Fenerbahçe Beko Basketbol Takımımızdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Komsuoğlu, Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu. Takımın son durumu ve hedefleri ile ilgili konuşan Yöneticimiz, Pınar Karşıyaka maçında yaşananlara da değindi. Yönetim Kurulu Üyemizin açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:
EN KISA SÜREDE YİNE FENERBAHÇEMİZİ İSTENİLEN SEVİYEYE ULAŞTIRACAĞIMIZA İNANIYORUM
Öncelikle değerli camiamıza, büyük ailemize, sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Herkese sağlıklı ve güzel bir akşam diliyorum. Dün kötü bir mağlubiyet aldık. Yarın bir maçımız (Zalgiris Kaunas) daha var. Ekrana çıkmak basketboldaki gelişmeleri anlatmak için çok doğru bir zamanlama, keyifli bir zamanlama değil. Taraftarımızın haklı olarak basketbol takımımız ile ve bu süreçle ilgili soruları var. Bunlara cevap vermek için bu programı gerçekleştiriyoruz. Yıllardır ben de Fenerbahçe Beko’yu yakından takip eden çok iyi bir taraftarıyım. Mağlubiyetlerden çok mağlubiyetlerin alınış şekillerine çok üzülüyoruz. Savaşmamaya çok üzülüyoruz. Takım ruhundan uzak bir şekilde maçları kaybetmeye üzülüyoruz. Üstümüzde bunun da bir hayal kırıklığı var. Bunu ben kabullenemiyorum. Taraftarlarımız da kabullenemiyor. Onlarda doğal olarak tepkilerini bizlere veriyorlar. Biz de bu tepkilerden tamamen ders çıkarmak adına gerek Maurizio, gerek hocamızla, gerek teknik ekiple, gerekse oyuncularla sürekli toplantılar yapıyoruz. Esasında bu bir anlamda kriz. Bu krizi aşmak için çalışmalar yapıyoruz. En kısa sürede yine Fenerbahçemizi istenilen seviyeye ulaştıracağımıza da inanıyorum.
TARAFTARLARIMIZ OLSAYDI BAZI MAÇLARI KAYBETMEZDİK
Geçtiğimiz yıl kadromuzda yer alan sembol isimlerin yerine bu sene yeni transferlerimiz oldu. Yeni bir kadromuz oluştu. Esasında bu zorlu bir geçiş yılı. Bütçemizi yarı yarıya oranla düşürdük. Bunu hemen bir savunma mekanizması olarak kabul etmenizi istemiyorum. Sonuçta bütçe ne olursa olsun, sahada terinizi son damlasına kadar akıtırsanız, o farkı kapatabilirsiniz. Zorlu bir süreç yaşıyoruz. Taraftarlarımız yok. Gelirler anlamında söylüyorum, sponsorlarımız yine büyük destekler veriyorlar ama bir yandan da gişe kaybımız var. Taraftarlarımız salonda bizimle olamıyor. Bu geçiş sürecinde birçok etken üst üste gelince daha da yorucu bir hal aldı. Sezona da çok iyi galibiyetlerle başlamıştık ancak sonrasında kaybedilen maç serisi oldu. Burada takım güvenini biraz kaybetti. Bu kaybettiğimiz maçları analiz ettiğimizde eğer taraftarlarımız salonda olsalardı kesinlikle şu maçı kaybetmeyiz diyeceğimiz 3 tane maçımız var. Seyircimiz olsaydı CSKA, Bayern Münih ve Valencia maçlarını %100 kazanacağımıza inanıyorum.
PANDEMİDEN DOLAYI TAKIM SEZONA İYİ HAZIRLANAMADI
Bu arada bir anlamda takım özgüvenini yitirdi, sakatlıklar başladı. Leo, Melih, Ahmet, Barthel, Pierre, Nando sakatlandı. Sakatlıklar üst üste gelince de takımın oyun kurgusunda da belirli aksaklıklar yaşanmaya başladı. Bu sakatlıkların ardından ‘doktorlarda mı bir hata var, tedavi yöntemlerinde mi hata var?’ yönünde taraftarlarımızdan eleştiriler aldık. İşin aslı öyle değil. Bu takım pandemiden dolayı 6 ay top oynamadı. Sonra tam idmanlara başlandı, Antalya’ya gidildi. Oradaki turnuvada korona olan oyuncular sebebiyle hiç maç yapmadan geri dönüldü. Geçmiş yılarda Fenerbahçe Beko sezon öncesi yurt dışında birçok maç yapardı. Bunların hiç biri oynanmadı. Sadece bu takım değil birçok takım bu nedenle sezona hazırlanamadı. Sonrasında gelen sıkışık maç temposu nedeniyle belirli oranda sakatlıklar oluşmaya başladı. Bir konuda takımımızı çok takdir ediyoruz. Takımımızı çok iyi koruduk. Şu anda EuroLeague’de koronadan dolayı oyuncu kaybetmeyen tek takımız diye biliyorum. Zor bir süreç.
