Futbol Akademimizin İdari Menajeri Kemal Aslan, Fenerbahçe TV’de yayınlanan ‘Akademiden Geleceğe’ programının konuğu oldu ve Futbol Akdemimizdeki gelişmeler hakkında önemli bilgiler verdi.
Fenerbahçe Futbol Akademi İdari Menajeri olarak görev yapan Kemal Aslan, sorumluluk alanıyla ilgili “3 yıl önce göreve mentor programında başladım, şimdi Akademi İdari Menajeri olarak devam ediyorum. 2 yıl önce kurulan yeni yapılanmanın içerisinde bir idari menajer pozisyonu yoktu. Tabii ki her gün futbol yenileniyor. Akademide de yenilikler var. Bu yenilikleri yakalamak adına Fenerbahçe Spor Kulübü kendi içerisinde departmanlarını genişleterek genç oyuncularını A Takıma hazırlama noktasında çalışmalar yapıyor.
Özel maç programları, turnuva programları, hoca ve oyuncuların saha dışındaki sorunlarıyla alakalı çalışmaları yürütüyorum.
Genel olarak haftalık, aylık toplantılarımızda istişarelerimiz oluyor. Bazen anında çözmemiz gereken sorunlar da olabiliyor. Akademimizin her alanına dair raporlar hazırlanıyor ve sürekli bir iş akışı söz konusu oluyor.
Yönetim Kurulu Üyemiz Özgür Özaktaç, Akademi Koordinatörümüz Tahir Karapınar’ın öncülüğünde ‘Şu oyuncunun alınması gerekiyor’ onayı çıktığı zaman kulüplerle ilk kontağı kuruyoruz.
Ayrıca uzun zamandır diyalog kurulmamış amatör kulüpler vardı. Bu ilişkileri tekrar güçlendirmek adına çalışmalarımız oluyor. Aileler ile ilk teması biz kuruyoruz. Okul ve Aile İlişkileriyle ilgilenen Irmak Hanım ailelerle ilk kontağı kurar. Onun da aşamayacağı bir durum varsa bana yönlendirir. Biz beraber çözmeye çalışırız. Bizim de çözemeyeceğimiz bir konu varsa Genel Koordinatörümüz devreye girer.
Özetle akademimizde başta Başkanımız Ali Koç ve yöneticimiz Özgür Bey olmak üzere Koordinatörümüz Tahir Karapınar ile birlikte tüm ekip bir aile bilinci ile çalışıyoruz.
Amatör kulüplerle diyalog konusunda; Fenerbahçe’ye yakışır şekilde, kulübümüzü doğru temsil etmek adına amatör takımdır, spor okuludur diye ayırt etmeden kontakta olduğumuz tüm kulüplere eşit mesafede, şeffaf bir şekilde yaklaşıp Fenerbahçe’ye yetenekli gençleri nasıl kazandırabiliriz diye bakıyoruz.
Bu noktada da son dönemlerde çok güzel gelişmeler oluyor. Açıkçası bu da bizi çok mutlu ediyor.” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Akademiden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Özgür Özaktaç’ın ev sahipliğinde, İstanbul Anadolu Yakası ile Bursa ve Gölcük’te mücadele eden amatör kulüplerin yöneticileriyle yenen yemeğin önemiyle ilgili konuşan Kemal Aslan;
“Son 1,5 yıldır amatör kulüplerle devamlı dirsek temasındaydık, ziyaretlerimizi yapıyorduk. Bu noktada onlarla Futbol Akademinin ilişkileri hakkında olumlu ve olumsuz geri bildirimler alıyorduk. Tabii bunlar bizde birikiyordu. Bu ilişkileri daha da güçlendirmek adına bir yemek organizasyonunu daha öncelerde düşünüyorduk. Biliyorsunuz pandemi döneminden çıktık. Bizim çalışma planlamamız içerisinde vardı bu yemek. Yönetim Kurulu Üyemiz Özgür Bey’in öncülüğünde bunu gerçekleştirdik.
Şöyle avantajları oldu; bizim sahada birebir gördüğümüz, dinlediğimiz sorunları Genel Koordinatörlük ve Yönetici bazındaki yetkililerin de birebir duyması ve onların da kaynaşması çok iyi oldu. Yemekte amatör takım sorumluları, hocaları, başkanları söz aldılar ve kendi düşüncelerini, beklentilerini anlattılar. Biz çalışma modelimizi anlattık, beraber neler yapabiliriz bunlar üzerine yoğunlaştık. Çok verimli bir yemek oldu. Sadece Anadolu Yakasındaki takımlarla yapıldı.
