FUTBOL

Asbaşkanımız Acun Ilıcalı, açıklamalarda bulundu

05 Mart 2025 Çarşamba 18:18

Asbaşkanımız Acun Ilıcalı, UEFA Avrupa Ligi son 16 turu ilk maçında İskoçya ekibi Rangers ile oynayacağımız karşılaşma öncesinde Takımımızın hazırlıklarını sürdürdüğü Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Takımımızın Avrupa'da yoluna devam ediyor olmasından dolayı gurur duyduğunu ifade eden Asbaşkanımız Acun Ilıcalı, takım içerisindeki birlik ve beraberlik ortamına da vurgu yaptı.

Asbaşkanımız Acun Ilıcalı'nın açıklamaları şu şekilde:

ÜLKEMİZİ EN GÜZEL ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİZ

Mutluyuz, gururluyuz. Bence elemelerde en zor gruptan çıktık. O zamanlar da söylüyorduk, rakiplerimiz hem formda hem iddialı, çok güçlü rakiplerdi. Tabii ki çok zor maçlar oynadık, eksik kadrolarla oynadık. UEFA kurallarını biliyorsunuz, bir kere yazıyorsunuz, sonra sakatlık olunca yerine koyamıyorsunuz.

Genç takım oyuncularıyla çıktığımız deplasmanlar oldu, kulübede 5 genç oyuncumuzun yer aldığı oldu. Bunların hepsini aştık ve ikinci tura çıktık. İkinci turda tam anlamıyla gücümüzü gösterdik. Orada zaten transfer yapabilmiş olmanın avantajı var. Anderlecht’i eledik. Şimdi yine zorlu bir rakip, Rangers FC. Hocamıza, çocuklarımıza inanıyoruz. Takımın havasını zaten görüyorsunuz. Adım adım yükseliyoruz. Heyecanla yarını bekliyoruz ama Avrupa kupalarında hiçbir maçın ne garantisi var ne de favorisi var. Ben bir Fenerbahçeli olarak çok mutlu ve gururluyum. İnşallah ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceğiz.

EN AĞIR ELEŞTİRİLER VARKEN BİLE HOCAMIZA HEP BAŞKANIMIZ BAŞTA OLMAK ÜZERE ‘ARKANDAYIZ.’ DEDİK

Süper Lig için söyleyebileceğimiz tek bir şey var. En başından beri planladığımız gibi sonuç itibarıyla dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birinin geldiği, çok iyi bir kadronun oluşturulduğu bir sezon başladı. Sezon başlarken her yeni hocanın yaşayabileceği zorlukları, takımı tanıma süreci olsun, alışma süreci olsun… Hocamız da gördüğünüz gibi, -bütün futbolseverlerin ve futbol otoritelerinin de hemfikir olduğu konu budur herhalde- takımı önce tanıyıp sonra takıma göre sistem geliştirip sonra o sistem üzerinde ısrar edip meyvelerini almaya başladı. Biz kendisine güvendiğimizi söyledik. En başından beri en ağır eleştiriler varken bile hocamıza hep Başkanımız başta olmak üzere ‘Arkandayız.’ dedik. Başkanımız o güveni hep hissettirdi. Biz hep hissettirdik. Ben de kendisiyle hemen hemen her gün beraberim. Ona ne kadar inandığımızı hep hissettirdik. Sonuç itibarıyla futbol bildiğiniz üzere önce doğru proje, sonra o projede ısrar ve bence başarının bütün sırrı bu. Şu anda Fenerbahçe’nin yaptığı da bu; doğru bir projede, doğru hocayla ısrar ediyoruz. Ocak ayında eksikleri tamamladık. Açıkçası iyi bir dönemdeyiz. Allah nasip ederse önce UEFA Kupası’nda sonra Ligde de yolumuza devam edeceğiz. Güzel günler yaşıyoruz.

