TARİHİ SAVUNMA (3)

23 Şubat 2012 Perşembe 00:00

Başkanımız ve yöneticilerimizin de yargılandığı tarihi dava, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda sürüyor. 7. duruşma gününde Başkanımız Aziz Yıldırım, 21 Şubat Salı akşamı kaldığı yerden savunmasına devam etti. Başkanımız Aziz Yıldırım’ın Mahkeme Heyeti’ne sunduğu savunmasının son bölümü şöyle:"06.03.2011 GÜNÜ BURSA’DA OYNANAN BURSASPOR - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ İDDİASINA KARŞI SAVUNMALARIMIZİddianamede, "Eylemin gelişimi ile ilgili iddianamedeki suçlamaya göre; "Süper Lig 2010-2011 sezonunun 24. haftasına gelindiğinde, Fenerbahçe’nin 51 puan ve averaj üstünlüğü ile Lig birincisi olduğu, Trabzonspor’un 51 puanla Lig ikincisi olduğu, Bursaspor’un 48 puanla Lig üçüncüsü olduğu ve Kayserispor’un 43 puanla Lig dördüncüsü olduğu, her takımında ligi şampiyonlukla bitirme ihtimali olduğu, Fenerbahçe’nin liderliği koruyarak ligin zirvesinde yalnız kalabilmesi için rakibi durumundaki 3 takımın da ligin 24. haftasında yapacakları maçlarda puan kaybetmelerinin gerektiği, bu nedenle Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün 24.haftada bu takımların yapacağı maçların sonucunu etkilemeye yönelik girişimlerde bulunduğu şeklinde ligin durumuyla ilgili tespit yapılmıştır" ibaresi mevcuttur.Organize Şube ve Savcılık benim suç örgütü lideri olduğumu söylemekteler. Önce bunu söylememiz gerekir; Ben bir suç örgütü kurmadım ve suç örgütünün de lideri değilim; böyle bir Örgüt de yoktur. Bunu daha önce de açıklamıştık.02.03.2011 günü saat 15.55 de Aziz Yıldırım – İlhan Ekşioğlu arasındaki 1459 no.lu Tape Kaydı:Bu tapede görüldüğü gibi Bana gelecek bir kişiden bahsediyorum. Bu kişi Dereağzı’nda boksörlere ait binanın ahşapları da dahil olmak üzere, Stadımızın, Topuk Yaylasının ahşap işlerini yapan/yapacak olan Hasan Pınar’dır. Yapılacak olan işleri kendisine vermek istediğimden İlhan Ekşioğlu ile maliyet üzerine konuşmak istiyorum. Tape dikkatlice okunduğunda bu iyice anlaşılmaktadır.İlhan Ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, O’nun da "vaziyetin gayet iyi" olduğunu söylemesi, arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yağmurda yağar ekinler çıkar" söylemi bir temennidir. "Tarla" maçları "sürmek" ise, dileklerimizi ifade etmektedir. Fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. Bu sözlerden başka amaç çıkartıp şifreli konuşuyorlar demek abesle iştigaldir. İlhan Ekşioğlu ise Eyüp Sultan’da yaptırdığımız dualar ve kurban kesilmesiyle bu hususu temenni etmektedir. İddianamede, Ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan Kayseri – Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor – İ.B.B., 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş – Trabzon maçlarında şike yapıldığı anlamına geldiği söylenmekte, sonra da bu maçlarla ilgili bir eylem iddiasında bulunulmamaktadır.Benim, İlhan Ekşioğlu’na Bursa – İBB maçına müdahale etmek için talimat verdiğim söylenmektedir. Talimat vermemle ilgili bir tape veya bir bilgi var mıdır?Mademki üç maçla ilgili şike yaptık veya teşvik verdik; neden bu maçlar da iddianameye dâhil edilmemişlerdir? Bu üç maçtan yalnız Bursa – İBB maçı teşvik verildi diye sorgulanmaktadır. Ben diğer iki maçla da ilgili düşüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum. Emniyetin Organize Şubesi ile Savcılık ortalığı toz duman haline getirdikten sonra bu maçlarda bir şey olmadığını iddianamede yazması, kendileri için aşağılayıcı bir şey olmalıdır. Mademki diğer iki maçta şike yok o zaman 3 tarlayı sürdük sözünü bu üç maçta da teşvik veya şike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve kamuoyuna bu şekilde açıklarsınız? Buna vicdanları nasıl müsaade ediyor? Futbolu yargılamak için sporu iyi bilmek gerekir.İlhan Ekşioğlu sorgulamada 60.000TL’yi Kıbrıs ta beraber yapmayı planladıkları işle ilgili avans olarak Ali Kıratlı’ya verdiğini söylemiştir. Kendisi bunu izah edecektir. Ancak savunmamızın bütünlüğünü göz önüne alarak, gene de anılan belgeleri Ek’te sunuyorum. (EK-1). Ali Kıratlı da bunu ifadesinde doğrulamıştır. Böyle bir para Fenerbahçe Spor Kulübü hesaplarından verilmemiştir. Dernekler Masasının verdiği raporda da bu durum açıkça görülmektedir.Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Yöneticisi olarak Bursaspor – İ.B.B.Spor maçıyla ilgili hiç bir girişimimiz olmamıştır. Bursaspor - İ.B.B.Spor maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda Yusuf Turanlı İskender Alın’a Gaziantepten baklava getirme sözü vermiştir. Okuduğumuz tapelerden bunu anlıyoruz.Arkadaşlar arasında, futbol camiası içindeki dostluk babında bazı konuşmalar yapılmışsa, bu da Bizlerin dışında yapılmıştır. Zaten İ.B.B.’li sporcular da Can Arat, Metin Depe ve Zeki Korkmaz kendilerine teklif gelmediğini beyan etmişlerdir. Ayrıca zaten Metin Depe kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. İskender Alın da kolluk ifadesinde "…Yusuf Turanlı’nın kendisine baklava getirdiğini ve teşvik primi ile ilgili teklif gelmediğini…" beyan etmiştir.Necati Ateş’in de bu maçla ilgili konunun içine çekilmesini de anlamakta zorluk çekiyorum. Arkadaşlarıyla buluşan her şahsı bir eylem içine koymamız mı gerekir?Soruyorum: Necati Ateş bu olayların neresinde? Her telefonda ismi geçen kişiyi suçlayacak mıyız?Şimdi işin en komik kısmına geliyoruz. İddianamede eylemin değerlendirilmesi bölümünde şunlar yazılı:"Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon döküm analizi çalışmalarında İbrahim Akın, İskender Alın, Zeki Korkmaz, Metin Depe (kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. Cezalıyken nasıl teşvik alıp oynamıştır? O da başka muammadır.) ve Can Arat isimli İ.B.B. Sporlu futbolcular ve İ.B.B.Spor’un eski futbolcusu Necati Ateş’le (Necati Ateş’in İ.B.B.Spor da daha önce oynaması suç mu, bu şekilde düşünülürse Necati Ateş Galatasaray Kulübünde de futbol oynamıştır. Bu nasıl bir suçlamadır. Mantık almıyor) teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de, bu futbolcularla anlaşıldığına, FUTBOLCULARIN ANILAN MAÇTAN DOLAYI TEŞVİK PRİMİ ALARAK MENFAAT TEMİN ETTİKLERİNE DAİR SOMUT DELİL ELDE EDİLEMEDİĞİNDEN HAKLARINDA SEVK MADDESİ TANZİM EDİLMEMİŞTİR" denilmektedir.Necati Ateş adı üzerinde illaki bir suçlama yapılacaksa, Galatasaray SK tarafından kendisinin transferi araştırılsın.Bu sözlerin sonucu şudur ki: Hiçbir şekilde teşvik primi verilmemiştir. Oyuncuların teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut bir delil elde edilemediğine göre buna Türkçe’de "teşvik verilmemiştir" denir.Tüm bunlara rağmen, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek Bursaspor – İ.B.B.Spor müsabakasında hedefledikleri sonuca ulaştıklarını söylemek vicdan, hukuk ve adalete sığmamaktadır.Ortada teşvik verilmiş oyuncu yok ama, Sen teşvik verdin diyorsun; böyle bir hayali teşvik soruşturması olmaz ve olamaz.BU MAÇA DAİR SON SÖZ : Vicdanların kabul edemeyeceği bir suçlama ile karşı