Fenerbahçe Dergisi’nin 10. yıl sayısı çıktı

31 Ocak 2013 Perşembe 00:00

Fenerbahçe Dergisi’nin 120 no’lu 10. yıl sayısı; profesyonel futbol takımı oyuncularımızın birlikte yer aldığı gol sevinci ve "Yeni zaferler yaşatacağız" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı. (Ara transfer döneminin Şubat ayının ilk günü sona ermesi ve Profesyonel Futbol Takımımıza yapılan transferleri, Fenerbahçe Dergisi olarak bu sayıdaki sayfalarımızdan duyurma kaygımız nedeniyle, Dergimizin 10. yılına denk gelen 120 No’lu Şubat 2013 sayısı, ancak 5 Şubat’ta bayilerdeki yerini alabilmiştir. Bu gecikmeden dolayı tüm okuyucularımızdan özür dileriz) Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz; attığı gollerle hem kendisine hem de camiamıza tekrardan büyük sevinç yaşatan Semih Şentürk ve kendisine gol sevincinde eşlik eden Raul Meireles’e ait. Öte yandan, Fenerbahçe Dergisi yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz. Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın. Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Abone olmak için FBDERGİ yazıp 3570’e mesaj atmanız yeterli! Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin 10. yıl sayısından çarpıcı başlıklar: • Dirk Kuyt: "Fenerbahçe taraftarı Fenerbahçe’nin yaşam damarı" Fenerbahçemizin ikinci yarı hazırlıklarını gerçekleştirdiği Antalya kampındaki yoğun antrenmanlardan geri kalan vaktinin çoğunu, golf sahasında geçirdi. Öylesine konsantre ve öylesine huzur doluydu ki deklanşörün sesi bile onu rahatsız eder mi diye düşündük. Kariyeri boyunca, on binlerin çok sesli tezahüratına alışık olan Hollandalı oyuncumuz Dirk Kuyt, kendini rahatlatmak için golf sporunu tercih edenlerden… Her halükarda çimden kopamayan oyuncumuza hem magazin hem de ikinci yarıya ilişkin sorular sorduk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Golf oynamaya Liverpool’da başladım. Orada geçirdiğim birinci sezondan sonra, denedim ve çok hoşuma gitti. Kendimi rahatlattığım, beni gevşeten bir spor. Oynarken kimse seni rahatsız edemiyor, kimse sana dokunamıyor. Sahada bir başına, sadece golf oynamaya konsantre oluyorsun. Antalya bu açıdan da çok iyiydi. İdman programının dışında golf oynayarak rahatladım ve stres attım. 02: Golf aslına bakarsanız oldukça zor bir spor dalı. Kendine karşı oynuyorsun, savaşıyorsun. Kendi limitlerini test ettiğin bir spor dalı. Rakip; sen ve senin tüm birikimlerin oluyor. Ufak bir hatan seni çok zorlayabiliyor ama aynı zamanda seni mental olarak daha güçlü kılıyor. Golf oynarken; bir gün kendini süper bir başka gün dipte hissedebiliyorsun ki bu bence hayata dair geliştirilmesi gereken bir ruh hali. 03: Takım arkadaşlarımla sık sık Türkçe konuşmaya çalışıyorum. Bana birileri "Türkçe bir şeyler söyle" dediğinde biraz utanıyorum. Derslerimizi aksatmadan sürdürüyoruz, özellikle Antalya’da daha fazla ders gördük. O çok iyi geldi. Türkçe; her kelimesinin bana yabancı olduğu bir dil olduğu için öğrenmenin basit bir dil olduğunu söyleyemem ama kendimi zorluyorum ve ilerlediğimi düşünüyorum. Bir gün gelecek ki bu röportajı Türkçe yapacağız. 04: Liverpool Academy’de de ders gördüler. Buraya transfer olduğum günden beri de o kayıt gününü beklediler diyebilirim. Futbola çok düşkünler. Ders bittiği anda ikinci antrenmanı iple çekiyorlar. Çok mutlular ve babalarının kulübünde futbol öğrendikleri için de çok gururlular. Bana her gün "Biz ne zaman Fenerbahçe’de oynayabiliriz?" diye soruyorlar. 05: Beykan, Salih ve Recep’in performansları gerçekten çok iyi durumda. Fenerbahçe’nin böylesine genç yeteneklere sahip olması ve sahip çıkması çok önemli. Her şeyden önemlisi Aykut Hoca’nın onlara verdiği fırsatı en iyi şekilde değerlendiriyorlar. Onlar için ne kadar fazla dakika alırlarsa o kadar önemli. Ben de tabii ki gerek antrenmanlarda olsun gerek maç içinde onlara her türlü profesyonel ve psikolojik desteği veriyorum. 