Fenerbahçe Dergisi Eylül Sayısı no: 79'da yayınlanmıştır. Röportaj: Şafak NeyişciFotoğraf: Ahmet Hopyar Hüseyin Ersan Topbaş: "Türk futbolcu" markasının değerinin artması gerekiyor Kulübümüz, kaliteli futbolcu bulmak konusunda gereğinden fazla dışa bağımlı olmamak ve Türk futboluna daha iyi hizmet verebilmek adına özellikle son 10 yılda altyapıya çok daha fazla önem veriyor. İşte bu hizmetin kendini katlayarak yürütülebilmesi adına son Olağan Kongre'de Hüseyin Ersan Topbaş, Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nda Futbol Altyapıdan Sorumlu Yönetici olarak görevlendirildi. Yöneticimizle, Fenerbahçe'nin öncelikli faaliyet alanları ve hedeflerinin yanı sıra futbol altyapıda marka ülke haline gelmek için kulüpler, devlet ve özel teşebbüs bazında herkese nasıl paylar düştüğünü de konuştuk. Akademi Ligleri'ni ve bu sezon başlayan A 2 Ligi'ni değerlendiren yöneticimiz, Fenerbahçe'nin ülke genelinde ve yurtdışındaki futbol altyapı çalışmalarıyla ilgili önemli rakamları da bizlerle paylaştı. - Hüseyin Bey, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu'nda ilk kez görev alıyorsunuz. Öncelikle hayırlı olmasını diliyoruz. Bildiğimiz kadarıyla ailecek de Fenerbahçelisiniz. Yıllarca taraftarı olduğunuz kulübünüze bu makamdan hizmet vermek size neler hissettiriyor? Evet ailece Fenerbahçeliyiz. Fenerbahçe sevgimiz hakikaten çok farklı. Karşılıksız bir sevgi diyebiliriz herhalde. Yıllardır stada maç kaçırmadan geliyoruz hep beraber. Böylesine büyük bir camianın parçası olmak çok mutluluk verici bir olay. Tabii ki taraftarı olduğunuz kulübe yönetici olmak ise bambaşka bir duygu. Çok onur verici. Buradan beni yönetime uygun gördüğü için Başkanımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Milyonların arkasında koştuğu böyle bir camiada yönetici olduğunuz zaman sırtınıza binen sorumluluğun da bilincinde olmanız gerekiyor. Bu bilinçle elimden gelen tüm gayreti Fenerbahçemizin menfaatleri doğrultusunda göstermeye gayret edeceğim. - Yönetim Kurulu'ndaki görev dağılımına göre; siz futbol altyapıdan sorumlusu yöneticisiniz. Fenerbahçe'nin futbol altyapısı özellikle son 10 yıldır kendi içinde oluşturduğu yeni dinamikler ve farklı yönetim şemalarıyla daha da fazla gelişmeye çalışıyor. Kulübümüzün; kaliteli futbolcu bulmak konusunda gereğinden fazla dışa bağımlı olmamak ve Türk futboluna daha iyi hizmet verebilmek adına altyapıya çok önem verdiğini görüyoruz. Bu doğrultuda çok önemli bir görevdesiniz. Sizin kulüp politikaları doğrultusunda ilk olarak belirlediğiniz faaliyet alanlarınız neler oldu? Öncelikli hedefimiz genç futbol takımlarımızda bulunan kaliteli futbolcu sayısını arttırmaktır. Bunun için de Gençlik Geliştirme Sorumlumuz ve ekibi, TFF'ye bağlı bölge antrenörleriyle görüşerek TFF'nin bölge karmalarını yakinen takip etmektedir. Ayrıca, genç milli takım kadrolarına girme başarısını gösteren futbolcular, aileleri ve kulüpleriyle temas kurularak kulübümüze kazandırılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca TFF'nin Avrupa'da yaptığı çalışmalar teknik kadromuz tarafından gözlemlenmekte, Avrupa'da futbol oynayıp genç milli takımlara girme başarısı gösteren futbolcular yakından takip edilmektedirler. Aynı zamanda gerek Kadıköy gerekse çevre ilçelerdeki okullarla temasa geçip belirlediğimiz yaş gruplarındaki çocukların katılacağı turnuvalar düzenlemek ve kulübümüze bağlı futbol okullarının kalitesini ve kayıtlı öğrencilerin sayısını arttırmak göreve başladığımız andan itibaren faaliyet alanlarımız oldu. - Sezon başında, eski futbolcumuz olan ve futbol altyapımızda tecrübeli bir isim olan Şenol Çorlu, Futbol Altyapı Koordinatörlüğüne