 2-2’ye o maçı getirmek kolay olmazdı, derim ben normalde karşı argüman olarak ama bunları konuşmayalım. Bunların yeri ve zamanı değildir. Yeri ve zamanı geldiğinde konuşuruz. Dün gecenin mağduru Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Linçten, fiziki saldırıdan kendini koruyan Fenerbahçe Spor Kulübü futbolcularıdır. Televizyonda gördüklerinden endişe eden futbolcularımızın aileleridir. Yine aynı şekilde bir avuç güvenlik görevlimizdir. Allah onlardan razı olsun, onlar olmasaydı çok farklı yerlere gidebilirdi. Bununla mukabil Trabzon’da turuncu yelek giyen, özel güvenlik görevlilerine de teşekkür etmek istiyorum. Onlar da var güçleriyle olayların büyümemesi için orada çok büyük çaba sarf ettiler. Dolayısıyla bunun en büyük mağduru Fenerbahçe taraftarıdır. Endişe eden, öfkelenen, takımımızın, yöneticilerimizin güvenleri konusunda bilgisi olmayıp ne olduğunu sorgulayan ve endişe eden taraftarlarımızdır. Dolayısı ile üzülerek birkaç noktaya değinmek istiyorum.

ARTIK BU İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞTIR. FENERBAHÇE’NİN BU ÜLKEDE GÖRDÜĞÜ MUAMELE, BİZİM ARTIK DAHA FAZLA TAHAMMÜL EDEBİLECEĞİMİZ BİR MUAMELE DEĞİLDİR

Biz bugün sabahtan beri Yönetim Kurulu olarak oturduk, konuştuk. Profesyonellerimiz ile konuştuk ve istişareler ettik. Artık bu iş çığırından çıkmıştır. Fenerbahçe’nin bu ülkede gördüğü muamele, bizim artık daha fazla tahammül edebileceğimiz bir muamele değildir. 3 Temmuz’da yaşananları biliyorsunuz. Maddi ve manevi çok kötü şekilde mağdur edildik ve sportif anlamda herkesten öndeydik yine ekonomik açıdan herkesten öndeydik ve ondan sonraki 13-14 senelik süreçte nereye geldiğimiz herkesin malûmudur. Sportif anlamda futbolda neler yaşadığımız herkesin malumudur. Bu örgüte ilk fitili ateşleyen, mücadele eden ve duvar olan Fenerbahçe’nin yaşadıklarına karşı ne devletimiz ne de futbolu yönetenler hiçbir aksiyon almamaktadırlar.

BU İŞ BU ŞEKİLDE GİDEMEZ
 
Öte yanda bizim aldığımız aksiyonları da engellemek için TFF birçok hukuki manevra yapmaktadır. Otobüsümüz kurşunlandı, faili meçhul. Başarılı olsalardı, ne olacaktı? Belki başarılı olsalardı bugün Türkiye’de bunlar yaşanmayacaktı ama iyi ki olmadılar. Hem dünyaya rezil olacaktık hem de 'ah ah, vah vah' diyerek kafamızı duvarlara vuruyor, olacaktık. Allah’tan otobüs viyadükten devrilmedi. Dün geceki linç girişiminde ya bir futbolcu linç edilseydi ne olacaktı? Ne diyecektik? 'Ah biz nerede yanlış yaptık, artık bu son olsun' mu diyecektik? Hep 'son olsun' diyoruz ama olmuyor. Özellikle Fenerbahçe söz konusu iken son olmuyor. Bunun yanında şiddeti artık normalleştirmeye başlayan bir ülke haline geldik. Yani ben televizyonları izliyorum bazı köşe yazarlarına bakıyorum yazıklar olsun, bir tanesi diyor ki 'İsmail hocanın burasına buz tutması tahrik etti.' Arkadaşlar kendinize gelin. Dün yaşanan ve olanlara futbol açısından bakmayın büyük resme bakın. Bu iş bu şekilde gidemez. Artık futbol üzerinden topluma bir operasyon mu yapılıyor, ne oluyor bilmiyorum. Dünkü olaylar tamamen organizeydi. Niye olduğunu anlatacağım ama ilk önce ana sorumlu olan TFF’ye gelmek istiyorum.
 