Önümüzdeki dönemde Avrupa Yakasındaki takımlarla, belki futbol okullarıyla pekişerek devam edecek çünkü Fenerbahçe Spor Kulübü İstanbul’daki bütün takımlara, bütün futbol paydaşlarına eşit mesafede, şeffaf bir şekilde yakın olmalı, iş birliği içerisinde olmalı. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Bunun da meyvelerini geri dönüşlerle çok güzel alıyoruz. Bu anlamda yapmış olduğumuz bu iftar yemeği çok verimli geçti.” ifadelerine değindi.
Düzenlenen turnuvaların alt yaş grubu çocukların gelişimine olan katkısıyla ilgili Kemal Aslan; “Turnuvalar çocukların gelişimi için çok önemli. Küçük yaştaki çocukların hepsinin çok fazla maç yapmaları gerekiyor. Pandemi döneminden çıkıldı, belli yaştaki çocukların büyük çoğunluğu 2 yıl top oynayamadı, antrenman yapamadı. 12 ve alt yaş gruplar 8’e 8 oynuyorlar. Bugün U13 Takımımız 11’e 11’e geçti. Çocuklar hiç 8’e 8, 11’e 11’i görmeden belki U14 takımında oynayacak. Bu tarz sorunlar yaşandı.
Bu sorunları aşmak adına bol bol turnuvalara katılarak, turnuva düzenleyerek genç sporcu kardeşlerimizin antrenman açıklarını çok maç oynayarak kapatmaları tarafından bakıyoruz. Turnuva davetleri oluyor. Burada biraz seçici olmak istiyoruz. İstanbul’daki diğer kulüplerle de irtibat halindeyiz. Genelde oyuncuların deneyim anlamında bir şeyler kazanabileceği turnuvaları tercih ediyoruz. Bazı turnuvalara gidiyorsunuz, iyi takımlar olmasına rağmen organizasyonda eksiklikler olabiliyor. Mümkün olduğunca bundan sonraki süreçte biz kendimiz turnuva organizasyonları yapıp bir nevi ev sahipliği yapmak istiyoruz.
Başlangıcını geçen hafta yaptık. Fikirtepe Tesislerimizde U13 Takımımıza dörtlü bir turnuva organize ettik. Biz turnuvayı organize ederken puantaj, yarı final, final gibi kademeler koymadık. Sadece çocuklar top oynasın, gelişimlerine katkıda bulunulsun diye. Çok verimli bir turnuva oldu. Final, yarı final kademeleri koyduğunuz zaman o küçük yaştaki çocuklar çok üzülüyorlar. Turnuvayı izleyen tribündeki insanlar birbiriyle münakaşaya giriyor. Rekabetin sahanın içinde çocukların gelişimine indirgenmesi gerekiyor. Zaten rekabet Türkiye’de çok farklı algılanıyor. Rekabetin karşılığı tarafların gelişimini sağlaması gerekir ama bizde farklı noktalara taşınıyor. Alt yaş grubundaki çocuklarda bu noktalara çok girmek istemiyoruz. Bizim öğrenim, gelişme ve performans gruplarımız var. Maç sonunda golü kim atmış, kaç kaç bitmiş oralara da girmek istemiyoruz. Çocukların gelişiminde hakikaten birçok parametre var. Mümkün olduğunca o noktalara dokunmaya çalışıyoruz. Bu hafta sonu U13 Takımımız Lüleburgaz’a turnuvaya gidecek, U9 Takımımız Belçika’ya gidecek. U14-U15 Ligleri başladı. U16-U17-U19 devam ediyor. Arada U13 Takımının ligi yok. U12 de İstanbul içinde başladı. Lig maçları olmayan takımlarımıza kendi yaptığımız ya da yapılacak organizasyonlarla önümüzdeki sürece hazırlama çalışmaları yapacağız.” dedi.