HİÇBİR AÇIKLAMA ALBA BERLİN MAÇINI ANLATMAYA YETERLİ DEĞİL
Ne dersek diyelim ben size bunu bugün Alba Berlin maçıyla anlatamam. O yenilginin, o görüntünün hiçbir şekilde mazereti yok. Biz o maçta sahada yoktuk. Bu nedenle taraftarımızın ‘Fenerbahçe savaşmıyor, Fenerbahçe yenilsin ama savaşsın’ sözüne aynen katılıyorum. Hepimiz katılıyoruz. Sadece ben değil, teknik heyet ve oyuncularda katılıyor. O maçta savaşmadık ve bu hepimizi üzdü. Esasında oyuncularımız buna karşı iyi bir reaksiyonu İzmir’de verdi. Takımın tekrar oyuna dönmesi adına Fenerbahçe Beko İzmir’de iyi bir reaksiyon vermişti ama hiçbir açıklama Alba Berlin maçını anlatmaya yeterli değil. Biz böyle maçlar yaşamak ve taraftarlarımıza yaşatmak istemiyoruz.
ÖNCELİK DAİMA TAKIMIN PERFORMANSI
Fenerbahçe Beko’da bu sorumluluğu aldıktan sonra ilk kez stüdyoda konuğunuz oluyorum. Bu ortamda da esasında hakemleri konuşmak istemiyorum. Doğru bir gün değil. Bu mağlubiyetleri hakemleri konuşarak anlatmak istemiyorum. Öncelik daima takımın performansı. Klasik tabir ama biz bu hakemleri de yenmemiz lazım. Fenerbahçe Bekonu’nun bunu kolaylıkla başarması lazım. Türk Telekom maçında enteresan kararlar gördük. Vesely’e teknik fauller çalındı. Vesely de biz de anlamakta güçlük çektik ama dedik ki bu basketbolun kuralları içerisinde var, ancak Pınar Karşıyaka maçını bu kadar kolay anlatamayız. Ankara’da kötü tablo dedik ama Pınar Karşıyaka maçında işler maalesef çığırından çıktı. Hakemler maçı ‘katletti’ tabirini kullanmak istemiyorum ama katletti. Resmen maçı bir takımdan diğerine kazandırttılar. Aleyhimize çalınan 4 teknik faul, 2 kasti faul. Sportmenlik dışı faul. Hocamıza çalınan fauller. Maçın sonucuna direkt etki eden bariz hakem hatalarıyla maçı kaybettik. Maçın başında Barthel’e, Vesely’e yapılan kontrolsüz hareketler var. Bunlar hiç ciddiye alınmadı. Bu ligde haftanın maçıydı. Bu maça gereken önem verilmemiş. Biz federasyonun pandemi koşullarında özveri ile çalıştığına inanıyoruz. Bu ligin değeri artacaksa bu lige katma değer katılacaksa her anlamda gerekli çalışmaları federasyon yapmalı. Buradan kalkıp da şu hakem şöyle bu hakem böyle demek istemiyorum ama o maçın son çeyreğini izleyen taraflı tarafsız herkes yapılanları gördü. Bu konuda tepkimizi dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz.