karşıyayız. Bizler Bursaspor – İ.B.B.Spor maçında diğer maçlarda olduğu gibi teşvik primi vermedik.Keza iddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka başlığı altında toplamda 18 adet tape kaydını iddianameye almışlardır. Bunların yalnızca 3 tanesi şahsıma ait olup; savunmamızda açıkladığımız ve tüm kamuoyuna sunduğumuz üzere bu tapelerin hiç birinin de şike faaliyetleri ile uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur. (EK-2: Müsabakaya ilişkin basında çıkan haberler) , (EK-3: Müsabakaya ilişkin maç kadroları) Bu maçla bağlantılı olarak Beşiktaş – Trabzonspor ve Kayserispor – Manisaspor arasında oynanan müsabakalarla ilgili iddianamede tarafımıza bir suçlama yöneltilmemiştir.Ancak Emniyetin Fezlekesinde ve 18.07.2011 tarihindeki açıklama ile TFF PFDK tarafından istenen savunmamızda iddianameye konu olmayan bu iki maçla ilgili de suçlamalara maruz kaldığımızdan bu maçlarla ilgili de beyanlarımızı aşağıda Sayın Mahkemenize sunuyoruz.06.03.2011 TARİHİNDE OYNANAN BEŞİKTAŞ – TRABZONSPOR MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ İDDİALARINA KARŞI BEYANLARIMIZSöz konusu maçla ilgili Serkan Balcı’yla şike anlaşması yaptığımız söylenmektedir. Serkan Balcı Türk Futbolunun karakterli ve ahlaklı oyuncularından biridir. Onu Fenerbahçe’ye ben transfer ettim. Menajeri de Batur Altıparmaktır. O da şahsiyetli ve kişiliği olan bir insandır. Eğer biz Trabzonun içinden böyle bir organizasyon yapsa idik o zaman Batur Altıparmak’la yapardık. Çünkü Selçuk İnan ve Umut Bulut’un da menajerleri kendisi idi.Futbolu bilenler için şunu söylüyorum; bu söyleyeceklerimi Savcılık ve Mahkemedeki ifademde söyledim:Maç İstanbul’da oynanıyor, Beşiktaş gibi güçlü bir kulübü desteklemek mi kolay yoksa Trabzondan bir oyuncuyla şike yapmak mı doğrudur ? Bizim için Beşiktaşlı oyunculara teşvik vererek sorunu kökten çözmek daha iyi bir alternatif olamaz mıydı ?Bu maçtan önce BJK taraftarları Twitter üzerinden BJK’nin Trabzonspor’a yenilmesini ve Fenerbahçe’nin şampiyon olmamasını istediklerini yazdılar. BJK taraftarları bu anlamda binlerce mesaj yayınladılar. Basın bunları yazdı. O zaman tüm bu yazanları da sorgulamak gerekir. Çünkü Ali Kıratlı ile Yusuf Turanlı’nın aşağıdaki iletişim tespitinden dolayı şike yapmakla suçlanıyoruz.*06.03.2011 günü, saat 19.43’te Ali KIRATLI’nın ( 532 3569535), Yusuf TURANLI’yı (533 4510996) aradığı; (Kayıt Sıra No: 2241)Yusuf’un "Ya sana diyorum ki aç viskini kahve mi istersin … BENİM ADAM NASIL OYNUYOR AMA … Maçın yıldızı o ha" dediği, Ali’nin "Bitsin kırmızı kart gördü şimdi… Onu diyorum işte haydi" dediği tespit edilmiştir.(Bahse konu müsabakanın 38.dakikasında Trabzonspor takımı oyuncusu Serkan BALCI’nın kırmızı kart gördüğü anlaşılmıştır.)Soruldu : Yusuf TURANLI’nın benim adam dediği Serkan BALCI ile Ali KIRATLI’nın ilgisi nedir? Bu şahsın gördüğü kırmızı kart ya da oynadığı oyun ile Ali KIRATLI’nın ilgilenme sebebi nedir?Yusuf Turanlı, Savcılık ve Mahkemede vermiş olduğum ifadelerde olduğu gibi hiç tanımadığım biriydi. Kendisiyle Metris’te tanıştım. Yusuf Turanlı konuşmasında maçta Beşiktaşlı iyi oynayan bir oyuncudan bahsetmektedir. Halbuki bu tapede Serkan Balcı’dan bahsediyor denerek kafa karıştırılmaya çalışılmaktadır. Buna "akıl tutulması" denir. Ali Kıratlı ise Trabzonspor’un kaybetmesinden mutlu olacağı için bu konuşma yapılırken, Serkan Balcı’nın kırmızı kart görmesine sevindiğini belirtmektedir. Trabzonspor’un kaybetmesi bundan dolayı kendisini ilgilendirmektedir.Zaten Yusuf Turanlı da, Emniyetteki ifadesinde "Serkan Balcı isimli şahsı tanımıyorum, adı geçen şahıs ile de hiçbir görüşmem olmamıştır" demektedir.Trabzonda oynayan Serkan Balcı da kendisine hiçbir şekilde şike ile ilgili bir teklif yapılmadığını söylemektedir. Ayrıca şike yapmış bir futbolcu bugün Trabzonspor’da oynayabilir mi?04.03.2011 TARİHİNDE OYNANAN KAYSERİSPOR – MANİSASPOR MÜSABAKASINDA TEÇVİK PRİMİ VERİLDİĞİ İDDİASINA KARŞI BEYANLARIMIZKayserispor - Manisasopr maçı oynanmadan Spor Toto Lig 2010- 2011 sezonunun 24.haftasının puan durumuna bakalım:Fenerbahçe’nin 51 puanla averaj üstünlüğü ile lig birincisi olduğu, Trabzonspor’un averajla lig ikincisi olduğu, Bursaspor’un 48 puanla lig üçüncüsü olduğu, Kayserispor’un ise 43 puanla lig dördüncüsü olduğu görülmektedir.Fenerbahçe; bir Spor Kulübüdür; banka değildir. Her yere dağıtacak parası da yoktur. Bizde oynamış olan eski bir oyuncunun kendi düğününü yapması ile ilgili konuşmasının bu noktalara çekilmesi utanç vericidir.Önder Turacı, Fenerbahçe de 6 sene futbol oynamış ve Kayserispor’a transfer olmuştur. Anılan telefon görüşmeleri menajerinin İlhan Ekşioğlu’ndan düğüne çıkacak bir sanatçının organize edilmesine yardımcı olması yönündeki isteğine dairdir. Bizler sporcularımızın düğünlerine katılırız ve onlara hediye alırız. Burada menajeri, İbrahim Tatlıses’i Önder Turacı’nın düğününe getirmek istiyor. Bunun için de İlhan Ekşioğlu’ndan "indirim yapabilir mi" diye yardım istiyor. İlhan Ekşioğlu da düğün hediyesi olarak "10.000$ Ben veririm" diye jest yapıyor.Bunun şikeyle ne ilgisi var? İnsanlar 10.000$ ile şike yapıp isminin karalanmasını ister mi?Tamamen insani boyuttaki bir hadiseyi şikeye bağlamak utanç vericidir. Fenerbahçe’den 8 puan geride olan bir takımla ilgilenmek hangi mantığa sığar? Ayrıca eğer Kayserispor ile ilgilenmiş olsaydık onların yenmelerini isterdik. Çünkü onların iddialı durumda olması ileriki maçlarda şampiyonluğa oynayan rakipleriyle oynayacak olmasından dolayı Bizim işimize gelebilirdi. Kayseri’nin yarışın içinde olması bizler için daha olumlu olurdu. Futbolu bilenlerin bunu daha iyi yorumlayacağına eminim.Eğer Önder Turacı ile şike yapıldığı söyleniyorsa; bunu ileri sürenlerin futbolu hiç bilmediğini ve illa ki Bizleri mahkemelere çıkarıp, karalamak istediklerini belirtebiliriz. Burada şike yapmak için hiçbir kimseye para verilmiş mi? Kim vermiş ? Nasıl vermiş ? Sorumlulara soruyorum. Cevap versinler.08.05.2011 GÜNÜ KARABÜKTE OYNANAN KARDEMİR D.Ç.KARABÜK – FENERBAHÇE MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILDIĞI İDDİASINA KARŞI SAVUNMALARIMIZ GENEL SUNUM :İddianamede yer alan tarafımıza yönelik bir diğer suçlama Karabükspor – Fenerbahçe maçında şike eylemlerinde bulunduğumuz yönündedir. İddianameyi tanzim edenler, Fenerbahçe başkanı ve yöneticilerinin; Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olan Seyit İbrahim Kalender eliyle şike eylemlerini yürüttüğünü ve Emenike’nin transferi ile de "transfer şikesi" yaptığımızı iddia buyurmaktadırlar. Kanaatimce bu iddialar spor hukukunu bilmemekten öte özensiz, eksik araştırma sonucu suç yaratmak çabasından öte iddialar değildir. Zira öncelikle Seyit İbrahim Kalender, Karabükspor genel menajeri Seyit İçgül ile karıştırılıp, Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olduğu öne sürülmüştür ki bu husus maddi hatanın ötesinde, iddianameyi tanzim edenlerin niyetini ve saikini açıkça ortaya koymaktadır. Zira Seyit İbrahim Kalender TFF’de Ersun Yenal’ın yardımcısı olarak görev yapmaktadır ve hayatında Karabük’te bulunmamıştır. Bu nedenle bu yöndeki tüm ithamlar yanlış kurguya dayalı, yanlış yorum ve hukuki birer zırvadan ibarettir. Hatta tüm Karabük halkına Seyit İbrahim Kalender’i tanıyıp tanımadıklarını sorabilirsiniz.