06: Kazanmaya devam edeceğiz. Kalitemize inanmamız gerekiyor. 3 kulvardaki en yüksek şansımızı son ana kadar kovalayacağız. Taraftarımızın da bunu bilmesini isterim: Savaşmaya ve mücadeleye etmeye son ana kadar devam edeceğiz. 07: Fenerbahçe taraftarı Fenerbahçe’nin yaşam damarı gibi… Bunu geldiğimden beri görüyorum. Verdikleri muazzam destek özellikle kendi sahamızdaki maçların gidişatına çok yardımcı oluyor. Onlar için oynamak gerçekten büyük bir zevk. Ben de onları çok seviyorum ve bu sevgiye layık olmaya çalışıyorum. Bu destek bizi her zaman bir adım öteye taşıyacak güçte. • Abdülkadir Kuşin; Dergimizin 10. Yıl sayısına özel bir yazı kaleme aldı. 10. Yıllık bir nostaljiye hazırlanın. • Yüksek Divan Kurulu toplandı / Kurumsallaşmanın gerekliliği aktarıldı; Karne töreninde öğrencilerle kucaklaşan Başkanımız Aziz Yıldırım’dan önemli bir açıklama daha geldi: "Sizlere ’Adalet ve hürriyet’ dolu bir gelecek temenni ediyorum"; Oyuncularımızın Kiğılı şıklığı; Tek başına "Fenerbahçe Destanı"nı anlattı; Kuyt Kardeşler altyapılarını Fenerbahçe’de alıyor; Lefter’i hiç unutmadık, unutmayacağız; Kulüp Yönetimimiz "Puşkaş" Ergun’u ziyaret etti; Stoch, Puskas ödülünü kazandı; Fenerbahçe U15 Takımımız’dan Dünya’da bir ilk!; Tesislerimiz yenilendi; Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme, Yelken, Yüzme, Boks, Voleybol, Futbol ve Basketbol Şubelerimizden daha birçok haber ve kamp günlükleri "Haber Turu" sayfalarımızda… Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. • 11 sayfalık Antalya Kampı özel dosyamızda profesyonel futbol takımımıza dair çok özel haberler ve fotoğraflar bulacaksınız. Kamp programının yoğunluğu ve zorluğunun yanı sıra oyuncularımız çeşitli etkinliklerle stres atma imkanları da buldular. Bu anlara dair çok özel kareler ve açıklamalar derginizde… • "Takımlarımızla kupalar kaldırmak istiyoruz" İbrahim Ersin Başaran Fenerbahçe Grundig Erkek Voleybol Takımımızın, Elif Onur Başaran ise Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımımızın başarılı isimlerinden… Sarı-lacivertli formamız için ter döken bu iki başarılı sporcu, aynı şekilde birbirleriyle de mutlu bir evlilik sürdürüyorlar. Birlikte transfer oldukları Fenerbahçe’yi, nasıl tanıştıklarını, takımlarının son durumunu ve daha fazlasını dergimize anlattılar. 01: İbrahim Ersin Başaran: Sezon başı takım olarak bazı sıkıntılar yaşadık ve şu anda hepsini aştık diyebilirim. Takım olarak şu anda çok iyi durumdayız. Hedefimiz Türkiye Ligi şampiyonluğunu kazanmak ve bunu başarabileceğimize inanıyorum. 02: Elif Onur Başaran: Takımda güzel bir arkadaşlık ortamımız var. Çok uyumlu insanlardan oluşan bir takımız. Sezona çok iyi başlangıç yapamadık ama şu anda hedeflerimiz doğrultusunda iyi yolda ilerliyoruz. Şu anda önümüzdeki en büyük hedefimiz CEV Kupası ve Türkiye ligi şampiyonluğunu kazanmak. • Mert Öztemel: "Türkiye’de kendimizle yarışıyoruz" 1973 yılında bir sporcu olarak Fenerbahçe forması ile yaşadığı şampiyonlukları, şimdi ise yönetici kimliğiyle Fenerbahçe camiasına yaşatma uğraşında olan bir sportmen; Mert Öztemel. Nitekim de yıllar öncesinden "Her çocuk bir yetenektir, yeter ki keşfedilsin" parolasıyla hareket etmeyi amaçlayan Öztemel, şimdilerde Ankara Boks Okulumuz tarafından başlatılan bu projenin de mimarı. Tabii sadece bu da değil; esas amacı Başkanımız Aziz Yıldırım’ın liderliğinde ve her türlü desteği iye Fenerbahçe bayrağını daha da yukarıya çıkartabilecek sporcuları bulmak ve