BUNLAR HİÇBİR ŞEKİLDE BASKETBOL CAMİASINA YAKIŞMAYAN HAREKETLER VE BU KONUNUN DA SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIMIZI BURADAN İLAN EDİYORUM
Karşıyaka maçımız çok enteresandı. Biz İstanbul’da kurallara harfiyen uyuyoruz. Federasyon diyor ki, maça şu kadar kişi alabilirsiniz, biz de isimlerini vererek bu isimleri maçlara davet ediyoruz. Bazı kişiler maçlara şoförleri, çalışanları ile geliyorlar. Biz onları aşağıda ağırlıyoruz, maçlara alamıyoruz. +1, +2 bile yapmıyoruz. Karşıyaka maçında içerisi doluydu. Kalabalığı sorduk. ‘Bunlar federasyon davetlileri, şunlar var, bunlar var.’ Lakin maç başladı, davetliler tezahüratlara başladı. Bir anda yüzden fazla kişinin taraftar olarak aktif bir şekilde rol aldıklarını gördük. Dedik ki burada bu nasıl oluyor? Bu oluyorsa bizde aynısını yapalım dedik. Açıklamalar yapıldı. Federasyon konuyu biliyor. Eminim ki buna önlem alacaktır veya bununla ilgili bir sistem varsa bizde bundan faydalanacağız. Maç kazanılır, kazanılmaz. Yenersin, yenilirsin. Play off sisteminin olduğu ortamda ligin çok başındayız. Bunlar şampiyonluk yolunda Fenerbahçe’yi etkilemez. Ancak orada kalkıp bize takımıza teknik heyete edilen bazı laflar kulağa hoş gelmeyecek sözler var ki, bunlar yapılamaz biz de izin vermeyiz. Güvenlik görevlilerine teşekkür ediyorum, zaten gerekli önlemleri aldılar. Bunlar çirkin şeyler. Bunlar Türk basketboluna yakışmayan şeyler. O nedenle bunu özellikle hoş karşılamadığımızı vurgulamak istiyorum, eminim ki TBF bu konuyla ilgili de gerekli incelemeleri yapıp, gerekli önlemleri alacaktır. Keza basketbol federasyonun oradaki sorumlu görevlisi de eminim ki arada bizlerle görüşebilecek, bizi görebilecektir. O arkadaşımızı da göremedik. Görsek dertlerimizi anlatacağız ancak göremedik. İnşallah olacaktır. Tabii maç sonucuna gelirsek orada da enteresan bir konu var. Bizler yöneticileriz, çalışanlarımız var, profesyonellerimiz var. Burada hepimizin Türkiye Basketbol Ligi’ni daha üste çıkarmamız gerekiyor. Maçtan sonra Pınar Karşıyaka’nın Şube Sorumlusu kişi kendi sosyal medyasından çok çirkin bir mesaj attı. Üstelik kendisi daha önceki sosyal medyada kullandığı mesajlara bakıldığında fanatik Fenerbahçeli olduğunu ilan etmiş ve buna yönelik birçok fotoğraf paylaşmıştır. Tabii ona rağmen tweet attıktan sonra ve taraftarlarımızın tepkisi sonrası bu mesajı kaldırdı. Ardından konuyla ilgili sorup soruşturdum. Zaten bu kişi Karşıyaka taraftarları tarafından da çok eleştirilen, ‘sen, Karşıyakalı değilsin’ denen bir kişi. Herhalde o da ‘ben, Karşıyakalıyım’ demek adına bu tarz mesajlar attı. Bunlar hoş tavırlar değil. Biz, basketbolun değerini yükseltmek istiyoruz. Bu anlamda ben, bu şekilde ucuz hareketlerin, yapanların yanına kar kalmayacağının altını çizmek istiyorum. Bunlar hiçbir şekilde basketbol camiasına yakışmayan hareketler ve bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızı buradan ilan ediyorum. Kimsenin, hiçbir taraftarımızın da bundan şüphesi olmasın. Elbette kazanan sevinecek, elbette kaybeden üzülecek ama bu bir maraton. O anlamda anlık mutluluklarla fazla da gaza gelmesin hiç kimse.