İddianamede yer alan ve spor hukuku ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bir diğer iddia da Fenerbahçe’nin Emenike transferi ile "transfer şikesi" yaptığı iddiasıdır ki sanırız SAYIN SAVCI FUTBOLUN GERÇEKLERİNİN HALI SAHADA TOP OYNAMAKTAN İBARET OLDUĞUNU SANMAKTADIR. "TRANSFER ŞİKESİ" HANGİ KANUNDA, HANGİ TALİMATTA YER ALMAKTADIR? Sayın Savcılık bize bunu izah etmek zorundadır. OYSA TFF TALİMATLARINDA, OYUNCUNUN BAĞLI OLDUĞU KULÜBÜN ONAYI ALINARAK YAPILAN TRANSFERLERİN YASAL ŞARTLARA HAİZ BİR TRANSFER OLDUĞU AÇIKÇA YAZILMAKTADIR. Kaldı ki dosyada Karabükspor başkanı ifadesinde bu hususu teyit etmektedir. Zaten cevaplanması gereken husus, transfer şikesi eğer suç olsaydı Karabükspor’lu yöneticilerinin ve bu oyuncunun da suç işlemiş olmalarının gerektiği değil midir? İşte spor hukukundan bu kadar uzak kişi ve kurumlar eliyle düzenlenen iddiaların geldiği nokta budur. KALDI Kİ ETİK KURUL RAPORUNDA DA KARABÜKSPOR MÜSABAKASINDA FENERBAHÇELİ YÖNETİCİLERE SUÇ ATFEDİLMEMESİ TESADÜF DEĞİLDİR. Şimdi bu iddialara konu edilen birkaç tapeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.Tape: 1832, 2139, 1834, 1835, 1836, 1865, 1866, 1867, 1868AÇIKLAMA :Yukarıda yer alan tüm tapeler Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç’in Seyit Kalender’e ve bir avukata hukuki mütalaa karşılığı olarak verilmek üzere kulüpten almaya çalıştıkları 3.000TL para ile benden TFF ye gönderilmek üzere istedikleri UEFA Kupası finali vip biletleri ile ilgilidir. Seyit Kalender ise, yukarıda da izah ettiğim üzere, bildiğim kadarıyla Ersun Yenal’ın yardımcısıdır. Zira bu kişi 24.04.2011 tarihinde TFF seminerlerine gidiyordu ve bu biletler hatırladığım kadarıyla TFF Başkan Danışmanı Mümtaz Karakaya isimli şahsa iletilecekti. Diğer husus ise kulüpte kaydı da olan 3.000YTL tutarındaki bir paradır. İddianame bu olayda büyük bir hata içine girip Seyit Kalender ile Karabük Genel Menajeri Seyit Üçgül’ü karıştırmıştır. Ve akabinde Karabük maçı için bu şahısla şike faaliyetlerinde bulunduğumuz şeklinde iddiaları hiç araştırmadan iddianameye koymuştur. Oysaki Seyit Kalender’in Karabükle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ve daha da ilginci duyduğum kadarıyla Seyit Kalender hayatında Karabük’e gitmemiştir. Ve bu husus iddianamenin ciddiyetini de açıkça ortaya koymaktadır.Fiziki takipte Sami Seyit Kalender’e Alex imzalı bir adet forma vermiştir. Seyit Kalender bürodan çıkarken formayı küçük bir kozmetik poşetine koymuştur. Seyit Kalender poşeti arabada bırakarak TFF nin Beylerbeyindeki Gençlik Geliştirme Merkezindeki iş yerine girmiştir. Polis burayı tespit tutanağında Gençlik Geliştirme Derneği olarak yanlış tespit etmiştir.EMENİKE TRANSFERİKarabük–Fenerbahçe maçı ligin 32. haftasında Karabük’te oynanmıştır. Emenike’nin transferi konusu için Şubat 2011 tarihinden itibaren Karabüksporla görüşmeye başlanılmıştır. Karabükspor Kulübü Başkanı Sayın Feridun Tankut 10milyon Euro karşılığında transferin olabileceğini belirtmiştir. Kulüple olan bu transfer çalışmalarını Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Aleaddin Yıldırım yapmıştır. Futbolcuyla yapılan görüşmeleri ise Sayın Şekip Mosturoğlu oyuncunun menajeri üzerinden yapmıştır. Her iki çalışma da Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu bilgisi doğrultusunda olmuştur. Bu görüşmeler sezon sonuna kadar devam etmiş ve sonunda iki kulüp ve oyuncu anlaşarak transfer gerçekleştirilmiştir. Teknik Direktör Aykut Kocaman bu transferin olmasını ısrarla istiyordu. Bu oyuncunun menajeri Erdem Konyar’dı. Ve yine hatırladığım kadarıyla bu oyuncu ile Kulübü Karabükspor’un da bilgisi ve onayıyla 25.05.2011 tarihinde, ortalama yıllık 2 milyon euro üzerinden 4 yıllık sözleşme yaptık. Kulüple de 9 milyon euroya anlaştık. Tüm bu konuşmalar bu transfere ilişkindi. Ama iddianamede bu husus transfer şikesi olarak iddia edilmiştir ki bu anlaşılmazdır. Kulübün onayı alınan bir olayda transfer şikesi nasıl olur anlayabilmiş değilim. Zaten bu transfer şikesi olsaydı herhalde şikeyi yapan diğer taraf da Karabük Spor Kulübü olurdu. Karabüklü yöneticilerin sanık bile olmadığı olayda Fenerbahçe’nin kendi kendine nasıl olup da transfer şikesi yaptığı anlaşılamamaktadır. Kaldı ki gerek talimatlar ve gerekse ligdeki tüm uygulamalar dikkate alındığında bu konuyu ’transfer şikesi’ olarak yorumlamanın yeteri kadar futbol bilgisine sahip olmamaktan kaynaklandığını düşünmekteyim.Emenike 02.05.2011 tarihinde oynadıkları Ankaragücü maçında sakatlanmıştır. Bu oyuncunun sakatlanması ile ilgili, bir hafta boyunca, basındaki bazı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Spor Kulübü düşmanları Emenikenin sarı kart görerek, sonraki hafta Fenerbahçe Spor Kulübüyle oynayacakları maçta oynamayacağı yönünde tartışma ve spekülasyonlar yapmaktaydılar. Biz yöneticiler her türlü spor müsabakalarını takip eder ve seyrederiz. Bir hafta sonra Karabükle maçımız olduğu için Ankaragücü - Karabük arasında oynanan maçı seyrediyordum; maç sırasında Emenike sakatlanınca 02.05.2011 günü saat 20.40ta Şekip Mosturoğlu’nu aradım. İletişim tespit tutanağındaki aramızdaki konuşmamız şöyledir;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI *02.05.2011 günü saat 20.40’da Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu (532 2139491) Aziz Yıldırım’ın (530 5527290) aradığı; (Kayıt sıra no:00000) Aziz’in "Emenike kırk yedinci dakikada sakatlandı çıktı salak" dediği, Şekip’in "Tamam başkanım" dediği tespit edilmiştir. Görüşmeyi yaptığınız gün Ankaragücü – Karabükspor maçının 47. Dakikasında Karabükspor futbolcusu Emmanuel EMENİKE’nin sakatlık sebebi ile oyundan çıktığı anlaşılmıştır. BURADA KULLANDIĞIM SALAK KELİMESİ ZATEN TÜM OLAYI ANLATMAKTADIR. Kısaca bütün gelişmelerde bir dahilimizin olmadığı gözükmektedir. Bundan sonraki tapelerde bu daha net olarak gözükmektedir.04.05.2011 günü saat 22.42’de Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu Aziz YILDIRIM’ın aradığı görüşme ; ( Tape 2673)Bu tapede Emenikenin bizim maçta oynayıp oynayamayacağı konusunu konuşuyoruz. Burada Şekip Mosturoğlu’nun Emenike’nin durumunu neden takip ettiğini soruyorlar.Bu bir cinayet davası değildir. Bizler burada sporla uğraşıyoruz. Dünyanın her yerinde karşı takımda kim oynar kim oynamaz diye merak edilir ve öğrenilmeye çalışılır, teknik direktörlere de bu bilgi aktarılır. Oda bu bilgilerden faydalanarak gerekli taktikler geliştirir. Milli takım, kulüp takımları için de bu geçerlidir. Bu tapede görüldüğü gibi bizim insiyatifimiz dışında gelişmeler olmaktadır. Biz ancak dışarıdan takip etmekteyiz. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE ŞİKE YAPTIĞI İDDİA EDİLEN AZİZ YILDIRIM VE ŞEKİP MOSTUROĞLU ŞİKE YAPTIKLARI OYUNCUNUN OYNAYIP OYNAMAYACAĞINI BİLE BİLEMEMEKTEDİRLER VE %51 OYNAMAMA İHTİMALİNE DUA ETMEKTEDİRLER. BU NASIL ŞİKEDİR? BIRAKIN ŞİKEYİ TRANSFER ETME AŞAMASINDA OLDUĞUMUZ BİR OYUNCUNUN SAKATLIĞI VE OYNAYIP OYNAMAMASI KONUSUNDA BU İLGİSİZLİĞİMİZ VE HATTA HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BİR ŞEKİLDE MEVCUT BİLGİSİZLİĞİMİZDEN DOLAYI BİZLERE TEŞEKKÜR EDİLİP, BU FAİR DAVRANIŞ ALKIŞLANACAĞINA ŞİKE İLE SUÇLANMAKTAYIZ.08.05.2011 günü saat 17.10’da Aziz Yıldırım’ın Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu aradığı görüşme ; ( Tape 2397)08.05.2011 günü Fenerbahçe Spor Kulübü’nün mali kongresini yaptıktan sonra helikopterle Sn. Ali Koç, Sn. Nihat Özdemir, Sn. Nihat Özbağı ile beraber Karabüke gittik. Maçtan üç saat önce oynanacak olan maçın kadrolarını hem televizyondan hem de staddan gelen bilgi ile öğrendik. Şekip Mosturoğlu ile yaptığımız görüşme de bunu açıkça göstermektedir. Bizler Emenike’nin oynayamayacağını maçtan 3 saat önce öğrendik. Zaten sakat olduğunu raporlar da tesvik etmektedir. Bizimle oynamamasının hiçbir ilgisi yoktur. Emenike’nin oynayamaması ile transfer görüşmeleri arasında hiçbir ilişki yoktur. Emenike söz konusu müsabakada sakatlanmış olduğu için forma giyememiştir. Öte yandan bu maçı takip eden 33 ve 34 ncü haftalarda Karabükspor’un oynadığı maçlarda da Emenike forma giyememiştir. 34 ncü haftanın Trabzonspor-Karabükspor arasında oynanmış düşünecek olursak, transfer şikesi söylemlerinin ne kadar gerçeğe aykırı olduğunu da görmüş oluruz.Nitekim Karabükspor Teknik DirektörüYücel İldiz de, bu açıklamalarımızı 18.01.2012 günü katıldığı CNN Türk isimli TV kanalında sarf ettiği şu sözlerle teyit etmektedir:" ... O hafta içerisindeEmenike’nin Ankaragücü maçından somra hafif bir sakatlığı vardı. Şahsen ben de açıkçası düzelebileceğini düşünüyordum. Kendisi de o şekilde düşünüyordu. Ama hafta içerisinde çok idmanlara çıkamadı daha doğrusu sadece tek idmana çıktı onu da yarım bıraktı çıktı zaten maçtan bir gün önce. Ama hafta içinde çektirdiğimiz MR’ında bizim kulüp doktoru ’Hocam öyle değil. Bir şeyleri var.’ dedi. ... baktık, kaburgasının üzerinde hafif bir zedelenme MR’da da görülüyordu zaten net bir şekilde. Gene bütün bunlara rağmen kendisiyle yaptığımız konuşöalarda falan oynamaya çalışacağını söylemişti ağrısı olmazsa. Son antremanı gene yarım bıraktı. ... Maçtan önce ... son durumunu sordum. ’Hocam iyi değilim’ dedi, ’oynayamayacağım’ dedi. .. ’Çıkarım iyi oynarım, kötü oynarım, bu sefer de bana başka şey söylerler falan’ dedi."Soruşturma aşamasında öğrendiğimiz üzere, maçımızın olduğu zaman Karabükspor Başkanı Sayın Feridun Tankut, Emenike’nin oynayıp oynayamayacağını kulüp doktorundan sordurmuş, doktor da sakat olduğunu ancak müdahaleyle oynama imkanı olabileceğini söyleyince durumu Emenike’ye söylemişler. Emenike geçici tedavinin ileride büyük sorunlar yaratabileceğini raporunda sakatlığının sabit olduğunu söyleyerek oynamamıştır. Emenikenin oynayıp oynamaması ile ilgili bir alakamız olmadığı açıkça görülmektedir. OYUNCUNUN OYNAMAYACAĞI KONUSU O KADAR AÇIKTIR Kİ, 08.05.2011 TARİHLİ 1227 SAYILI TAPEDE SÖZ KONUSU İDDİANAMEDE ŞİKENİN BAŞ AKTÖRÜ OLDUĞU İLERİ SÜRÜLEN SAMİ DİNÇ SÖZDE ŞİKE YAPTIĞI EMENİKE’NİN OYNAMADIĞINI MAÇ OYNANIRKEN ÖĞRENMEKTEDİR. BU NASIL ŞİKEDİR VE BU İDDİAYI ORTAYA ATANLAR NEDEN BU TAPELERİ YORUMLAMAKTAN KAÇINMAKTADIRLAR? Şekip Mosturoğlu ile yapılan görüşme tapesinde görüldüğü gibi ;23.04.2011 Tarihli, saat 20.30’da yapılan Aziz Yıldırım ile Şekip Mosturoğlu arasındaki görüşme; (Tape 2140) İDDİA : Seyit İbrahim Kalender’in Antalya’daki bazı seminerlerde eğitmen olarak bulunduğu tespitinden yola çıkılarak, A.Yıldırım’ın "Güneyli Arkadaş" olarak bu şahsı ve Karabük maçındaki şikeyi sorduğu iddia edilmiştir.AÇIKLAMA : Bu konuşmada geçen güneydeki arkadaş Gökhan İnler’in tanıdığı olan Kazım Avcı’dır. Gökhan İnler, İtalya da UDINESSE Takımında oynamaktaydı. Kazım Avcı’ya kendisi ve menajerleriyle Fenerbahçe’ye transfer olabilmesi amacıyla görüşmeler yapması yönünde yetki verilmişti. Kazım Avcı kendisiyle görüşmüştür. Gökhan ailece Fenerbahçeli olduğunu ve Türkiye’de Fenerbahçe’ye çok sıcak baktığını söylemiştir. Juventus ve Napoli takımları da Gökhan İnler ile ilgilenmekteydiler. Udinesse o tarihlerde Napoli ile transfer görüşmesini durdurmuştu. İnternette de bu haber yayınlanmıştır (EK-1). Twitterdan Gökhan İnler Fenerbahçeli taraftara mesaj göndermiştir. Tape incelendiğinde Şekip Mosturoğlu eşiyle yemekteyken ben kendisini şike soruları sormaktayım ki bunun ne kadar akla ve hayata uygun olduğunu heyetinizin takdirine bırakıyorum. Bu tapenin Seyit Kalender’le hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki, bulunsa bile bu şahsın Karabük’le hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki "geldi mi" diye kastettiğim şahıs hiçbir zaman Seyit Kalender olamaz. Keza tapelerden anlaşıldığı üzere bu şahıs 24.04.2011de yani daha konuşmanın ertesi günü TFF seminerine İzmir’e gidecekmiş. Zaten Şekip Mosturoğlu’nun sorduğumda ilk olarak yanlış algıladığı kişi Kazım Avcı’dır.Tape 1678 – 1871Bu tapelerdeki görüşmeler S.Dinç – Ş.Mosturoğlu ve S.Dinç – İ.Kalender arasında gelişen ve Fenerbahçe Kulübüyle ilgisi olmayan görüşmelerdir. Öğrendiğim kadarıyla S.Dinç, Seyit Kalender’in avukatlığını yapıyormuş ya da beraber spor hukuku davalarını takip ediyorlarmış. Sanırım bunlara ilişkindir. Ancak yalan yanlış araştırmalardan her konuşmayı Karabükspor – Fenerbahçe şike eylemine bağlamaya kurgulanmış önyargılı bu bakış açısı tarafından yine yanlış yorumlanarak iddianamenin ciddiyetine gölge düşürülmüştür.25.05.2011 Tarihli, saat 17.38’de yapılan Aziz Yıldırım ile Şekip Mosturoğlu arasındaki görüşme; (Tape 1218)Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu yaptığı bir transferi ancak sonuçlandırdığı zaman kamuoyuna açıklar. Bunu tüm kamuoyu bilir. Bir transferin sonuçlanması için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Bunlar,• Maddi anlamda her iki kulübün anlaşması,• Maddi anlamda transfer eden kulüp ile sporcunun anlaşması,• Transfer eden ile menajerin anlaşması,• Fesihnamenin iki kulüp ve oyuncu tarafından imzalanması,• Oyuncunun sağlık kontrollerinin yapılması.Emenike sakat olduğu için kulübünden izin alarak yurt dışına gitmişti. Her iki kulüp anlaşınca kendisi Türkiye’ye Şekip Mosturoğlu tarafından gelmesi için davet edildi. Kendisiyle tüm dokümanları Kulübümüz adına imzaladık. Karabük yöneticilerinin Kulübümüze gelmelerini istedik. Onlar da geceleyin avukatlarıyla beraber geldiler. Fenerbahçe Spor Kulübünde; Karabükspor yöneticileri, avukatları, Ben, Şekip Mosturoğlu, kulüp avukatlarımız ve Emenike tüm transfer işlemlerini yaptık. Emenike ile Karabükspor aralarında fesihnameyi imzaladılar. Kulübümüzde Emenikeyle 9 milyon Euro karşılığında Karabük’ten transferlerini sağladık. Bizler transferi sonuçlandırınca Fenerbahçe