getirildi. Kortan Aksu ise Futbol Okulları Genel Koordinatörü oldu. Onlarla yaptığınız görüşmelerde neler ön plana çıkıyor, bu sezon için hedeflerimiz nelerdir? Öncelikli hedefimiz Fenerbahçe A Takım kadrosunda yer alabileceğine inandığımız futbolcu kardeşlerimizi erken yaşlarda tespit etmek ve bu kardeşlerimizi hem eğitim hem de futbol yönünde koordine ederek 18 yaşında Fenerbahçe A Takımı'na sonra da Türk futboluna sunabilmektir. Tüm çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda planlıyor ve yürütüyoruz. - Geçtiğimiz aylarda 3 ilimizde futbol altyapı seçmeleri oldu ve büyük bir katılım gerçekleşti. Seçilen adaylar futbol okullarımızda eğitim görmeye başladılar. Türkiye'de faaliyet veren kaç tane futbol okulumuz var ve bu okullardaki öğrenci sayısı güncel olarak nedir? Yurt dışında da futbol okullarımız var mı? Dereağzı Tesisleri'nde mini minik takımdan A 2'ye kadar kaç futbolcumuz mevcut? 5-30 Haziran tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir'de seçmelerimiz oldu. Bu yıl İstanbul dışında ilk kez seçme organizasyonu düzenledik ve başarıyla sonuçlandı. Seçmelere 2382 sporcu katıldı. Bu sporculardan İstanbul'da 50, Ankara'da 21, İzmir'de ise 22 sporcu beğenilip genç takımlarımızda antrenmanlara davet edilerek takım içinde gözlemlenmektedirler. Ayrıca İstanbul seçmelerinde beğenilen ve eğitim alması düşünülen 94 sporcu, Futbol Okulu Akademi Grubu'na kaydedilerek eksiklerini gidermeleri için futbol eğitimi almaları sağlanmaktadır. Türkiye genelinde şu an 83 aktif futbol okulumuz bulunmaktadır. Bu okullarda yaklaşık olarak 15.000 kayıtlı sporcu eğitim almaktadır. Yurt dışında Kıbrıs ve Suriye'de futbol okulumuz bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde Almanya'da da futbol okulumuz faaliyete başlayacaktır. Gençlik Geliştirme Programımız kapsamında 7 ayrı yaş grubunda takımlarımız bulunmaktadır. ( A-2, 18 Yaş Altı, 16 Yaş Altı, 15 Yaş Altı, 14 Yaş Altı, 13 Yaş Altı ve Mini Minik Takım) Genç Futbol Takımları'nda yaklaşık 150 lisanslı sporcumuz bulunmaktadır. - Azerbaycan U 15 Milli Takımı bir yıl süreyle Fenerbahçe Dereağzı Tesisleri'nde ağırlanacak ve bildiğimiz kadarıyla orada kamp halindeler. Bize bu çalıştayın nasıl oluştuğu ve neleri kapsadığını aktarır mısınız? Bu tür projeler devam edecek mi? Azerbaycan Futbol Federasyonu ile kulübümüz arasındaki diyalog neticesinde ve Azerbaycan Futbol Federasyonu'nun talebiyle 21 sporcu ve bir antrenörden oluşan Azerbaycan 15 Yaş altı Milli Takımı'na yönelik bir eğitim projesi başlatılmıştır. Geleceğin Azerbaycan Milli Takımı'nı oluşturmak amacıyla bir yıl boyunca bizim teknik adamlarımızın nezaretinde futbol eğitimi alacaklardır. Projenin başarısı uzun vadede belli olacaktır. Böyle bir talebin kulübümüze gelmesi de Dünya futbolundaki yerimizin önemini göstermektedir. İleride oluşabilecek yeni taleplerde yönetimimiz tarafından değerlendirilir ve uygun görülürse faaliyete geçirilir. - Türkiye'de altyapıdaki yatırımlar sadece Fenerbahçe ve eli uzanan diğer kulüplerle kısıtlı kalmamalı tabi ki... Türkiye'nin uzun vadede de olsa, futbolcu yetiştirme konusunda bir marka ülke haline gelmesi; yeterli ve kalıcı eğitimler sağlayarak uluslararası müsabakalarda başarı yüzdesini arttırması için izlenmesi gereken devlet veya özel teşebbüs politikaları nelerdir sizce? Türkiye bu anlamda bugün ne düzeydedir? Futbolcu yetiştirme konusunda marka ülke olmak için daha almamız gerek çok mesafe var. Bu konuda şu an dünyada en büyük marka Brezilya. Her yıl yüz milyonlarca dolarlık futbolcu ihracatı yapıyorlar. Türkiye ise daha çok futbolcu ithal eden bir ülke konumunda bulunmaktadır. Bunun