FENERBAHÇE, TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ GELECEK VADEDEN OYUNCULAR İÇİN GEREKLİ ARAMA/TARAMA ÇALIŞMASINA BAŞLAMIŞ DURUMDA
Fenerbahçe Basketbol Takımı, klasik bir söylem oldu ama bütçesini düşürdü. Ama bütçesini düşürmesi demek hedeflerini düşürdüğü anlamına gelmiyor. Fenerbahçe her zaman takımına fayda sağlayacak alternatif oyuncularla ilgilenir ve bu doğrultuda kadrosunda belli dönemlerde değişiklik yapabilir. O nedenle bizim doğru fırsat geldiğinde en iyi hamleyi yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Burada gerekiyorsa bütçesel rakamlarımızla da iddia ve hedeflerimiz doğrultusunda belirli artışları yapmaktan kaçınmayız. Alex Perez bizim için bir fırsattı. Alex Perez’e de burada bir paragraf açmak istiyorum; Alex Perez’in transferinden sonra ilk antrenmanda bir sakatlığı oldu. Herkes ‘sakat mı alındı?’ dedi. Herkes ‘nasıl oldu bu olay?’ dedi. Alex Perez, Fenerbahçe’ye gelmenin vermiş olduğu yüksek motivasyonla antrenmanda normalin üzerinde kendisini zorladı. Bu nedenle de ufak bir sakatlık yaşadı ve o sakatlık da tam anlamıyla iyileşsin derken periyot çok hızlı ilerlediği için maçlar kaçırdı. Ben, Alex Perez’in Fenerbahçe’ye çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum çünkü aradığımız bir point guard modelindedir. Bazen Türkiye içinde bu tarz transferler yapıldığında yine taraftarlarımız tepkiler veriyor, ‘şu söyle olur mu, bu böyle olur mu? Niye oradan almıyoruz? Niye buradan almıyoruz?’ şeklinde ancak bugün bakıldığında EuroLeague’in en üst düzey takımlarından biri Fenerbahçe’dir ve Fenerbahçe dışında EuroLeague’deki üst düzey takımlarda da bugün Gaziantep’te, Bursa’da, Ankara’da oynamış birçok isim var. Burada isimlere değil, oynadıkları pozisyonlara ve katkılara konsantre olmamızda fayda var. Herkes ne yapıyoruz diye merak ediyor. Çok değişik şeyler de yapıyoruz. Sadece olayın saha içine bakmıyoruz. Saha dışında da büyük yapılanmamız var. Zarko Cabarkapa’yı getirdik. Kendisi scouting ve oyuncu ilişkilerinin başına geldi ki daha önce de Adriyatik Ligi’nde (ABA) bu tarz görevlerde bulunmuş eski NBA patentli bir oyuncu. Fenerbahçe artık gelecek yıllarda yapacağı transferlerde stratejisini tamamen bugünden isimleri, alternatifleri belirlemek üzerine çalışıyor. O nedenle bizim burada en önem verdiğimiz konu idari ekibimizin de gelişmesidir. İdari ekibimizi de geliştirerek önümüzdeki yılın transferlerinde taraftarımızı çok daha heyecanlandıracak isimlere yer vereceğiz. ‘Bu planlamalarda ne yapıyoruz?’ derken örnek vermek gerekirse bir projemiz daha var, bu da önümüzdeki sene Fenerbahçemizin ikinci bir takımı daha hayata geçirilecek. Bu takım mücadelesine Türkiye Basketbol 2. Ligi’den (TB2L) başlayacak ve rekabetçi bir ortam yaratacağız. Çünkü Fenerbahçe’nin birçok genç oyuncusu var ve bugün Türkiye’nin bazı takımlarına kiralanarak onlardan faydalanmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim kadromuzda yer yok. İşte bu oyuncuların da kendi bünyemizde ve daha rekabetçi bir lig ortamında süre almalarını sağlayacağız. Ve bu sayede Fenerbahçe Beko’nun geleceğinde bu arkadaşlarımıza, bu kardeşlerimize yer açacağız. Bugün bakıldığında bu ikinci takım projesi çok önemlidir. ‘Neden?’ diye sorarsanız, gelecek yıllarda Türkiye’de yer alan tüm iyi oyuncular önce Fenerbahçe’ye gelecekler. Bunun altını çizerek söylüyorum. Fenerbahçe, Türkiye’deki en iyi gelecek vadeden oyuncular için gerekli arama/tarama çalışmasına başlamış durumda.
FENERBAHÇE BEKO, TÜRKİYE İÇİN KURUMSAL HAFIZASI EN GÜÇLÜ BASKETBOL TAKIMLARINDAN BİRİDİR
Pek çok çalışmamız var. Gerek ‘Yellow Legacy’ kapsamında gerek salonumuza yaptığımız yatırımlar; salonumuzda bir basketbol müzesi oluşumu, salonumuzda “Wall of Fame’ tarzı bir özel alanla Fenerbahçe’nin tarihine geçen, Fenerbahçe tarihine imza atmış gerek koçlar gerekse oyunculara yer verme adına birçok projemiz var. Fenerbahçe’nin tarihi 5 yıl, 6 yıl, 10 yıl değildir, Fenerbahçe’nin tarihinde Calvin Leon Roberts, Jay Triano, Ali Limoncuoğlu, İbrahim Kutluay gibi çok sayıda oyuncu var. Fenerbahçe Beko, Türkiye için kurumsal hafızası en güçlü basketbol takımlarından biridir. Bunları çok anlatmak isterdim çünkü şu anda o kadar doluyum ki bunları inşallah başka bir güne saklayalım. Şu anda konsantrasyonumuz önce taraftarlara da bunları anlatacak gücü arkamıza tekrar almak. Bunun için de öncelikle EuroLeague’de savaşan takımımızı tekrar hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu takım hayata geçecek. Geçtikten sonra da bizim bunları konuşacak çok zamanımız olacak. Ancak bizim önceliğimiz şu anda ‘Yellow Legacy’nin ‘Legacy’ olduğunu hatırlaması!”