TV den kamuoyuna Emenike’yi tv ye çıkartarak duyurduk.Transferi gizlememizin sebebi kamuoyuna ilk önce Kulübümüzün televizyonundan duyurmaktı. Bu da ancak transfer bitince yapılabilmektedir. Tamamen yasal ve Karabükspor yönetimi ile irtibatlı olarak Emenike transferi yapılmıştır. Değeri ise 10 milyon eruoya satılarak gerçekten oynaması için yapıldığını göstermektedir.SAMİ DİNÇ 25.05.2011 TARİHİNDE SAAT 17.41’DE YAPILAN GÖRÜŞME TAPESİNDE (tape 2663) , ERDEM KONYAR’I ARADIĞINDA ARALARINDA GEÇEN KONUŞMADA ERDEM’İN "SEYİT ABİYE HİÇ DÖNMİYEYİM Mİ ŞİMDİ" SÖZÜNÜN İÇİNDEKİ SEYİT, KARABÜKSPOR KULÜBÜ MENAJERİ SEYİT İÇGÜL’DÜR. TRANSFERİN DURUMUNU SORMAK İÇİN DEVAMLI ERDEM KONYAR’I ARAYIP BİLGİ ALMAYA ÇALIŞMAKTADIR. EMNİYET BU ŞAHSI SEYİT İBRAHİM KALENDER ZANNETMEKTEDİR. SEYİT İÇGÜL, KARABÜKSPOR’UN GENEL MENAJERİDİR. KARABÜKSPOR’DA UZUN YILLARDIR GÖREV YAPMAKTADIR. KARABÜK CAMİASINDA ETKİNDİR. ANCAK BİZİMLE İLİŞKİSİ YOKTUR.EYLEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ :Soruşturma kapsamında yapılan çalışmalar iki konudan ibarettir.Birincisi Seyit Kalender vasıtasıyla şike yapılmasıdır. Tapelerle beraber anlattığımız gibi Seyit İbrahim Kalender Karabükspor menajeri Seyit İçgül maksadıyla yanlışlıkla dinlemeye alınmıştır. Seyit Kalender Karabük’e hayatının hiçbir döneminde gitmediğini söylemektedir. Karabük camiasını tanımadığı için hiçbir etkinliği de yoktur. Ayrıca bazı futbolculara ulaşılarak onlarla şike amaçlı görüştüğü, ayrıca şahsın irtibat kurduğu bu futbolcular belirlenememiştir denmektedir. Böyle saçma ve belirsiz ifade, suçlama olur mu? Bu suçlama Türk Sporuna ihanet etmektir. Çünkü suçu yok. Suçlu yaratmak için iftira atmaya çalışılmaktadır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Gerçek, Seyit İçgül’le Kulübümüz’ün hiçbir ilgisinin olmadığıdır. Karabükte de hiçbir şike eylemine karışmadık.Emenike ile olan konu Bizim dışımızda gelişmiştir. Anlattığımız tapelerde de bunu açıkça görüyoruz. Bu konuyla ilgili Emenike’nin sakatlık raporları, ilgili arkadaşların savunmaları Ekinde sunulacaktır. Yapılan transfer çalışması Karabükspor Başkanı Feridun Tankut’un bilgisi dahilinde yürütülmüştür. Karabük Spor Kulübü eski başkanı Feridun Tankut’un Emniyet ifadesi de ektedir. (EK-2) İddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka başlığı altında toplamda 61 adet tape kaydını iddianameye almış ve bunların yalnızca 6 tanesi şahsıma aittir. Tüm kamuoyunun gördüğü üzere bu tape kayıtlarından hiçbirinde şike amaçlı en ufak bir ifade dahi yer almamakta olup, hepsine dair iddialar tarafımızca tek tek çürütülmüştür.Sonuç olarak Karabük’te hiçbir şekilde şike yapılmamıştır.BU DURUM SON DAKİKADAKİ KORNER VURUŞUNDA GOL ATMA UMUDUYLA KALESİNİ TERK EDEREK CEZA SAHAMIZA GELEN KARABÜKSPOR KALECİSİNİN GÖRÜNTÜLERİNDEN DE RAHATLIKLA ANLAŞILABİLECEKTİR. NİTEKİM BU MAÇTA ALINAN 3 PUANDA FUTBOLCUSUNDAN MALZEMECİSİNE, TARAFTARINA KADAR BÜTÜN CAMİAMIZIN EMEĞİ VE ALINTERİ VARDIR. Emeğe saygı gösterilmelidir. ŞİKE DEĞİL TEŞVİK OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILMALIDIR.T.F.F. RAPORLARI (EK-3)Maçın sonunda TFF’na gönderilen hakem raporu, temsilci raporu, medya temsilci raporu, gözlemci raporu ekte sunulmuştur.TFF Gözlemci raporunda Sn. İlhami Kaplan, maçla ilgili hiçbir olumsuzluk yazmamıştır. Maçın tanımı olarak Sayın İlhami Kaplan; müsabaka uygun hava koşulları ve zeminde oynandı, ev sahibi takımın 2200, misafir takımın 200 civarında seyircisi vardı, seyirciler müsabakada hakemleri baskı altına alacak davranışlar sergilemediler. LİG ŞAMPİYONUNU BELİRLEYECEK ÖNEMLİ MÜSABAKALARDAN BİRİ OLMASI NEDENİ İLE MÜSABAKA GERGİN VE HIZLI BAŞLADI. Müsabaka boyunca tempo yüksekti. Hakemler önemli kritik kararlar verme durumunda kaldılar. Bu nedenlerden dolayı müsabaka hakem ve yardımcı hakemler için zorlukla geçmiştir. 4.Hakem bu atmosferde oynanan müsabakada önleyici davranışlar ile tansiyonu düşürmeye çalışmıştır. Bu sebeple müsabaka 4.hakem içinde zor geçmiştir.Görüldüğü gibi maçla ilgili hiçbir olumsuzluk yoktur. TFF de maçın temiz olmasından dolayı maçın neticesini 0-1 Fenerbahçe Spor Kulübü adına tescil etmiştir. Diğer raporlar da incelendiğinde hiçbir olumsuzluk yoktur.MAÇTAN SONRA BASINDAKİ YORUMLARTamer Bağlan (Fanatik) ; "GÖKHAN VE ALEX" başlığıyla yazdığı yazıda; Sarı kanaryalar, ağır, topa hep sahip olmak isteyerek ve psikolojik baskı altında, yüzde yüz gol pozisyonu yaratarak gol atmak isterken; Karabükspor ise , hızlı hücumu tercih edindi. Onlarda, bu ani ataklarla iyi çıktılar ancak son vuruşlarda başarısızdılar. (EK-4) Şansal Büyüka (Akşam Gazetesi), "EN ZOR MAÇTA EN DEĞERLİ GOL" başlığıyla yazdığı yazıda ; Karabük deplasmanı en zor maçıydı Fenerbahçenin, İlk yarıda öyle çok sıkıntı çektilerki…. Sol kanat resmen çöktü ve hücumda alex’in şutu dışında pozisyonları yok. (EK-5) Ahmet Çakar (Sabah Gazetesi); Dün gece Fenerbahçe belkide şampiyon oldu. Eğer dün Fenerbahçe maçı kazandıysa önce Karabük defansındaki Muhammet Özdin’e sonrada hakem Bülent Yıldırım’a teşekkür etsin. Niye Muhammet diyoruz, sebebi çok açık; o dakikaya kadar çok iyi oynayan Muhammet ve Karabük defansı vardı. 66 dakikada öyle bir hata yaptı ki Lugano da topu bomboş gol yapıverdi. TABİİ Kİ FUTBOL HATALAR OYUNU (EK-6) Erman Toroğlu (Hürriyet); İki takım çekişiyor, zararı ufaklar görüyor. Burada şampiyonluğa oynayan takımlarla mücadele edeceklerin yapacağı tek şey var iyi oynamak bir yana, özellikle iyi savaşmaları lazım ki dedikodunun içine girmesinler. DÜN BUCASPOR ,KARABÜKSPOR DA BENCE İYİ MÜCADELE ETTİLER.Beğendim; Karabük’ün oyunu bırakmamasını. (EK-7) SAVUNMAMIZ EKLERİ:EK-1: Gökhan İnler’in Napoli Takımına Transferine İlişkin Takvim Gazetesi’nde Yer Alan HaberEK-2: Karabük Spor Kulübü eski başkanı Feridun Tankut’un emniyet ifadesiEK-3: T.F.F Hakem Raporu, Gözlemci Raporu, Medya Temsilci RaporuEK-4: Tamer Bağlan’ın Fanatik Gazetesi’nde Yayınlanan "Gökhan ve Alex" Başlıklı YazısıEK-5: Şansal Büyüka’nın Akşam Gazetesi’nde yayınlanan "EN ZOR MAÇTA EN DEĞERLİ GOL" Başlıklı YazısıEK-6: Ahmet Çakar’ın Sabah Gazetesi’nde Yayınlanan Köşe YazısıEK-7: Erman Toroğlu’nun Hürriyet Gazetesi’nde Yayınlanan Köşe YazısıEK-8: Basında Yer Alan Müsabakaya İlişkin Diğer Köşe YazılarıEK-9: Müsabakaya İlişkin Maç KadrolarıEK-10: Müsabakaya İlişkin Oyuncu Puan Listeleri07.03.2011 TARİHİNDE ANKARA’DA OYNANAN GENÇLERBİRLİĞİ – FENERBAHÇE FUTBOL MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILMASI İDDİASINA KARŞI SAVUNMALARIMIZ07.03.2011 günü Ankara’da oynanan Gençlerbirliği – Fenerbahçe futbol müsabakası öncesi bir yandan İlhan Ekşioğlu, bir yandan menajer Mehmet Şen’e Fenerbahçe’nin Gençlerbirliği ile yapacağı müsabakada Gençlerbirliği teknik heyetindeki bazı şahıslar ve bazı Gençlerbirliği futbolcuları üzerinden şike yapılması için talimat verdiğim söylenmektedir. İddianamenin 180 inci sayfasında Mehmet Şen’in Beni 06.03.2011 günü saat 22.03 ve 21.05’de aradığı belirtilmektedir. Bu tapelerde görüldüğü üzere maçla ilgili hiçbir konuşma yoktur. 