MAÇ İPTAL EDİLMELİYDİ

Maç başladı. Aşama aşama olaylar büyüdü ve hakemin maç sırasında hiçbir şey yapmaması, hiçbir yaptırım uygulamaması ve uyguladıklarında da son derece geç kalması ne yaptı tribünleri? Cesaretlendirdi ve tribünler de netice almaya başladılar. Goller gelince daha da cesaretlendiler ama futbolun nabzını biraz bilen insan işin nereye gittiğini görebilirdi ve maçı devam ettirdiler. Bu maçı devam ettirmesi olacak iş değil. Halil Umut Meler UEFA’da böyle bir maçı devam ettirse... Zaten ettiremez, ettirse dahi lisansı iptal ettirilir. Bizim ülkemizde devam ettiriliyor. Dönelim Denizli'de kaybettiğimiz şampiyonluğa. O maç da iptal edilmeliydi. Su savaşları dediğimiz şampiyon olarak Ali Sami Yen’e gittiğimiz maçta da 19 polis yaralandı, birinin gözü kör oldu. Maçın kaç defa durduğu ortada ve o maç da iptal edilmeliydi. Dünkü maç da keza iptal edilmeliydi ama etmedi Halil Umut Meler. ‘Belki yaşadığı travmadan dolayı psikolojisi yeterli değildi.’ diyenler var. Ama ben size şunu söyleyeyim, ülkemizin içerisinde bulunduğu konjonktür, ülkemizin içerisinde bulunduğu futbol ortamı değil Halil Umut Meler, başka hangi hakem olsaydı orada o maçı iptal edemezdi. Birilerinin o ki TFF’ye doğruyu yapabilmesi için cesaret vermesi gerekirdi. TFF’nin 'maçın devam etmemesi lazım' demesi gerekirdi. Çünkü rakibimizin gücünü biliyorsunuz. Siyasi gücünü biliyorsunuz, bürokrasi gücünü biliyorsunuz, çekinmiş olabilirler ama bu maçın iptal edilmemesinde olayın en büyük sorumluları TFF, hakem yönetimi. Düşünebiliyor musunuz? Meşale geliyor sahaya, hakem dönüp bakıp görüyor meşaleyi düdük çalıp durdurmuyor maçı. Devam ettiriyor faul kararı veriyor ve gol oluyor. Durum ardından 2-2 oluyor ve beraberlik olunca tribünler ne hikmetse sakinliyor. Ya biz 2-2 veya 3-2 yenilseydik ne olacaktı? Bir şampiyonluğumuz daha mı zorbalıkla gitmiş olacaktı? Aynı Denizli'de olduğu gibi. Yine 2014’te otobüsümüzün kurşunlandığında olduğu gibi. Biz orada da dolu dizgin şampiyonluğa gidiyorduk, orada da şampiyonluk gitti. Burada da zorbalıkla bir şampiyonluğumuz daha elimizden alınacaktı. Ne olacaktı 2-2 bitseydi, soruyorum sana? Ah vah olmadı yakışmadı biraz ceza işte geri çekilmeseydiniz şöyle oynasaydınız böyle oynasaydınız denip bize suç bulunurdu. Dolayısı ile biz bunu kabul edemeyiz.

Derbi oynuyoruz burada. Bizim maçlarımızda hangi derbi olursa olsun maç bitmeden 5-6 dakika önce polisler gelir ve bütün tribünün ve saha kenarında özel güvenlikle durur ve maç bittiği zaman hazırlıklı olurlar. Dün statta polis yoktu.
 