Genç oyuncuların pandemi döneminden sonraki adaptasyon süreciyle ilgiliyse Kemal Aslan, “Çocuklar için çok şanssız bir süreç oldu. 2 yıl maç oynamamak için büyük biz zaman. Özellikle alt yaş grubundaki oyuncular için çok zor bir süreç. Tüm yaşlarda zordur ama öğrenim grubunda olan çocukların antrenman yaşını doldurma noktasındaki zamanları kayıp olarak geçti. Bu süreci yaşadıkları yerlerde imkanları olanlar antrenman yaparak geçirdi ama takım halinde hareket edilemedi. Bütün takımların antrenmanları başladığında şunu söyledik ve bunu ısrarla vurguladık, ilk 6 ay, 1 yıllık süreçte çocukları değerlendirirken biraz daha dikkat edilmesi gerektiğini hocalarımızla konuştuk. Bu süreç şimdi 8., 9. aylarına geldi. 1 yıl noktasından sonra vücutları antrenman ritimlerine adapte olacaktır. Ondan sonraki süreçte gelişimleri ve performansları hocalarımız tarafından daha net değerlendirilecektir.” ifadelerini kullandı.
Akademimizdeki idareci-oyuncu iletişimini anlatan Kemal Aslan, çocuklara sportif konuların dışında ne tür yönlendirmelerde ve telkinlerde bulunduklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Tabiri caizse 7/24 çalışıyoruz. Mümkün olduğunca çocuklarla iç içeyiz.
Az önce bahsettiğim turnuvalarda çocuklarla beraber zaman geçirmek onları daha fazla tanımamıza fırsat veriyor. Hocalarımızın geri bildirimleri, bizim gözlemlerimizle spesifik denk gelen şeyler oluyor. Hava değişimlerinde tesisle soyunma odası arasındaki antrenman sonrası halleri çok dikkatimizi çekiyor. Hava soğuk, saçlar ıslak, hep uyarırız onları. ‘Geçişlerde dikkat edin, çorap giyin, antrenmanlardan sonra vücudunuz ısınmıştır, siz sıcak zannediyorsunuz ama hava serin dikkat edin…’
Anlık çocukların yaptıklarını not alıyoruz ve çağırıp uyarıyoruz. Sakatlık sonrası dikkat edilecek noktalar oluyor onları konuşuyoruz sakatlık yaşayanlarla. Bazen aileleri geliyor çocukların, bazı sorunlar yaşanıyor ‘Buralarda neler yapalım?’ deniliyor. Birkaç gün önce bir şey yaşadık. Bir aile geldi. Bir kardeşimiz çok heyecan yapıyormuş. Bununla ilgili hem hocası, hem ben konuştuk.
Olumlu geri bildirimlerin olması bizi çok mutlu ediyor. Bazen söyledikleriniz bazı oyuncular tarafından dikkate alınmayabiliyor, bazıları yaşayarak öğrenmeyi tercih ediyor. Biz de hep şunu anlatıyoruz; biz sizin geçtiğiniz yerlerden geçmiş büyük ağabeyleriniziz. Bunu başaran var, başaramayan var, hatalar yapan var. İstedikleri konuyla alakalı bizimle görüşebileceklerini söylüyoruz. Bizler de oynadığımız dönemde yaptık. Cevabını bilmediğimiz sorularla kendimizle mücadele ederiz. ‘O bunu mu düşündü, böyle mi dedi…’
Bu tür şeylerden uzaklaşın, iletişim açık. Öğrenebilirsiniz. Kafanızda soru taşımayın, bunları sporcu kardeşlerimize anlatmaya çalışıyoruz. Bu noktalarda devamlı onlara yardım etmeye çalışıyoruz bildiğimiz kadarıyla. Hepsinin hayalleri, hedefleri var. Hedeflerine gidebilmek için sadece saha içindeki performansları değil, saha dışındaki hal, tavır, tutum, davranış ve günün sonunda takım yaşı fark etmeksizin Türkiye’nin en önemli kulübünü temsil ediyorlar. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu en önemli noktalardan biri. Herhangi bir yere gidildiğinde ‘bunlar çocuk’ denilmiyor, ‘Fenerbahçe takımı’ deniliyor. Küçük sorumluluklar vererek, anlatarak yukarı doğru taşımak gerekiyor. Zaten saha içindeki gelişimleriyle alakalı hocalarımız her şekilde uyarıyor, eğitiyor.