06.03.2011 Günü, saat 21.03’te Aziz YILDIRIM’ı , Mehmet ŞEN’in aradığı; (Tape 1396)Mehmet’in "Geldiniz mi başkanım Ankarada’mısınız" dediği, Aziz’in "Sesin hiç anlaşılmıyor" dediği tespit edilmiştir. *06.03.2011 günü saat 21.05’de Aziz YILDIRIM’ı , Mehmet ŞEN’in aradığı: (Kayıt Sıra No:1397)Mehmet’in "Başkanım bir iki dakika görmem lazım sizi" dediği, Aziz’in "Gel atla gel buraya" dediği, Mehmet’in "NEREDE YALNIZ GÖRMEM LAZIM BAŞKANIM SİZİ NEREDESİNİZ" dediği, Aziz’in "Gel buradayım şeydeyim tesislerdeyim ya" dediği, Mehmet’in "Tamam ben Aykutu alıp geleyim" dediği tespit edilmiştir. *06.03.2011 günü saat 21.40’da Aziz YILDIRIM’a, Mehmet ŞEN’in gönderdiği mesajda; (Kayıt Sıra No: 1398) "Başkanım yukarıda aykutun yanındayım ONUNDA SİZE GELDİĞİMDEN HABERİ YOK" dediği tespit edilmiştir. Bu tapelerde, Mehmet Şen’in Benimle daha önce maçla ilgili hiçbir konuyu görüşmediği açıkça anlaşılmaktadır. Bu telefon görüşmelerinin yapıldığı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü kafilesi olarak Ankara’da kendi tesislerimizde kamptaydık. Ben de tesislerdeydim. Benimle görüşmek isteyince kendisine tesislere gelebileceğini söyledim. Kendisi Aykut Kocaman ile arkadaş olduğu için tesislere gelip Aykut Kocaman’la sohbet etmiştir. Sonra da Bana mesaj atarak Aykut Kocaman’la beraber olduğunu söylemektedir. Aykut Kocaman’la yakınlığından dolayı, O’nu atlayıp, Bana gelmesi durumunda Hocamızın buna üzüleceğini düşünerek böyle bir mesaj atmıştır. Sonra ikisi, yani kendisi ve Aykut Kocaman, beraber aşağıda televizyon seyrettiğimiz salona geldiler. Burada oturup sohbet ettik. Mehmet Şen Trabzonspor’un teşvik primi çalışmaları yaptığını, bunun önlenebileceğini ifade etti. Ben de gerek olmadığını konuşmamda anlaşıldığı gibi söyledim. Hatta bunu 1956 nolu tapede açıkça İlhan Ekşioğlu ile de paylaştım. 06.03.2011 Tarihinde, saat 21.50’de yapılan İlhan Yüksel Ekşioğlu ile Aziz Yıldırım arasındaki görüşme; (Tape 1956)Bu tapede açıkça Trabzon kanadının teşvik girişimlerinin olduğu görülmektedir. Trabzonspor faaliyetlerini görmek için sayın savcı ve emniyetin öküz altında buzağı aramasına hiç gerek yoktur. Zira Gençlerbirliği oyuncuları Serkan Çalık, Aykut ve Hurşit, bu durumu açıkça ortaya koymakta hiçbir çekince görmemektedir. (EK1-A: TRABZONSPOR İÇİN OYNADIK)Mehmet Şen bunu Gençlerbirliği Yardımcı Antrenörünün söylediğini, bu konuyu önlemek için bizimle görüşmek istediğini Bana söyledi. Ben de yok dediğimi, İlhan Ekşioğlu’na telefonda söyledim. O da "bir konuşalım, konuyu öğrenelim" dedi. Şimdi burada Ben nasıl Mehmet Şen’e Gençlerbirliği maçı ile ilgili şike girişiminde bulunmasını önermiş oluyorum? Ayrıca sohbet sırasında biz tesislerde inşaat işleri yaptıracağımızdan bahsettik. İzolasyon iyi yapılmadığından otoparkın çatısından su akmaktaydı. Bunları yaptırmamız gerektiğini konuşurken Mehmet Şen kendisinin bunları yaptırabileceği ekiplerinin olduğunu söyledi. Kısaca Mehmet Şen ile hiçbir şekilde şike işlemiyle ilgili bir konu görüşmedim. Tam tersi Trabzonspor’un teşvik vereceğini ve bunu önlemek için bir çalışma yapabileceğini söylemesine rağmen bir girişim yapmadık. İddianamede Mehmet Şen’in karşılaşmadan bir gün önce gece saatlerinde Aziz Yıldırım ile irtibatlı olduğu söylenmektedir. Yukarıda anlattığım telefon konuşmalarında hiçbir suç var mıdır? Açıkça yoktur ve maçla ilgili hiçbir işlem yapılmamıştır. Mehmet Şen’in Gençlerbirliği futbolcularına herhangi bir şike yaptırdığıma dair bir tape var mı? Yine Emniyet ve Savcılığın burada kendilerine göre kurgusunu görüyoruz. İddianamede, İlhan Ekşioğlu’nun Doğan Ercan üzerinden Gençlerbirliği’nden bazı futbolcular ile irtibata geçerek müsabakada kötü oynamaları ve bunun karşılığında para almaları konusunda bunlarla anlaştıkları, 01.03.2011 günü Doğan Ercan’ın İlhan Ekşioğlu’na Hurşit Meriç, Serkan Çalık, Mehmet Akgün, Murat Kalkan, Orhan Şam, Harbuzi, Aykut Demir, Sedinak, Azofifa isimli Gençlerbirliği futbolcularıyla konuşup anlaştığını aktardığını ve 02.03.2011 günü İlhan Ekşioğlu’nun konuyu bana söylediği iddia edilmektedir. 02.03.2011 Günü, saat 18.15’deki İlhan Ekşioğlu’nun Doğan Ercan’ı aradığı görüşmede (Tape 1515); İlhan Ekşioğlu Bana geleceğini belirtip, Gençlerbirliği’ndeki oyuncuların teşvik primi alıp almadığı konusunda yapılan çalışmalarla alakalı konuşma yapıyor. Eğer şike ile ilgili bir girişim yapsaydık o zaman bu tapede görüldüğü gibi önce imkanımız varsa kaleci ile görüşürdük.EYLEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ BÖLÜMÜNDE "YAPILAN İLETİŞİM TESPİTLERİNDE VE TELEFON DETAY DÖKÜM ANALİZİ – BAZ İSTASYONU ÇALIŞMALARINDA SERKAN ÇALIK, LABİNOT HARBUZİ, HURŞİT MERİÇ, MEHMET AKGÜN, MURAT KALKAN, ORHAN SAM, AYKUT DEMİR, MICHAEL SEDİNAK ve RANDALL AZOFEİFA CORRALES İSİMLİ FUTBOLCULARLA ŞİKE AMAÇLI İRTİBAT KURULUP GÖRÜŞÜLDÜĞÜNE DAİR BAZI DELİLLER ELDE EDİLMİŞ İSE DE BU FUTBOLCULARLA ANLAŞILDIĞINA, FUTBOLCULARIN ANILAN MAÇTA ŞİKE YAPARAK MENFAAT TEMİN ETTİKLERİNE DAİR SOMUT DELİL ELDE EDİLEMEDİĞİNDEN HAKLARINDA SEVK MADDESİ TANZİM EDİLEMEMİŞTİR" DENMEKTEDİR. BU ŞU DEMEKTİR; İSTANBUL EMNİYETİ HİÇBİR DELİL BULAMAMIŞTIR. Çünkü şikeyle ilgili hiçbir görüşme yapılmamıştır. Ayrıca 3.500.000 Euro bonservisi verilerek Orhan Şam Fenerbahçe’ye transfer edilmiştir. Şike yapan bir oyuncuyu siz transfer eder misiniz? Bizi de satabilir düşüncesi ile Biz transfer etmeyiz.Savcıda hiçbir bilgi ve belge olmamasına rağmen kendine göre yorum yapmıştır. Bir takımın 18 oyuncusuyla ilgilenilir mi? Burada 9 oyuncuyla görüşme yapıldığı söylenmektedir. Hâlbuki Doğan Ercan, Trabzon’un yaptığı teşvik çalışmalarını bildiğimizi oyunculara iletecek ve bunu Başkanlarına söyleyeceğimizi bildirecekti. Ancak Doğan Ercan bunu yapmadığı halde ’yaptım, oyuncuları uyardım’ demektedir. Eğer şike yapmayı düşünsek bunu yapmasını ilk önce isterdik. Tapede bunu açıkça görüyoruz. Zaten Doğan Ercan da Savcılık ifadesinde hiçbir oyuncuyla konuşmadığını açıkça söylüyor. (EK-1)Yani kısaca Savcılık bu oyuncularla ilgili hiçbir şike çalışmasının olmadığını kendisi itiraf etmektedir. Çünkü bu bir şike davası değildir. Hepimiz ne davası olduğunu çok iyi biliyoruz.İlhan Ekşioğlu transfer çalışmaları için, bu işleri organize etmesi için 100.000$’ı Doğan Ercan’a vermiştir. Transfer çalışmaları İsveç’teki 2 oyuncu için olabilir, ileride izah edilecektir. Şike 10 dan fazla oyuncu ile yapılıyorsa 100.000$ ile şike mi yapılır? Bu futbolcular galip geldikleri zaman her biri asgari 10-15.000$ para kazanırlar. Tapeler iyice incelendiğinde Doğan Ercan’ın Gençlerbirliği takımına oyuncu satmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Şikeye aracı olup böyle bir ekmek kapısını, kaybetmek ister mi? Doğan Ercan Gençlerbirliği Başkanı, Kulüp Müdürü Önder Zafer İpekle iyi ilişkiler içindedir. Doğan Ercan’ın ortağı Hasan ÇETİNKAYA’dır. Bu Hasan Çetinkaya bizim idari menajerimiz Hasan Çetinkaya olarak dinlenmiş, ancak farklı kişilerdir. 