İNŞALLAH 2023 EUROLEAGUE FİNALİNİ TEKRAR İSTANBUL’A ALACAĞIZ
Fenerbahçe bu yıl bir geçiş sürecinde ve bir geçiş süreci yaşıyor. Bu tip süreçlerde ikinci yıllar çok daha verimli hale gelir. Zor bir süreç yaşıyoruz. Bu süreci hasarsız bir şekilde atlatma adına da gerekli önlemleri alıyoruz. Bunu da ilerleyen günlerde taraftarlarımız bizzat görecekler. Şu anda gelecek senenin kadroları yapılanıyor dedim ama sadece o da değil. 2023 yılı Cumhuriyetimizin 100.yılı. Türk Hava Yolları ile görüştük ve dedik ki ‘Gelin Cumhuriyetimizin 100.yılında Final-Four’u tekrar İstanbul’a alalım.’ Barselona’da EuroLeague’e gittim ve EuroLeague Başkanıyla da görüştüm. Aynı konuyu konuştuk ve onlar da heyecanlandı. Çok enteresan olacağını söylediler. İnşallah 2023 EuroLeague finalini tekrar İstanbul’a alacağız. O zaman bizim de hedefimiz 2023 EuroLeague finalinde tekrar finali oynamak. Ben, ‘bu yıl da hedefimiz bu, şu’ diyebilirim. Bu yıl hedefimiz Final-Four ama önce ilk 8’e girmemiz lazım. Bu yıl hedefimiz Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğu. Bu tip olaylarda garanti yoktur ama olacağız. Bu yıl hedefimiz Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğu ve olacağız. Ancak bizim taraftarımızı artık sadece bir şampiyonluk kesmiyor. O zaman önce ilk 8’e gireceğiz, sonra Final-Four’a bakacağız. Yani önümüzdeki maçlara bakacağız. Bu nedenle 2023 yılı bizim için yeniden yapılanacağımız, yeniden şampiyonluğu almayı hedeflediğimiz bir yıl. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu yolda her türlü eleştiriye açığız.
TEK İSTEĞİM TARAFTARIMIZIN BİZE İNANMASI, BİZE KREDİ VERMESİDİR. BU TAKIMIN BU KREDİYE İHTİYACI VAR VE BU TAKIMIN BU KREDİYİ ALMAYA DA HAKKI VAR
Ben, herkesi dinliyorum, herkesi dinlemeye çalışıyorum. Taraftarlarımızın mesajlarını, seslerini duyuyoruz. Sanmasınlar ki tepki vermiyoruz ama hepsini dinliyoruz. Satılan Fenerbahçe Beko’nun formalarından tutun da formalarının yıllardır aynı olmasından, Fenerium’da satılan yeni ‘Yellow Legacy’ tişörtlerine kadar her eleştiriyi görüyoruz, okuyoruz. O konuda da lütfen müsterih olsunlar. Hepsini değerlendiriyoruz. Biz, hakarete varmadığı sürece bütün eleştirilere açığız, bunu da net bir şekilde söylüyorum. Bu nedenle bizim yakın zamanda en önem verdiğimiz konu takımımızın, Yellow Legacy’nin ‘Legacy’ olduğunu hatırlaması ki bunu hatırlayacaklardır. Hakikaten çok iyi karakterli oyunculara sahibiz. Gün olur formsuz olabilirler ama insanlar iyi karakterliyse sonuçta hep kazanırlar. Burada bir şeyi daha vurgulayarak sözlerime son vermek istiyorum, benim çok beğendiğim bir laf vardır, ‘aynı cinsten kuşlar birlikte uçarlar.’ Bu takımda herkes aynı cinste, aynı karakterde, aynı dirayette. Bunlar bu krizi atlatıp tekrar sarı lacivert çubuklu için savaşmaya başlayacaklar ve takımımızı istenilen yerlere taşıyacaklar. Ben önce Türkiye Basketbol Ligi’nde, arkasından da EuroLeague’de en iyi yerlere geleceğimize inanıyorum. Bu konuda da şu aşamada tek isteğim taraftarımızın bize inanması, bize kredi vermesidir. Bu takımın bu krediye ihtiyacı var ve bu takımın bu krediyi almaya da hakkı var.”
Basın Fotoğrafları