TAKIM İÇERİSİNDE TAM ANLAMIYLA BİR BİRLEŞME VAR. TAKIMIN TEK VÜCUT OLDUĞUNU HİSSEDİYORSUNUZ

Futbolun psikolojik tarafı çok önemlidir. Her şey sahada belli olur ama aynı takımla, aynı oyuncularla iyi oynayıp kötü oynadığını gördüğümüz gibi bunun ve arkasında da psikolojik sebepler olduğu gerçeği de vardır. Psikolojik üstünlük müdür, bilemem ama psikolojimizin çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Takım içerisinde tam anlamıyla bir birleşme var. Takımın tek vücut olduğunu hissediyorsunuz. Taraftarımız da bunun farkında. Son haftalarda taraftarımızı çok övdüm ki fazlasını hak ediyorlar. Camia olarak psikolojimiz gayet iyi. Bence yabancı VAR gelmesi Türk futbolunda ilk kırılma noktasıydı. Yabancı VAR geldikten sonra da dikkat edersiniz ivmenin artık bize doğru döndüğünü görüyoruz. İlk bizim yapmamız gereken futbola adaleti getirmekti. Bunun için çok çabaladık. Eylülden beri çabaladık, sonra diğer kulüplerimiz de bize aynı şekilde destek verdiler. Türkiye’deki sorunları onlar da gördü. Bir tek biz konuşmadık, birçok takım konuştu ve sonunda da Türkiye’de bir şeyler değişiyor, bunu görüyoruz. Artık eskisi gibi ‘şu maça şu hakemi atayayım, bu maça bu hakemi atayayım’ devri bitti. Bu hafta içerisinde ya da hafta sonuna doğru yine açıklamalarım olacak ama genelini soruyorsanız gerçekten güzel şeyler oluyor. Ben adaletin Türkiye’de, futbolda her geçen gün daha fazla tecelli ettiğini görüyorum, derbi maçında da aynı şekilde. O yüzden bu değişkenlikler eskiden ‘A pardon, hangi ruh halindeydim, bilmiyordum. Nasıl verdim bu penaltıyı? Kendimde değildim’ kısmından artık daha güzel günlere geldik. O yüzden o açıdan da umutluyuz. Camia olarak heyecanlıyız. Üç kulvarda devam ediyoruz. Kadromuza inanıyoruz. Ama hiçbir takımı da küçümsemiyoruz. Bütün rakiplerimiz, Avrupa’daki rakiplerimiz de güçlü, Türkiye’deki rakiplerimiz de güçlü. Sonuna kadar aynı şekilde devam edeceğiz.

ÜLKEMİZİN ARKAMIZDA OLDUĞUNU HİSSEDİYORUZ. İNŞALLAH TÜRK FUTBOLU İÇİN DE ÖNEMLİ BAŞARILAR ELDE EDERİZ

Gönül isterdi başka takımlarımız da olsun. Bu bir yandan sevindiriyor bir yandan da üzüyor beni. Tek takım olmanın gururu çok önemli evet, ama neden birkaç takımımız daha olmasaydı? İyi ve güçlü takımlarımız var, hayalimiz de birçok takımımızın burada olması. Şu anda bir tek Fenerbahçe var mı? Var. Bu turda da güçlü bir takımla oynayacağız ama ben yine iddialı olduğumuzu düşünüyorum. Ülkemizin arkamızda olduğunu hissediyoruz. İnşallah Türk futbolu için de önemli başarılar elde ederiz. Bu tur bizim için bir hedef değil sadece engel.

HANGİ TAKIMI TUTTUĞU BELLİ OLMAYAN HAKEMLERİN MAÇ YÖNETMESİNDE ADALET DUYGUSUNUN ZEDELENECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ

Yerli hakemler olabilir. Dönem dönem dünyanın birçok yerinde de olmuştur. Birçok ülkede de bunun bir uygulaması var. Bu konuda yerli hakemlerle ilgili acayip bir anlam verip onların hatalarının acılarını çekmeye gerek yok. Şöyle bir gerçek var, dünyanın en iyi hakemlerinin gelip maç yönetmesi VAR’da olması lazım. Böyle olduğu zaman adaletin geleceğine inanıyoruz. Bunu da en başından beri söylüyoruz zaten. Beşiktaş ve Trabzonspor aynı açıklamaları yaptı. Türkiye’de aklı başında olan, adalet isteyen herkesin ön planda yabancı hakemlerle sahaya çıkmasının gerektiğini düşünüyorum. Daha önce de sorduğum gibi bir kez daha soruyorum: Türk hakemlerinin hangi takımı tuttuğunu biliyor muyuz? Ben bunu bir kez daha soruyorum. Biliyor muyuz? Bilmiyor muyuz? Ben de diyorum ki Maribor’da benim takımım var diye oradan hakem gelmesinde o hassasiyeti gösterenler bugün, Fenerbahçeli ve Galatasaraylı hakemlerin maç yönetmesinde neden bu kadar rahatlar? Dün okudum Fenerbahçeli bir hakem maç yönetmiş. Yönetmesin. Sanki biz 'Fenerbahçeli hakemler yönetsin' diyoruz. Takım tutan hakemler maç yönetmesin diyoruz. 'Fenerbahçeli hakem Fenerbahçe’nin maçını yönetti' diyorlar. Yönetmesin. Galatasaraylı hakem de istemiyoruz. Hangi hakemin, hangi takımı tuttuğunu bilmiyoruz. Ben şimdi size soruyorum, neden bilmiyoruz? Her yerde biliyorlar, dünyanın her yerinde açıklanıyor, biliniyor ama bizde bilinmiyor. Bu konuda kulüp olarak aşırı derecede rahatsız olduğumuzu belirteyim. Hangi takımı tuttuğu belli olmayan hakemlerin maç yönetmesinde adalet duygusunun zedeleneceğini düşünüyoruz.

Basın Fotoğrafları