Irkçılık iddiaları görüntülü kanıtlarla çürütüldü

15 Mayıs 2013 Çarşamba 00:00

Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında Stadımızda oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında taraftarlarımızın Galatasaraylı siyahi oyuncular Didier Drogba ve Emmanuel Eboue’ye yönelik ırkçı tavırlar sergiledikleri yönündeki iddialar, stat güvenlik kameraları, olayın kahramanları ve iddialara yol açan söz konusu fotoğrafı çeken foto muhabirinin ifadeleriyle çürütüldü. Kulübümüz, Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından gündemi meşgul eden olaylar ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki toplantıya Asbaşkanlarımız Deniz Tolga Aytöre ve Ömer Temelli ile suçlamalara neden olan olayın kahramanları taraftarlarımız ve iddialara neden olan o fotoğrafı çeken foto muhabiri Doğan Çil katıldı. Toplantıda ırkçılık olayı olarak gösterilen söz konusu fotoğrafın henüz Didier Drogba ve Emmanuel Eboue de dahil Galatasaray Futbol Takımı sahaya çıkmadan, Galatasaray Kaleci Antrenörü Claudio Taffarel’in Galatasaray kalecileri Fernando Muslera ve Eray İşcan’ı sahada ısındırırken çekildiği, stat güvenlik kameraları ve fotoğrafın dijital kayıtlarıyla ispatlandı. Olayın kahramanı taraftarlarımız ırkçılıkla yakından uzaktan alakaları olmadığını, kendilerinin de siyahi arkadaşlarının bulunduğunu, muzu yemek için yanlarında getirdiklerini ve Muslera’nın ısınırken tribünlere yaptığı bir harekete tepki amacıyla o anda ellerinde bulunan muzu salladıklarını söylediler.Aytöre: "Türkiye’nin, Fenerbahçe üzerinde ırkçılıkla suçlanmasını hazmedemeyiz" Toplantıda ilk sözü alan Asbaşkanlarımızdan Deniz Tolga Aytöre, ilk olarak toplantıya geç başladıkları için herkesten özür diledi. Toplantıya katılması beklenen ancak geciktiği için katılamayan Başkanvekilimiz Abdullah Kiğılı’nın beklenmesi üzerine gecikmenin yaşandığını belirten Aytöre, Fenerbahçe üzerinden Türk Milletinin genlerinde bile bulunmayan ırkçılık suçlaması yapılarak, en başta Türkiye’nin Avrupa ve Dünya önünde zor durumda bırakıldığını anlattı. Aytöre şunları söyledi. "Bugüne kadar sustuk yine susmayı tercih ediyoruz. Ancak 2-3 gündür tartışmalar, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetindeki kısır çekişmelerin dışına taşmış durumda maalesef. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Halkını ilgilendiren bir konuda, Türkiye’nin geleneklerinde, kültüründe, ananelerinde, dini kültüründe olmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalmasını hazmetmemiz mümkün değil. Özellikle de bunun Fenerbahçe üzerinden yapılıyor olmasını asla kabul edemeyiz. Fenerbahçe’yi sevmeyebilirsiniz, ondan hazzetmeyebilirsiniz, ama Fenerbahçe üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini böyle ayaklar altına alamazsınız. Avrupa Basınında 2 günden beri Türkiye ırkçılıkla suçlanıyor; hatta bu olayların sürekli yaşandığı ve Türkiye’de bunun sistematik ve örgütlü bir şekilde yapıldığı yazıyor. Burada bizim amacımız doğruyu göstererek Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu durumdan kurtarılmasını sağlamak. Bu iş artık, Fenerbahçe’yi UEFA ve Avrupa’ya şikayet etme gelenekleriyle de açıklanamayan bir noktaya gelmiştir. Taraftarlarımız ve fotoğrafı çeken muhabir olayı anlattı Ardından stat güvenlik kameralarındaki görüntüler eşliğinde, söz konusu suçlamaya neden olan fotoğrafın nasıl ve ne zaman çekildiği anlatıldı, olayın kahramanları söz konusu eylemi kendi cümleleriyle aktardı. Görüntülerde ırkçılık suçlamasına maruz kalan taraftarlarımızın muz sallama eylemini yaptıkları anda saatlerin 19.05’i gösterdiği ve bu anda sahada Claudio Taffarel, Fernando