2080, 2082, 2085, 2105, nolu tapeler Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya’nın değil, Doğan Ercan’ın ortağı İsveç’te yaşayan Hasan Çetinkaya’ya aittir. Diğer yandan Aziz Yıldırım’ın, yani Benim talimatım ile Mehmet Şen’in, Gençlerbirliği yardımcı antrenörü Cengiz Demirel ve Zeki Önder İpek vasıtasıyla Gençlerbirliği kalecisi Serdar Kulbilge’ye ulaşarak, şahısla bahse konu müsabakayı Fenerbahçe’nin lehine sonuçlandıracak şekilde oynaması için para karşılığı anlaştığı; Serdar Kurbilge’ye sezon sonunda Fenerbahçe’ye transfer edileceği de vaat edilerek aynı zamanda transfer şikesi yapıldığı, Mehmet Şen’in Aziz Yıldırım’ın talimatıyla şike faaliyetlerine devam ettiği esnada Aziz Yıldırım’ın Mehmet Şen’in yaptığı çalışmaları İlhan Ekşioğlu’na bildirerek hareket etmelerini istediği, Mehmet Şen’in Gençlerbirliği kadrosunu İlhan Ekşioğu’na bildirdiği, İlhan Ekşioğlu’nun da bunu Doğan Ercan’a bildirdiği ve faaliyetleri bu şekilde devam ettirdiği söylenmektedir.Önce şunu anlamamız gerekir. Ben Mehmet Şen’e hiç bir zaman böyle bir görev vermedim. 01.03.2011 Tarihinde, saat 14.21’de İlhan Yüksel Ekşioğlu ile Aziz Yıldırım arasında yapılan görüşme, (Tape 1931)Azerbaycan’a bir günlüğüne gitmeme rağmen işlerimin uzamasından dolayı iki gün kaldım ve üçüncü gün İstanbul’a geldim. "Vaziyetler iyi mi" sözüm sanki şifreli bir söz söylüyorum anlamına geliyor, kabul ediliyor. Bu cümle genel anlamda kullandığımız sözlerdir. "İyi iyi siz döndünüz mü" cümlesiyle de her şeyin olumlu gittiğini söylemektedir. Ancak niyetiniz kötüyse, Türkçemizde kelimeler de lastik gibi olduğundan istediğiniz gibi bu cümleleri yorumlarsınız.Bu tapede Mehmet Şen’in beni aradığını ve İstanbul’a gelmek istediğini söylüyorum. Gelecek tapelerde Mehmet Şen’in İstanbul’a gelmediğini maçtan bir gün önceki gece Fenerbahçe İncek Telekom Tesislerine geldiğini anlayacağız. İlhan Ekşioğlu’nun Mehmet Şen ile irtibatının olmadığını bu tape bize açıkça göstermektedir. "Hazırız değil mi", sözlerimdeki ifade bizim takımımızın çalışmalarıyla ilgilidir. "İyi" derken de futbol takımımızın iyi durumda olduğunu belirtmektedir.Savcı bu tapede bir not düşmüştür. Şunu söylüyor: "DOĞAN ERCAN’IN İLHAN EKŞİOĞLU’NUN OFİSİNDE BULUNDUĞU SIRADA, AZİZ YILDIRIM, İLHAN EKŞİOĞLU’NU TELEFONLA ARAYARAK ŞİKE FAALİYETLERİ HAKKINDA BİLGİ ALMAKTADIR". Ben de, bu iddiaya şöyle cevap vermek istiyorum. Açıklamaya çalıştığım genel değerlendirme ve bu ana kadar açıklamaya çalıştığım tapelerde hiç kimse Doğan Ercan’ın İlhan Ekşioğlu’nun ofisinde olduğunu ima edecek veya bunu bana anlatacak cümle, söz geçmiş midir? Ben normal şekilde İlhan Ekşioğlu’nu aradım. Herhangi bir şike konuşması aramızda yapılmış mıdır? Hangi bilgi şikeyi Doğan Ercanla yapıldığını bana anlatmaktadır? Yine düzmece suçlama yapılmaktadır.02.03.2011 tarihindeki telefon görüşmemizde Mehmet Şen’in geleceğini İlhan Ekşioğlu’na söylüyorum. O gelmeden İlhan Ekşioğlu’yla görüşmek istememin sebebi Trabzon’dan gelecek teşvik primi ile ilgili Mehmet Şen’in söyleyeceklerine karşı bilgi sahibi olmak ve buna göre görüşme yapmaktır. Gençlerbirliği kadrosunda Trabzon doğumlu ve Trabzonsporlu oyuncular da bulunmaktadır. Eğer şike ile ilgili bir işlem yapsaydık bu sporcular Trabzonspor tarafına bunu iletirlerdi.03.03.2011 günü, saat 23.10’da Aziz YILDIRIM’ın , Mehmet ŞEN’i aradığı görüşme (Tape 1509); Aziz’in "ne oldu gelmedin" diye sorması üzerine Mehmet’in "başkanım ameliyat oldum dün kalkamadım o yüzden gelemedim,. artık anca ANKARADA SİZİN YANINIZA GELİRİM BAŞKANIM,…buraya geldiğinizde gelirim " dediği tespit edilmiştir. Mehmet Şen, Bana gelmediği için kendisini aradım. Bana ameliyat olduğundan dolayı gelemediğini söyledi. Ankara da yanıma geleceğini söyledi. Kendisi de Emniyet ifadesinde bunu açıkladı. (EK-2)Mehmet Şen’in görüşmeye gelmediğini 06.01.2011 tarihindeki 1956 nolu tapede açıkça görüyoruz. Bu tarihe kadar Mehmet Şen’i görmüyorum. İddia Makamı, Serdar Kulbilge’ye ulaşmamız yönünde bilgi, belge, yani hiçbir şey yokken; yine varsayımla komplo teorisi ortaya koymaktadır.08.03.2011 Tarihindeki 2957 no lu tape bu söylediğimi teyit etmektedir. 08.03.2011 tarihinde, saat 13.52’de Mehmet Şen’in İlhan Yüksel Ekşioğlu’na göndermiş olduğu mesajın tapesi (Tape 2957)İlhancığım SENDEN SONRA KALE İLE KONUŞTUM NİYE BANA KONUŞTUĞUNU SÖYLEMİYORSUN DİYE ÖYLE BİR ŞEY OLMADI KİMSEYLE GÖRÜŞMEDİM DEDİ AĞBİ BU İS HARBİ OLDU Biz. Savcı, Mehmet Şen ile şikeyi organize ettiğimi söylüyor. TAPE ÖYLE SÖYLEMİYOR. ÇÜNKÜ ARACI OLAN MEHMET ŞEN, SERDAR KULBİLGE İLE KONUŞUYOR. SERDAR KULBİLGE DE HARBİ MAÇ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. KİMSEYLE KONUŞMADIĞINI BELİRTİYOR.Hani Ben Mehmet Şen vasıtasıyla kaleciyi şike için organize etmiştim? Bu kadar yalan dolu iddia yığını olamaz. Ben Savcı ve Emniyetin hazırladığı tapelerle kendimizi savunuyorum. Bunlar da Bizim haklı olduğumuzu herhalde gösteriyordur.İddianamede 07.03.2011 Günü, saat 20.00 de başlayan müsabakanın ilk yarısının 2-2 berabere bitmesi üzerine İlhan Ekşioğlu’nun Doğan Ercan ve Mehmet Şen’i arayarak Gençlerbirliği futbolcularının beklenenden daha iyi oynadıklarını söylemeye çalıştığı Gençlerbirliği oyuncularının kendi kapasitelerinin üzerinde oynaması ile ilgili yorumlar vardır. Gençlerbirliği oyuncularının teşvik primi almasını önleme yönünde uyarıların yapılıp yapılmadığı oynanan maçta açıkça görülmektedir. İlhan Ekşioğlu’nun bu şahısları arayıp aramadığını da bilmiyorum.06.03.2011 Tarihinde, saat 13.43’te Doğan Ercan’ın Hasan Çetinkaya ile yaptığı görüşme (Tape 2080);HASAN ÇETİNKAYA : Bugün mü geldin Ankara’yaDOĞAN ERCAN : Yarın sabah Cavcav’ın yanına gideceğim fabrikaya. Bu tapedeki konuşmada Doğan Ercan, Harbuzi ile ilgili transfer konusunu Başkan İlhan Cavcav ile konuşacağını anlatan Hasan Çetinkaya ile 7 sayfalık bir görüşme yapmıştır. Hasan Çetinkaya Fenerbahçe Kulübü idari menajeri değil, Doğan Ercan’ın ortağı olan ve İsveç’te yaşayan menajerdir.06.03.2011 Tarihinde , saat 19.59’da İlhan Yüksel Ekişoğlu’nun Doğan Ercan’ı aradığı telefon görüşmesi (Tape 1955);06.03.2011 Tarihinde, saat 20.00’de Doğan Ercan , Hasan Çetinkaya’yı arıyor (Tape 2085);Bu üç tapeyi incelediğimizde Doğan Ercan 06.03.2011 tarihinde saat 13.43’te ortağı Hasan Çetinkaya’yla yaptığı görüşmede Ankara’ya geldiğini söylüyor. Geliş amacı Harbuzi ile ilgili transfer görüşmelerini 07.03.2011 tarihinde İlhan Cavcav ile yapmak içindir. Halbuki Doğan Ercan 06.03.2011 tarihinde Gençlerbirliği antrenmanına gittiğini İlhan Ekşioğlu’na söylemektedir. Bu tapelere göre kendisi Gençlerbirliği tesislerine gitmemiştir. Hiçbir oyuncuyla da konuşma yapmamıştır. Zaten genel konuşmalarında da ifadelerinde de hiçbir oyuncuyla irtibat kurmadığını söylemektedir. 