değiştirmek uzun vadeli planlamalar gerektirmektedir. Futbolcu ihraç edebilmemiz için öncelikle milli takımlar seviyesinde ve sonra da kulüpler bazında devamlı ve istikrarlı bir başarı sağlamamız gerekmektedir. Daha doğru bir deyişle Türk futbolcu markasının değerinin artması gerekiyor ki buna paralel olarak oluşan talep artsın. Tabii bence burada ülkemizdeki yabancı oyuncu kısıtlamasının da kalkması gerekmektedir. Çünkü yabancı oyuncu kısıtlaması olduğu için yerli oyuncuların değeri yurt içinde daha fazla olmakta ve bu da onlara yurt dışından oluşabilecek talebi azaltmaktadır. Ülkemizdeki genç nüfusumuz bu noktada en önemli avantajımızdır. Ne kadar çok insanı değerlendirmeden geçirebilirsek yani süzgeci ne kadar çok büyütebilirsek başarılı futbolcuları tespit etme ihtimalimiz o kadar artacaktır. Bunu sağlayabilmek futbol oynama alanlarının her vatandaş için kolay erişilebilir ve düşük maliyetli olmasına bağlıdır. Bu alanların arttırılması devlet politikası ile olur. Aynı şekilde başarılı futbolcuların iyi okullardan burs alabilmesi de önemlidir. - TFF'nin yeni ligler kurması, Türk futboluna yeni bir soluk getiriyor. PAF Ligi yerine A2 Ligi 25 Ağustos'ta maçlarına başladı. Yine geçtiğimiz sezon uygulanan U14 ve U15 Coca Cola Akademi Ligleri'nin yanı sıra yeni sezonda U16 Coca Cola Akademi Ligi de başlıyor. Futbol Altyapıyı bölgeselleştirerek daha geniş kitlelere yaymayı hedefleyen bu yeni iki ligi siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk futboluna neler kazandıracak, ne gibi etkileri olacak sizce? A-2 Ligi ve Coca Cola Akademi liglerinde hedefler aynı, ancak bu liglerde tesis ve saha standartları daha yukarda tutulmakta ve sporculara daha fazla müsabaka oynama imkânı sağlanmaktadır. Bu uygulamaların altyapıdan yetişen kaliteli oyuncuların A takıma girme ihtimallerini arttıracağını ve Türk futbolunun geleceği açısından faydalı olacağını düşünüyorum. - Özellikle Büyükşehir Belediyelerinin, futbol takımlarına yaptığı yatırımların problem yarattığını gözlemliyoruz. Bu takımların Süper Lig'de olmaları dengesizlik olarak nitelendiriliyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle futbola veya spora yapılan hiçbir yatırımın problem olabileceğini düşünmediğimi belirteyim. Büyükşehir Belediyeleri de spora yapılan hizmet anlamında özellikle amatör branşlarda ülkemizin lokomotifi olmuş kurumlardır. Kendimde daha önce fahri olarak İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da yöneticilik yaptığım için konunun her iki tarafından bakabilme avantajına sahibim. Dışarıdan bakıldığında büyükşehir futbol takımının Süper Lig'de halktan toplanan paralar harcanarak rekabet etmesi ve seyirci desteği olmaması yadırganıyor. Ancak benim bildiğim kadarı ile İBBsporun futbol takımı tamamen kendi gelirleri ile yürütülüyor. Demek ki iyi yönetiliyor ve demek ki yöneticisinden antrenörüne, futbolcusundan çalışanına kadar iyi bir sinerji yakalamışlar ki seyirci dezavantajlarına rağmen birinci ligde tutunabiliyorlar. Tabii ki futbol seyirci yani taraftar olduğu zaman daha lezzetli oluyor. Ama buradaki başarıyı görmezden gelip önyargılı olmamak gerekir düşüncesindeyim. - Türkiye'de bayan futbolunun gelişimini nasıl buluyorsunuz? Fenerbahçe'de de bir gün bayan futbol takımı kurulur mu sizce? Bir spor dalının gelişebilmesi için ilgi görmesi gerekir. Ben Türkiye'de bayan futbolunun fazla ilgi gördüğünü düşünmüyorum. Sanırsam toplumumuzda futbol biraz daha erkek oyunu gibi algılanıyor. Bu yüzden de bayan futbolunun bir bayan basketbol veya bayan voleybol seviyesine gelme ihtimalini oldukça düşük görüyorum. - Başkanımız Aziz Yıldırım, Türk futbolunun ekonomik