Futbol Akademimizden çıkıp A Takımda süre alan oyuncuların neticesinde Akademide oluşan atmosferle ilgili değerlendirmeler yapan Fenerbahçe Futbol Akademi İdari Menajeri Kemal Aslan;
“Bu öncelikle Başkanımızın ana hedefiydi ve tüm planlama da bu hedef doğrultusunda yapıldı. Şimdi A Takımda süre alan oyuncularımız var. Yanlış hatırlamıyorsam bu sene içerisinde U19 takımından 16-17’ye yakın farklı isim A Takımıyla antrenman yapma şansı yakaladı. Buradaki bakış açısının değiştiği anlamına geliyor. Bugün Fenerbahçe U19 Takımına gelen oyuncuların hepsinin Fenerbahçe A Takımıyla antrenman yapma fırsatının önlerine konulduğu anlamına geliyor. Artık buradan sonrası genç kardeşlerimizin performansları ve oraya olan adaptasyonlarıyla alakalı. Bu noktalarda da Akademide çalışan arkadaşlarımızla beraber genç kardeşlerimizin profesyonel hayata adapte olup oralarda kalabilme noktalarında yardımlar, destekler yapılıyor.
Bu bizi inanılmaz mutlu ediyor. A Takımda altyapıdan çıkan bir oyuncunun oynuyor olması herkes için sürpriz olabilir ama bizim için bir sürpriz değil çünkü bunun olacağını bilerek çalışıyoruz. İnşallah artarak devam edecek. Forma şansı bulan genç kardeşlerimiz bunu iyi değerlendirecekler. Şimdi onlar yukarıda bayrak taşıyorlar. Şimdi o bayrağı devralacak alttan nice kardeşlerimiz oraya giderler, bizler de yapmış olduğumuz işin gururunu yaşarız.
Onlar süre buldukça emin olun hepimizde huzur, mutluluk oluyor. Bu yaşanılanları sürdürebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
Son olarak ailelerle sportif hususlarda kurulan iletişimle ilgili Kemal Aslan;
“Ailelerle alakalı çok kapsamlı çalışmamız gerekiyor. Pandemi dönemi yapacağımız çoğu şeyin önüne geçmiş oldu. Her 3 ayda bir bütün yaş kategorilerinde ailelerle toplantılar yapıyorduk. İnşallah önümüzdeki dönemlerde yine yapacağız. Biz şeffaf olarak neler yaptığımızı ve neler yapmak istediğimizi ortaya koyuyoruz. Ailelerle bunu rahatlıkla konuşuyoruz. Bizim onlardan ne istediğimizi, onların buradan beklentilerini karşılıklı masaya yatırıyoruz. Futbol hayalleriyle çocuklar buraya geliyor ama futboldan daha önemli oturtmamız gereken şeyler var.
Çocukların eğitim hayatları bizim olmazsa olmazlarımızdan biri. Eğitimlerine devam etmeleri, başarılı olmaları… Bu noktada o birimlerle ilgilenen arkadaşlarımız devamlı kontrol ediyor. Zaman zaman antrenörlerimiz okullarına gidiyor. Bu şekilde çocuklarımızı kontrol etmeye çalışıyoruz. Ailelerin farklı beklentileri olabiliyor, herkes kendi penceresinden bakıyor ama biz bütünü anlatmaya çalışıyoruz. Çocuklar gelişimlerini iyi noktaya taşıdıkları zaman, performans gösterdikleri zaman yollarını kendileri çiziyor. Biz o yolda deneyimlerimizi, birikimlerimizi kendilerine anlatıyoruz. Belirlemiş olduğumuz çalışma modelimiz var, onları anlatıyoruz. Dersleri iyi olmayan çocukların ailelerini uyarıyoruz, bazen dersi iyi olmayan çocukları evlerine gönderiyoruz derslerine çalışmaları gerektiği için. Burada üçlü bir sacayağı var. Burayı sağlıklı oturtamadığımız zaman çocukların ve oyuncuların gelişiminde sorunlar yaşayabiliyoruz. Okul, aile, takım. Siz burada bir kural koyuyorsunuz, ailenin içinde başka bir kural mekanizması var, okulda başka. Üçlüyü beraber hareket ettirebilmek çok önemli. Ortak noktada buluşmak gerekiyor. Ortaya koymaya çalıştığımız beraber bütün yaş gruplarının aynı kurallar çerçevesinde hareket etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Her zaman her şey güzel olmuyor, zaman zaman sorunlar da yaşıyoruz. İletişim dilini iyi kurduktan sonra şeffaf olarak her şeyi rahatlıkla konuşabiliyoruz ailelerle. Bunu ortaya koyduktan sonra aşılmayacak bir sorun yok. Zaten her şey çok iyi gidiyorsa da bir problem vardır.” diyerek sözlerini tamamladı.
Basın Fotoğrafları