BU ORGANİZE BİR OLAYDIR
 
Trabzon’daki dostlarımıza, tanıdıklarımıza sorduk; protokole değil normal tribünlere girerken üst araması yokmuş. Ben geçen hafta UEFA başkanı ile yaptığım konuşmada dedim ki, ’Ya benim taraftarlarım yurt dışında meşale yakıyorlar ceza yiyoruz, hiçbir şeyden sorumlu biz değiliz. Güvenlikten sorumlu biz değiliz, üst aramadan sorumlu biz değiliz, polis biz değiliz. Benim stadımda hiç meşale yakılmazken ben bu sorumluluğu gösterirken yurt dışına gittiğim zaman ev sahibi takım bu sorumluluğu göstermezse cezalar o zaman yarı yarıya olsun. Hem onlara hem bize olsun niye sadece bize ceza oluyor?’ konuşmasını yapmıştım. Bakın geçen sene burada Ramazan zamanında taraftarlarımız pet şişeler ile geldiler iftar açmak için, yemekleri ile sandviçleri ile pet şişesini polis sokmadı içeri. Polis haklıydı belki orada. Yani geçen sene bunu biz yaşadık. Bu gün bardak kadar pet şişe atıldı sahaya. Yani bu organize bir olaydır. Aynen 2014’te otobüsümüzün kurşunlanmasında olduğu gibi organize bir olaydır, yine Ali Sami Yen’de oynadığımız maçtaki su savaşlarında olduğu gibi organize bir olaydır ama artık birinin bunun dibine inmesi lazım. Kim organize ediyor? Niye ediyor? Nasıl oluyor? Sosyal medyada gördüklerimiz, yani bu Fenerbahçe Trabzon işinden ötede bir şeydir. Bak 'Trabzon’a da geçmiş olsun' diyorum. Trabzon yönetimi bizi çok iyi ağırladı, teşekkür ediyorum. Ertuğrul başkana ben dün oğlumu teslim ettim, Allah razı olsun kendi çocuğu gibi baktı. Yani insan kavgalı olduğu biri ile bu kadar yakın ilişkide olup ailesini çocuğunu teslim eder mi? Tekrar diyorum bizim Ertuğrul Bey ile hiçbir sıkıntımız yok, yönetimsel bir sıkıntımız da yok. Ama iki camianın üzerinde olağanüstü baskılar var. Ama siz dün yaşanan olayları çevirip medyadakiler falan diyor işte 'yok onu böyle yaptı, yok bu bunu böyle yaptı' vs. deyip bizi suçlu yapacaksanız ki öyle bekliyorum, iş daha da çığırından çıkacak. Riyad krizinde olduğu gibi bu kadar taraf var işin içinde ama fatura bize kesildi. Göreceksin burada da aynı şeyi yapmaya çalışacaklar. Dolayısı ile biz yok onunla konuş, devletimiz ile konuş, TFF ile konuş biz o aşamayı geçtik.

OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULA GİDİYORUZ. FENERBAHÇE OLARAK KENDİ KADERİMİZİ, KENDİ GELECEĞİMİZİ KENDİMİZ ÇİZMEK ZORUNDAYIZ

Biz 2 Nisan günü Genel Kurula gidiyoruz. Biraz evvel çağrısı yapıldı. Olağanüstü Genel Kurula gidiyoruz ve inşallah Allah’ın izni ile de yapmamız gerekeni yapmamız lazım. Kendi bağımızı kendimiz kesmemiz lazım çünkü bunlar böyle devam edecek. Dün olaylar yaşandıktan sonra Cumhurbaşkanımızın da müdahil olması ile Cumhurbaşkanımıza ve Bakanlarımıza teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun, olaylardan sonra her süreçte müdahil oldular ve bizi rahat hissettirdiler. Fakat onların müdahil olmaması, gereken ortamı sağlaması lazımdı yerel otoritelerin. Gerekli güvenlik önlemlerini alarak, polisi oraya koyarak üst araması yapılarak. Dolayısı ile dünkü olaylara daha büyük pencereden farklı bakılması lazım. Herhangi bir Fenerbahçe Trabzon maçında yaşanacak olaylar değil bunlar. 1995-1996’dan sonraki o lig çekişmesinden sonra aradaki gerginliğin tavan yaptığında bile böyle şiddet, böyle nefret olmamıştı.

KULÜPLER BİRLİĞİ VAKFI’NDAN İSTİFA ETTİM

Dolayısı ile biz kendi kendimize kararımızı vermek için 2 Nisan’da toplanacağız. Ben biraz evvel itibarı ile Kulüpler Birliği Vakfı’ndan istifa ettim ve biz Fenerbahçe olarak kendi kaderimizi, kendi geleceğimizi kendimiz çizmek zorundayız. O yüzden bu kararları aldık. Camiamıza da özellikle aklıselim davranmasını rica ediyorum.