olarak en az Avrupa kadar gelişmesi için başarıda istikrar sağlamış modelleri takip ediyor ve uygulanabilir olanlarını yerelleştirmek istiyor. Aynı zamanda Kulüpler Birliği Başkanı da olan Sayın Aziz Yıldırım'ın Türk futbolundaki problemlerini çözmede rehberlik eden söylemleri neden belli kesimlerce sürekli eleştiriye maruz kalıyor sizce? Eleştiriler her zaman olacaktır. Eleştirileri yapanların uzun vadeli değil de kısa vadeli düşündüklerini tahmin ediyorum. Kimi zaman da bazılarının menfaatleri ile çeliştiğini tahmin ediyorum. - Fenerbahçe Spor Kulübü kendi yarattığı çarklarla kendi kendine yetebilen bir kulüp aynı zamanda. Fenerium, Fenerbahçe Kart, Fenercell gibi dev projelerin büyük işletmelere dönüşmesi bunun başlıca örnekleri. Siz bir endüstri mühendisi ve işletmeci olarak; Fenerbahçe Spor Kulübü'nün giriştiği her alanda tutunmasını ve sonrasında alanında lider konuma ulaşmasını ne gibi faktörlere bağlıyorsunuz? En büyük faktör tabii ki Fenerbahçe'nin özellikle yurt içindeki marka değerinin çok yüksek olması ve bahsettiğiniz bu projelerin uygulamaya geçmesi ve başarı sağlaması ile de bu değerin her geçen gün daha da artmasıdır. Diğer bir faktör de seçilen projelerin doğru projeler olmasıdır diye düşünüyorum. - Fenerbahçe profesyonel futbol takımımız, geçtiğimiz sezona nazaran çok farklı bir hava içerisinde
Yapılan hazırlık maçlarının ardından Avrupa ve Süper lig maçları ile takım şablonu yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Türkiye ve Fenerbahçe'ye kendini adamış bir isim olan Sayın Christoph Daum ve ekibinin çalışmalarını değerlendirerek, takımımızın bu sezonki hedeflerini nasıl öngördüğünüzü söyler misiniz? Christoph Daum ve ekibi gerek bilgi birikimleri gerekse yüksek tecrübeleri ile takımı en iyi şekilde sezona hazırlıyorlar. Öncelikli amacımız; Başkanımızın da sezon öncesinde zikrettiği gibi Süper Lig şampiyonluğudur. Tabii ki UEFA Avrupa Ligi Kupası'nda da başarılı olmak istiyoruz. Başkanımızın ve yönetimimizin hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan bu başarıyı sağlayacak takımı ve teknik kadroyu oluşturduğu kanaatindeyim. Taraftarımızın da her zamanki desteği ile bu hedeflerimize ulaşmayı umut ediyoruz. - Siz birebir sporla ilgileniyor musunuz? Hangi sporları yapar ya da yakından takip edersiniz? Sporu çok severim. Futbol, basketbol, voleybol, tenis ve yüzmek; yapmayı sevdiğim sporlardır. Türk ve Avrupa futbolu ile NBA'i yakından takip ederim. - Boş zamanlarınızda mutlaka vakit ayırdığınız bir uğraş ya da bir hobiniz var mı? Yoksa, bu müsait zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Spora elimden geldiğince vakit ayırmaya çalışıyorum. Onun için boş zamanlarımı genelde sporla doldurmaya özen gösteririm. Bu sıralar daha çok tenis oynamaya çalışıyorum. - Çocuklarınızın isimleri nedir ve kaç yaşındalar? İleride hangi sporla ilgilenmelerini istersiniz ya da şimdiden yatkın oldukları birer spor var mı? Eşiniz stadyumda veya evinizde Fenerbahçe'nin maçlarını sizinle takip eder mi? İki çocuğum var ve ikisi de erkek. Büyük olan 4 yaşında ve Kadir dedesi ile aynı ismi verdik. İkincisi ise 2 yaşında ve ismi Selim. Şu anda yatkın oldukları sporu anlamak biraz zor ama genel olarak fiziklerinin spor yapmaya müsait olacağını düşünüyorum. Büyük olanın boyu yaşıtlarına göre çok uzun olduğu için basketbol olabilir diye tahmin ediyorum. Tabi branş seçmeden önce altyapılarını kazanmaları için atletizm veya jimnastik yapmalarını sağlamayı düşünüyorum. Eşim de bir Fenerbahçeli ama maçları pek izlemez. - Sizin son olarak taraftarlarımıza iletmek istediğiniz sözleriniz nelerdir? Hep destek, tam destek. - Teşekkür ederiz