Takımımızın kamp yaptığı Düzce Fenerbahçe Resort ve Sport Topuk Yaylası Tesisleri'ne giden Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz Mahmut Uslu, Fenerbahçe Televizyonu'nda yayınlanan "Günün Röportajı" programına konuk oldu. Fatih Demirkol'un hazırlayıp sunduğu programda soruları yanıtlayan Uslu, birbirinden önemli açıklamalarda buldu. Yalnız Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin tesisi İlk olarak tesisleri çok beğendiğini söyleyen Uslu, "İlk defa geliyorum buraya. İftihar ettim. Etkileyici tesis. Yalnız Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin tesisi. Hakikaten tabiat güzeli bir yer. Başta başkan olmak üzere tüm yönetim kurulunu tebrik etmek lazım. 4x4'lük bir yer. Üçüncü çim saha daha yapılacak. Bundan daha güzel bir yer bulunacağını zannetmiyorum"dedi. Diego Fenerbahçe'ye çok faydalı olacak Diego transferi ile ilgili soruya Mahmut Uslu, "7 sene öncesinde almaya çalışmıştık. Çok büyük paralar istemişlerdi. Keza 5-6 yıl önce Başkanımızın yine transfer denemesi olmuştu. Diego iki taraflı oynayan, adam eksilten, önemli 10 numaralardan biri. Kendini iyi yetiştirmiş. Almanya'da o dönemde Werder Bremen'i şampiyon yaptılar. O takımın çok önemli unsuruydu inşallah bizim takımın da önemli unsuru olur. Uyum sürecini de çabuk atlatacağına inanıyorum. Fenerbahçe'ye çok faydalı olacak" yanıtını verdi. İyi takım oluşturuldu Ligin heyecanlı ve çekişmeli olacağını belirten Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz, "Bizim takımımız oturmuş. Geçen seneler sezon başında Fenerbahçe'ye yapılan şeyler özellikle devam ediyor hissi vardı. Biz bunu da açık açık anlattık. Bizim şampiyon olmamızı bazıları istemiyordu. Biz son 3 yıldır yediğimiz sopa, manevi olarak her bakımdan suçlamalar.. 3 Temmuz'dan evveline dönüyorum. Muazzam kadro, çok önemli oyuncular, oturmuş kadro. O sırada Emenike alınmış. Bir tane önemli orta saha oyuncusunun transferi de bitmek üzereymiş. Oradan 3 Temmuz sürecine giriliyor. 7-8 tane önemli oyuncumuz gidiyor. Yeniden yapılanma, ekonomik olarak da elinden Şampiyonlar Ligi alınmış; 75-80 milyon Euro paran gasp edilmiş ve dimdik ayakta kalmışsın. Biz Fenerbahçeliler iftihar ediyoruz. Çok büyük bütünleşme oldu. Bu problemlerde atlatıldı. İyi tesis, iyi takım oluşturuldu. Yaş ortalaması yüksek denilse de Dünya Kupası'nda yaş ortalaması yüksek oyuncuların yaptıkları ortada. Takımdaki genç oyuncularımızdan özellikle Alper'den patlama bekliyorum" diye konuştu. Yabancı sınırlaması kalkmalı Ligde uygulanan yabancı oyuncu sınırlamasında değinen Mahmut Uslu, son 10 yıldır bütün branşlarda zaten yabancı sınırının kalkmasını isteyen bir kulüp olduklarını ifade etti. Uslu, "Milli takımlara oyuncu vermenin yolunun iyi yabancılarla beraber oynayan Türk oyuncuları olabilir. Siz oraya getirecek Türk oyuncuları yetiştiremiyorsunuz. Türk sporundaki en büyük problem bu. Biz bunu 10 yıl önce anlattık. Almanya'nın yaptığı reformu anlattık. Almanya'nın başarısı ortada. Orada yabancı oyuncu sınırlaması yok. Ben inanıyorum ki 3 Temmuz süreci olmasaydı biz her yıl Şampiyonlar Ligi'nde ilk 8 veya ilk 4'e oynayacaktık. Gökhanlar çoğalcaktı. M. Topal'ın, Emre'nin kariyerleri ortada. O seviyede oyuncular çıkarabilmek için de böyle tesisler, iyi antrenörler lazım. Yabancı kuralında 6+0+4'ün yerine 5+3'ün getirilmesi daha iyi oldu. Kaç yaparlarsa yapsınlar biz tamamen kaldırılması taraftarıyız" diye konuştu. Formalarda reklam olmayacak Sponsorlukla ilgili soruyu da yanıtlayan Uslu, "Taraftarımızın çok büyük isteği vardı, hiç olmazsa bizim giydiğimiz formada reklam olmasın. Dolayısıyla bizde reklam almadan sezona başlıyoruz. Kalıcı bir reklam almayız ama maçtan maça bazı şeyler olabilir. Sayın başkanımızın da dediği gibi taraftarlarımız bu formalara yoğun ilgi gösterecek. Daha evvelki kırdığımız rekorları da çok kıracağız" dedi. Yöneticiden önce taraftarız Biz yöneticiden önce taraftarız diyen Mahmut Uslu, "Yönetici olunca sorumluluğunuz artıyor, taraftar olunca daha fazla üzülüyorsunuz. Bu hissi bildiğimiz için onlara göre hareket ediyoruz. Merhum Faruk bey de taraftar kişiliğine sahipti. Her zaman destek oldu bize. Olduğumuz gibi görünüyoruz" ifadelerini kullandı. "Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar çok önemli" Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararın çok önemli olduğunun