Muslera ve Eray İşcan dışında başka Galatasaraylı bir futbolcunun olmadığı; Drogba ve Eboue’nin o anda sahada olmadığı anlaşıldı. Ardından söz konusu fotoğrafın dijital kayıtlarından da fotoğraf çekim anının 19.09 olarak kaydedildiği ve o sırada Galatasaray Futbol Takımı’nın tamamının henüz ısınmak için sahaya çıkmadığı, Galatasaray’ın ancak 19.15’te ısınmak için tam kadro sahaya çıktığı ispatlandı. Fotoğrafı çeken Doğan Çil de "Hatırladığım kadarıyla fotoğraf 19.10-19 15 arasında çekildi. Takımların ikisi de henüz sahada yoktu. Muslera ve Taffarel, yedek kaleciyle birlikte sahaya çıkmıştı. Bunun dışında iki takım da sahada değildi" dedi. Irkçılıkla suçlanan taraftarlarımız: "Siyahi arkadaşlarımız var" Basın toplantısına katılan, ırkçılık kastıyla muz salladığı ileri sürülen taraftarımız ise olayın ırkçılıkla yakında uzaktan ilgisinin olmadığını söyledi. Taraftarımız "Ben stada girdiğimde bir arkadaşımdan muz aldım. Muslera tribünlere hareketler yapınca, tezahüratlarla birlikte bir tepki gösterdim. Benim kültürümde böyle bir şey yok. Elimde başka bir şeye olsa yine sallardım. Sahada o sırada sadece Muslera ve Taffarel vardı, başka kimse de yoktu. Ben muzun ne anlama geldiğini bile bilmem. Ne kültürümde ne de yaşam tarzsında böyle bir şey yok" dedi. Kısa bir süre önce sindirim sistemiyle ilgili bir ameliyat geçirdiğini belirten diğer taraftarımız ise "Bu nedenle genelde meyveyle besleniyorum. O gün de yanımda muz getirmiştim. Muslera’nın bir hareketi oldu ve ona karşı böyle bir hareket yaptık. Benim siyahi arkadaşlarım var" dedi. Aytöre: "Bu, Galatasaray’a verilmiş bir cevap değildir" Anlatılanların ardından yeniden söz alan Deniz Tolga Aytöre, "Olay bizim bakışımızdan ziyade, olayın aktörleri tarafından aktarıldı. Umarım, 2 gündür koparılan fırtınanın, ülkemiz adına daha fazla olumsuz sonuç doğurmaması için bir adım olur. Bu konu burada kapansın. Bu bir Galatasaray-Fenerbahçe çatışması ya da ona verilen bir cevap değildir. Biz bir şeye cevap vermiyoruz. Bazı kulüp başkanlarının şiddetin önlenmesi ile ilgili açıklamaları oldu. Biz bu konuda çekincesiz, her türlü girişime varız. Yeterince samimi, çekincesiz, yüz yüze olan her konuda ve bir adım da atılmamışsa bir adım atarak işin içinde olacağız" diye konuştu.Ömer Temelli: "Galatasaray kafilesini karşıladık ve kendileriyle ilgilendik"Ardından söz olan Asbaşkanlarımızdan Ömer Temelli, gecikme için bir kez daha özür diledikten sonra söz konusu maçla ilgili diğer iddialar hakkında da açıklamalar yaptı. Temelli, "Kulüpler arasında bir birimize laf söylemek, iftira atmak; artık bunlar bayat şeyler olmaya başladı. Bunlara gerek yok. Lafı, konuyu değiştirip rakibine gol atmaya çalışan yöneticilerimiz oluşmaya başladı. ’Karşılamadı’ demelerine rağmen Galatasaray kafilesini yönetici arkadaşım Yalçın Haker ile birlikte karşıladım, oturacakları Şeref Tribünü’ne kadar getirdik, Fatih Terim’le sohbet ettik, Yalçın Haker yanlarında kaldı, ben karşı trübünde olduğumu ve ne olursa haber vermelerini istedim. Maçta teşekkür ettiler, maç bitince ’Bizi karşılamadılar’ dediler. Bu durum, ırkçılık palavralarının yanında çok ufak bir şey ama; bu bile yapılıyor. Herkesin yerini ve söylediği şeyi çok iyi bilmesi lazım. Maalesef bizim söylediğimiz sözlerle, basında çıkan sözlerle çatışmalara gidiliyor. Bu ırkçılık söylemlerinin ne Fenerbahçe’ye ne de Galatasaray’a faydası var. Ama gündeme geldiğinde toptan Türkiye’nin ceza alması var. Bu kimseye yaramaz. Bu milat olur ve bu tür olaylar biter, taşkınlıklar biter. 19 yaşında bir arkadaşımız vefat etti, çok üzüldük. Bir vefatın karşılığı bir şampiyonluk yoktur" diye konuştu.