GEREKİYORSA DA BİR ALT LİGE DÜŞECEĞİZ ÇÜNKÜ BİZ HER GÜN ÖLMEKTENSE BİR GÜN ÖLECEĞİZ AMA GELECEĞİMİZİ KURTARMAK ZORUNDAYIZ. 1 SENE OYNARIZ, ÇIKARIZ AMA HERKES AKLINI BAŞINA ALIR. ARTIK YETER

Biz kendi ülkemizde bu muameleyi görmeyi kabul etmeyeceğiz. Etmediğimizi de defalarca söyledik. Yine defalarca haykırıyoruz Türk futbolunda yaşananları; bahsinden, şikesinden, haksız rekabetten, hakemlerden hepsini bas bas bağırıp söylüyoruz. İşin geldiği noktayı da görüyorsunuz. Biz artık kendi bağımızı kendimiz keseceğiz. Gerekiyorsa da bir alt lige düşeceğiz. Bu kararı aldığın zaman zaten bir alt lige düşme söz konusu olur. Çünkü biz her gün ölmektense bir gün öleceğiz ama geleceğimizi kurtarmak zorundayız. 1 sene biz oynarız çıkarız ama herkes aklını başına alır artık yeter. Gerçek anlamda yeter. O 'yeter'lerden değil bizim söylediğimiz. Şunu sormak istiyorum maç 2-2 bitse gitti şampiyonluk. Ha belki başka bir yerde yapacaklar. Belki bu Denizli'deki gibi operasyonun bir tanesi daha Fenerbahçe’yi şampiyonluktan etmek için. Bunu kim organize etti? Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun etmediğini biliyorum ama birileri etti. Birileri müsaade etti, göz yumdu. Niye? Neden polis yoktu? Niye İstanbul’daki derbilerde alınan önlemler burada alınmıyor? İstanbul Emniyet Müdürü çok iyi de Trabzon’unki kötü mü? Her ilimizdeki Emniyet Müdür’lerimize saygı duymamız gerekiyor. Söz konusu devlet ise boynumuz kıldan incedir. Yani kısacası oyunlar bu şartlarda devam ettirilmemeliydi. Bu futbola tecavüz etmeye çalışan tribündeki belli kesim, hepsi de değil, o belli kesim de cesaretlenmemeliydi, durumları öteye götürmemeliydi. Arkadaşlarımız anlatıyor Trabzon tribünlerinde de olay çıkan yerlere tepki koyan Trabzon taraftarları vardı. Net bir şekilde kendi gözleri ile gördüler. Dolayısı ile bir şeyler dönüyor. TFF Başkanı ile konuş, Spor Bakanımız ile konuş, öyle yap böyle yap... Biz kendi derdimizi anlatmak için o saygıyı bile görmedik. Siz bilirsiniz. Siz bizi bu ülkenin dışlanmış bir kulübü olarak sanki başka bir ülkenin kulübü gibi muamele yaparsanız... Bunu devlet için de söylüyorum TFF için de söylüyorum medya için de söylüyorum. Kendi geleceğimizi kendi kaderimizi kendimiz belirlemek zorundayız. O yüzden bu çağrıyı yaptık.

3 TEMMUZ’U BAŞLATAN ÖRGÜT DÜN GECE BELKİ DE EMELLERİNE ULAŞMA KONUSUNDA TAVAN YAPTI; BU İKİ KULÜBÜ BİRBİRİNE ÇARPTIRMA, KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRMA OLAYINDA