07.03.2011 Tarihinde, saat 10.41’deki Doğan Ercan - İlhan Ekşioğlu konuşmasında (Tape 2088); Doğan Ercan bir iki saat sonra kulübe gideceğim listeyi alacağım ve senin yanına geleceğim diyor. Şike organize eden insanın maça 8 saat kala henüz kadroyu öğrenememiş olması biraz garip gelmiyor mu? İlhan Ekşioğlu kadroyu kendisine mesajla gönderiyor.08.03.2011 Tarihinde, saat 11.29’da İlhan Ekşioğlu’nu Doğan Ercan’ın aradığı telefon görüşmesinin (Tape 1965); sonunda Doğan Ercan "Ben kötü bir şey mi yaptım. Size parayla mı bir şey mi yaptım" sözleri ve 08.03.2011 tarihinde saat 12.57 deki Doğan Ercan sohbeti sırasında Doğan Ercan’ın 3üncü bir şahsa söylediği aşağıdaki konuşma;08.03.2011 günü saat.12.57’de Doğan ERCAN’ı Ali KIRATLI’nın aradığı (Tape 2100);Doğan’ın Harbuzi’nin evinde kaldığını belirttiği ve "İLHAN ABİ DE AKŞAM ARTİST ARTİST KONUŞUYOR GÖTLERİNİ YIRTTI BANA NE ABİ BEN TAKIMIN BAŞKANI MIYIM YA, … , ALLAH ALLAH MÜCADELE EDİYORLARMIŞ ta bilmem , etmeyecek mi Ali abi MAÇ MI SATSIN ADAMLAR YA" dediği, Ali’nin konuşacağını söylediği, Doğan’ın "Ali abi Fenerbahçe’ye karşı kimse oynamayacak mı o zaman çıkmasınlar sahaya , …. , 4-2 yenmişler hala artistlik yapıyor ya Ali abi ya" dediği tespit edilmiştir.Bu görüşmelerde para ile ilgili bir operasyon olmadığına göre tamamen teşviki önleme çalışmaları yapılması istenmiş; ancak o da yapılmamıştır. Doğan Ercan, GENÇLERBİRLİĞİ OYUNCULARININ ’GÖTLERİNİ YIRTTIĞINI, BANA NE ABİ BEN TAKIMIN BAŞKANI MIYIM’ DİYEREK OLAYI ANLATIYOR. VE İLAVE EDİYOR "ALİ ABİ MAÇ MI SATSIN ADAMLAR YA" SÖZLERİYLE OYUNCULARIN İYİ FUTBOL OYNADIĞINI SÖYLEMEKTEDİR. BU TAPELER GÖSTERİYOR Kİ OYUNCULARLA İLGİLİ BİR ŞİKE GİRİŞİMİ YAPILMAMIŞTIR. "Müsabaka sonunda Aziz Yıldırım’ın, yapılan şikeye rağmen Gençlerbirliği oyuncularının iyi oynadığını düşünerek İlhan Ekşioğlu’nu azarladığı ve ilk taksit olarak futbolculara dağıtılmak üzere Doğan Ercan’a verilen 100.000$ ’ın geri alınması talimatını verdiği, İlhan Ekşioğlu’nun da aynı tepkiyi Doğan Ercan’a yansıtarak şahıstan 100.000$ geri istediği, Doğan Ercan’ın da bahse konu parayı İlhan Ekşioğlu’na gönderdiği ve teslim ettiği…"Ben, İlhan Ekşioğlu’nu maç sonunda azarlamadım çünkü aramızda Başkan – yönetici ilişkisinin dışında ağabey – kardeş ilişkisi vardır. BURADAKİ 100.000$ TRANSFER İÇİN İSVEÇ’TEKİ İKİ OYUNCUYA VERİLMEK ÜZERE ÖN AVANS OLARAK DOĞAN ERCAN’A VERİLMİŞTİR. 100.000$ İlhan Ekşioğlu’nun kendi imkanlarıyla verdiği bir paradır. Fenerbahçe Spor Kulübü ile bir ilgisi yoktur. Doğan Ercan bu iki oyuncuyu Kayserispor’a ve Gençlerbirliği’ne de satmak istiyordu. İlhan Ekşioğlu maçın çok sert geçmesinden dolayı kızmış ve bu transferden vazgeçerek parasını geri istemiştir. Gençlerbirliği sporcuları maçtan sonraki maç sonu röportajlarında Trabzon için oynadıklarını ama Fenerbahçemizi yenemediklerini söylemişlerdir. NTV Sporda Fuat Akdağ da bu sözlerin ’Türkiye’nin 4 te 3 Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istemiyor anlamına geliyor’ diye yorum yaparak bu açıklamaları kınıyor ve ’böyle açıklama yapılır mı’ diyor. Ben de Gençlerbirliği’nde oynayan Trabzonsporlu oyuncuların teşvik operasyonu yaptığını düşünüyorum ve burada dile getiriyorum. Biz suçlanıyoruz, esas suçlular dışarıda geziyorlar. Adalet ve hukuk anlayışımız maalesef işte bu kadar.Maçın devre arasında İlhan Ekşioğlu ile konuştuk. Gençlerbirliği’nin teşvik primi aldığını ve maça çok asıldığını aramızda soyunma odasında konuştuk. İlhan Ekşioğlu teşvik olayını önleyemediği için üzülmüş ve benim kızdığımı Doğan Ercan’a söylemiştir. Halbuki böyle bir olay olmamıştır.Gençlerbirliği oyuncularıyla bir para anlaşması yapılmadığından eylemin değerlendirilmesinde açıkça Savcının yazdığı gibi tarafımızdan bir işlem yapılmamıştır. 16.03.2011 tarihinde Cengiz Demirel’in Fenerbahçe müsabakası ile ilgili ödeme yapılmaması durumunu kabullendiği belirlenmiştir deniyor. Biz savunmamızda şike olmadığını ancak bu şekilde açıklayabilirdik. Savcı bizim yerimize bu maçta bir şey olmadığını söylemektedir. Kaleci Serdar Kulbilge’ye hiçbir şekilde Murat Öztürk vasıtasıyla para gönderilmemiştir.Murat Öztürk ile Serdar Kulbilge arasındaki özel ilişkiden doğan aldı – verdi meselesidir. Bizler hiçbir şekilde Serdar Kulbilgeyle para karşılığında anlaşmadık. Yukarıda yazdığım tapeyi burada yeniden yazarak olayı açıklığa kavuşturmak istiyorum.08.03.2011 tarihinde, saat 13.52’de Mehmet Şen’in İlhan Yüksel Ekşioğlu’na göndermiş olduğu mesaj (Tape 2957)İlhancığım SENDEN SONRA KALE İLE KONUŞTUM NİYE BANA KONUŞTUĞUNU SÖYLEMİYORSUN DİYE ÖYLE BİR ŞEY OLMADI KİMSEYLE GÖRÜŞMEDİM DEDİ AĞBİ BU İS HARBİ OLDU BİZ.Bu sms de Mehmet Şen kaleci Serdar Kulbilge ile konuştuğunu söylüyor. Serdar’ın başkalarıyla konuştuğundan şüphe ediyor. Bunu kendisine sorduğunda öyle bir şeyin olmadığını ve maçın harbi oynandığını belirtiyor.Başından beri Savcı Mehmet Berk, Mehmet Şen vasıtasıyla kaleci Serdar Kulbilge ile şike yapmak için anlaşma yapıldığını söylüyordu. Bu tape tüm bu düşünceleri zannediyorum çürütmüştür.Serdar Kulbilge’nin transfer işlemlerini Mehmet Şen’in kendisi yürütmüştür. Transferi yılsonunda biteceği için kulübünden izin almaya gerek yoktur. UEFA ve TFF kurallarına göre transferine 6 ay kalan sporcular istedikleri kulüple görüşebilirler. 21.03.2011 tarihinde saat 19.44’te Serdar Kulbilge Fenerbahçe Futbol Takımının kaleci antrenörünü arıyor. Murat Öztürk, Serdar Kulbilge Fenerbahçe de oynarken onu çalıştırmıştır. Aralarındaki sohbette,MURAT ÖZTÜRK : "VALLAHİ TA BİZİM MAÇTAN BERİ ARAYACAĞIM AMA ANASINI SATAYIM MEMLEKET ÖYLE BİR HAL OLMUŞ Kİ"Konuşmalar gösteriyor ki insanlar birbirleriyle bile görüşmeye korkuyorlar. Bu durumda şike parasını nasıl Murat Öztürk gönderebilir? Hem de banka kanalıyla. Bu kadar da iftira atılır mı?Murat Öztürk 2004 – 2008 yıllarında Kaleci Antrenörü olarak görev almıştır. Serdar Kulbilge de aynı dönemde Fenerbahçe Futbol A Takımı kadrosunda kalecilik yapmıştır. 2008 tarihinde her ikisi de Fenerbahçemizden ayrılmışlardır. Kulüpten ayrıldıktan sonra da dostlukları devam etmiş. Bunu kendilerinin beyanlarından öğreniyoruz. Murat Öztürk tekrar Fenerbahçe’de çalışmaya başladığında da bu dostlukları devam etmektedir.Aynı zamanda kendi aralarında birbirlerine maddi anlamda ufak meblağlarda yardım ettiklerini de beyanlarından daha sonra da öğrendik. 2008 yılından itibaren Murat Öztürk Serdar Kulbilge’den aldığı borçları ödüyor.21.03.2011 tarihli ve 1501 sayılı tapeye konu paranın Murat Öztürk’ün Serdar’dan önceden almış olduğu ve peyderpey kendisine ödemekte olduğu 5.000 TL’dır; kalan 6.000 TL’sını da 05.09.2011’de ödemiştir. Bu dekontlar EK-2/A’dadır.Eyleme ilişkin telefon detay dökümü analizi yapılmıştır. Yapılan bu kadar telefon görüşmelerine baktığımızda İlhan Ekşioğluyla görüşmemin dışında yaptığım telefon görüşmesi görülmemektedir.01.03.2011 Günkü Fiziki Takip Tutanakları ; (Ek-3)"Yapılan iletişim tespit çalışmalarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe Spor Kulübü stat ve tesisler sorumlusu İlhan Ekşioğlu’nun, futbol müsabakalarında maç sonuçlarını etkilemeye maruf rakip takım futbolcularıyla dolaylı olarak görüştüklerinin, bu fut