altını çizen Mahmut Uslu süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı: 3 Temmuz'da bize bir operasyon yapıldı. Bunu o günlerde söyledim. Fenerbahçe'yi ve Türkiye'yi sattılar dedim. Olay o günlerde başladı. Müfettişin savcı ve emniyet müdürüyle ne işi var. Bu adam futbolla ilgili. Gidecek federasyona konuşacak. Tezgahı kurdular. Federasyondaki o 3 kişi şu anda rakip takımda çalışıyorlar. Bunlar tesadüf değil. Ben bunu 21 Temmuz'da söyledim. Yargılamada ne oldu, kararı veren mahkeme kalmadı. O mahkemenin kararı ile yöneticilerimiz ve arkadaşlarımız hapis yattı. Şimdi ne oldu! Yeniden yargılama. Biz bu kararı Yargıtay'dan beklerdik ama ne oldu. Apar topar, çok aceleleri varmış gibi, kararı açıkladılar. Bunu Sayın Başbakan da dedi. Yargıtay kararı almasaydı, onanan bir şeye itiraz edemiyorsunuz ama ondan çıkan olaylar, o olaylara girmek istemiyorum. Ama o onama olmasaydı biz UEFA'da da CAS'ta da kazanırdık. Bunu Avrupa'ya anlatmak kolay mı? Her şey sıfıra döndü ama geriye dönemiyoruz. Bir sene federasyon, 2 senede öle ceza aldık. UEFA 8 maç, CAS 4 maçtan ceza veriyor. Bu mahkemeler İsviçre'de kuruldukları için bizde onların yargıtayına gidiyoruz. Hataları anlatıyoruz. Ağustos'un 15'ine kadar vaktimiz var. Anayasa Mahkemesi 1 hafta 10 gün içinde kararı verirse, bu karar Avrupa açısından çok önemli. Türkiye'deki insanlar olayları daha yeni yeni anlıyor, Avrupalı insanlar nasıl anlasın. Bursa şampiyon olmasaydı Fenerbahçe yöneticilerini o zaman alacaklardı. Bunlar gazetelerde yayınlandı. Biz hiçbir kulübün haksız yere bu durumlara düşmesini istemeyiz. Sivas ve Eskişehir'de bu sezon Avrupa'ya gidemiyorlar. UEFA Eskişehir'e veriyor cezayı başka takım Avrupa'ya gidiyor. Onunda bir oyuncusu ceza yedi. Ama diyor ki benim "Şampiyonlar Ligim" kıymetli. Türkiye ligi de kıymetli. Federasyonun bu işleri sahiplenmesi ve bu işleri sıfırlaması gerekiyor. O zaman biz de sıfırlamıyoruz. Hodri meydan. 3 kere beni yollamamışın. 250 milyon zarar etmişim. Bir de manevi boyutu var. Kamuoyunun yüzde 80'ni bunun haksız olay olduğuna inanıyor. " Bizim gücümüz belli Futboldaki marka değerine değinen Uslu, "Türkiye'de futbol çok seviliyor ama insanlar o kadar ilgi göstermiyor. 25 bin kişilik statlarda 5 bin kişinin karşısında maç yapıyorlar. Bugün Almanya'da ikinci ligde bir takım bile her maçı 30 bin kişinin önünde oynuyor. Kulüplerin birlik içinde olması gerekiyor. Aziz Yıldırım başkan iken Kulüpler Birliği yayından büyük bir kaynak aktarımı geldi. O kaynaklardan bir şeyler yapmak gerekiyor. Her şey federasyondan beklenmez. Maddi sıkıntılar içinde olan insanlar fedakarlıklar yaparak maçlara geliyor. Biz de bunu göze alarak, iyi takımlar kurarak, şampiyonluğa oynuyoruz. Kulüpler birliği politikanın dışına çıkıp futbola tamamen yönelmeli. Marka değeri hep beraber yükselir. Fenerbahçe'nin marka değeri var. Halka açık 3-4 kulüp kadar bizim değerimiz var. Biz marka olmayı başarmışız. Anadolu'nun en büyüğüz. Son 15 senede geldiğimiz yer belli ama belki daha iyi yerlerde gelilebilirdi. Üye sayısını 1 milyona çıkarmak istiyoruz. Bu işlerde ilk yıl çok önemlidir. Marka değerimizi yükseltmeye çalışıyoruz, planlamalar yapıyoruz. Türkiye genelinde TFF etrafında toplanıp bu marka değerini yükseltmemiz gerekiyor. Yaramaz çocuk gibi bu onu yaptı, şu bunu yaptı. Şikayetler, bırakılmalı. 3 Temmuz sürecinden sonra susmayız biz. Bize yapılan haksızlığı bazı kurum ve insanlar yaptı. Onlarla da sonuna kadar mücadele edeceğiz. Şampiyonlar Ligi'ne katılamazsak bile tazminat davaları açacağız. Bizim gücümüz belli. Fenerbahçe markası ileriye doğru gider" dedi. Türk sporuna barış gelmesi temennisiyle… Mahmut Uslu, basketbol maçlarında yaşananlara olaylara da değindi. Tribün olayları ile ilgili de, "Bu işteki en önemli etken devlet. Devlet kurumlarını işlerini yapmazsa bu işler düzelmez. Varsa benim suçum cezaya razıyım. Biz 8 yıl evvel başkanla beraber kamera sayısı 10'sa, 100 yaptık. Bizimde derdimiz var. Şampiyon olmayı her sene istiyoruz ama olmadığımız zamanda nasıl bütünleştiğimizi herkes gördü. Basketbolda kupayı seyircimiz önünde alamadık. Kupa kupa diyenlerin ben eski başkanıyla da görüştüm. Hepimiz bu gemideyiz. Türkiye dinamik bir yapıya sahip ama farkında değil. Herkes aynaya bakıp kendine çeki düzen vermeli. Gerçekten Türk sporuna barış gelmesi temennisiyle…