Bir de şimdi 'Fenerbahçeliler tahrik etti'ye getirmeye çalışıyor. İnsan utanır. Bunların ibarelerini gördüğüm zaman bile ben işin nereye gideceğini biliyorum. Riyad krizinden hiçbir farkı olmayacak bunun. Tamam o zaman siz böyle yapmak istiyorsanız, Fenerbahçe'ye muamele yapmak istiyorsanız bundan sonra atılacak adımları karar verenler de 30 kere düşünsünler işi nereden nereye getirdiklerini. Tekrar ediyorum dün maçın iptal edilmemesi bir olaydır. Yok üçüncü golden önce faul vardı, ya hakem zaten kuralları doğru uygulasa 3-0 mağlup olacak rakibimiz. Hala çıkmışlar faul vardı 3.golden önce... Bunun tartışmalarını yapıyorlar. Bende şunu derim o zaman penaltı yüzde yüz penaltı ama penaltıdan önceki faulde hiçbir şey yok. Meşale sahada maçı durduracağına frikik veriyorsun gol yiyorum. Bunları tartışmanın yeri değil, şu an zamanı bile değil. Biz ilerleyen günlerde daha da fazla açıklamalar yaparız ama şunu söylemek istiyorum; 3 Temmuz’u başlatan örgüt dün gece belki de emellerine ulaşma konusunda tavan yaptı bu iki kulübü birbirine çarptırma, kardeşi kardeşe kırdırma olayında.   
 
BU LİGDE FENERBAHÇE’YE YER YOK
 
Toplum zaten gergin, zaten mutsuz. Şiddeti normalleştirmeye alıştığımız bir ortam içinden geçiyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bugün daha fazla bir şey söylemeyeceğim ama ilerleyen günlerde neler olacağını hep beraber göreceğiz. Ama söylediğim tek bir şey var. Bu ligde Fenerbahçe’ye yer yok. Dürüstçe mücadele vermeye çalışıyoruz. Geçen hafta da olanları-bitenleri anlattım. 8 oyuncum kart sınırında maça çıkıyor. Normal mi? Şimdi tutturmuşlar, ‘Yok o ceza verilsin, bu ceza verilsin’ Verin, ne istiyorsanız yapın. Bizim oyuncularımız saldırıya uğrayacak, Josef De Souza ile karşılaştırıyorlar. Bütün maç boyunca taciz. Kenarda top alanlar, şişe mi gelecek vs.? Kalecimin yerden çenesi yaralanacak, kanayacak... Ben bu çocukların psikolojisini nasıl toplayacağım. Bilmiyorum, toplayıp, toplayamayacağımızı. 2014’te toplayamadık, futbolcuların psikolojisini. O yüzden herkes aklını başına alsın. Linç tehlikesine rağmen oyunu oynatanlar, aynaya baksınlar. Futbolun bu noktaya gelmesine müsaade eden federasyona müsaade edenler de bir aynaya baksınlar. 
Avrupa’dan birçok kulüpten, maç yaptığımız kulüplerden geçmiş olsun mesajı aldık. Onlara da çok çok teşekkür ederim.
 
BAŞKANIMIZDAN KONGRE ÜYELERİMİZE ÇAĞRI

2 Nisan’da ilk toplantı yapılacak. Bu toplantıda gereken sayıyı yakalamamız lazım. Normalde Genel Kurulda ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanmaz, ikinci toplantıda Genel Kurul yapılır. 2 Nisan’da 15-16 bin kişiyi Genel Kurul’da sağlamamız gerekiyor. 3 Nisan’da maçımız var. Bu karar alınacaksa 3 Nisan’dan önce almalıyız. Fenerbahçe Spor Kulübü için çok önemli virajdan geçiyoruz. Kongre üyelerime rica ediyorum. 30 binden fazla kişi aidat ödedi. %50.1 olması lazım. Ödemeyenler de ödesin. Kulübün yanında durun, ne karar vereceğimize hep birlikte karar verelim. Gerekeni yapalım. Bu gidişat gidişat değildir. İstenen Fenerbahçe’nin kazanmaması, başarılı olmaması, galip gelmemesi, gol atmaması…Hatta sahalarda yer almaması. Bu mu sizin istediğiniz? Genel Kurulda kongre üyelerimizle nereye gideceğine karar vereceğiz. Bu iş böyle gitmeyecek. Şöyle düşünenler olabilir; ‘3 ay sonra bırakıyor, gidiyorsun. Finansal zarar vs. vs.’ Bu kararı alırsak ben bırakmıyorum. Bir alt ligde kulübün başkanı olarak kulübü tekrar Süper Lig’e çıkarır, o zaman bırakırız."


Basın Fotoğrafları