yetiştirmek. Böylesine başarılı olmayı kendine ilke edinen, Başkanımızın verdiği destekle uluslararası arenada Fenerbahçe’yi bir adım daha öne çıkarmayı hesap eden Kaptan Mert Öztemel ile Fenerbahçe ve Türk boksuna dair her şeyi konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01:Başkanımız Aziz Yıldırım göreve geldikten sonra amatör şubelere ciddi anlamda yatırım yapılmaya başlandı. Kulübümüzün Boks şubemize sağladığı imkânlar diğer kulüplere oranla çok daha iyi olduğundan dolayı, bu durum bizi her zaman bir adım daha ileriye taşıdı ancak tabii ki rekabetin olmaması kötü. Diğer kulüplerin de bu imkanları sağlaması gerekli. 02: Türkiye’de boksörlerin spor yapabilecekleri imkânlar Avrupa’ya oranla sınırlı olabilir. Ancak biz Fenerbahçe Boks Şubesi olarak ciddi anlamda katkı sağlıyoruz. 03: İngiltere gibi futbolun beşiği olan bir ülkede ikinci olarak yapılan spor dalı; boks. Türkiye’de de böyle olması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Boksun daha profesyonel bir hale gelmesiyle insanların daha çok keyif alacağına inanıyorum. 04: Her zaman Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabet kaliteyi arttırır. Bu nedenle Galatasaray camiasının boks şubesi açmasını isteriz. 05: Aileler, çocuklarının profesyonel maçlardaki gibi sert darbeler alacaklarını düşünüyorlar, ancak öyle değil. Boks sporunda vurmayı öğrendiğiniz gibi müdafaa etmeyi de öğreniyorsunuz. Ayrıca boks, Türkiye’de tehlikesi en az olan spor dalıdır. • Dr. Sedat Hayran bu ayki "Akademik Vizyon" köşesinde Mehmet Ali Birand’ı konuk etti. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Babam da gönülden bir Fenerbahçe taraftarıydı. Kulüpten birçok arkadaşı vardı. Kendisi görevde olduğu için doğum anımda annemi hastaneye yetiştiren babamın arkadaşı Mehmet Ali Has’dı. Ve onun adını vermişler bana… 02: Sow’a şu aralar "Showman" demek lazım. Benim işimde gözü var gibi... Her maçta muhteşem hareketler yapıyor. Çok kızdırmasın beni, ben de Fenerbahçe’de santrafor oynarım. Kuyt’u başka gözle seyrediyorum. Yeşil gözlerimle. Lens var, onları takıp öyle seyrediyorum. Hollanda’dan ille lale çıkacak hali yok ya, bir de süper star Kuyt çıkmış işte… Krasiç’i es geçiyorum ve bir an önce sahalarda esmesini bekliyorum. Meireles’i Chelsea nasıl oldu da bıraktı? Hala anlamıyorum. Çok iyi iş yapacaktır. Mehmet Topal da çok iyi iş çıkarıyor. • Sibel Kurt / Sibel’in Sahası’nda konuk: Osman Göktan "Fenerbahçeli Osman olarak anılmanın değeri paha biçilmez" İleride Beşiktaş’ın kaptanlığını yapacak olan Nazmi Bilge ile birlikte kurdukları mahalle takımı maçları ile başlayan, Trabzon’dan İstanbul’a giden bir başarı öyküsü bu. Fenerbahçemizin o efsane kadrosunda yer alan Sayın Osman Göktan, bizimle on yıllık futbol yaşamını ve yöneticilik yıllarını paylaştı. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Ben Emniyetspor’da oynarken Fenerbahçe Spor Kulübü’nün doktoru rahmetli Reşat Dermanver’in muayenesi Beyoğlu’ndaydı. Sakatlandığımızda biz de ona giderdik. O da bana çok ısrar ediyordu. Beni illaki Fenerbahçe’ye almak istiyordu. Benim hayalimse zaten Fenerbahçe’ydi. 02: Lefter bizim için o kadar önemliydi ki, Lefter’le maça çıktığımız zaman hiç korkmuyorduk. Tüm maçları alacağımızdan emindik. "Lefter ne yapar eder maçı aldırır" diye düşünürdük hep. "En azından bir gol atar" derdik. İşte Lefter bize böyle bir güven verirdi. Lefter başka bir futbolcuydu. Onunla oynama bahtiyarlığa da ulaştık. Nur içinde yatsın. Onun gibi bir futbolcu gelmedi sahalara… 03: "Terledim, bu formayı arada değişeyim" diye bir şey yoktu. O zaman bu kadar para da yoktu. Sahaya sezon başında çim ekerlerdi, sezon ortalarına doğru sahada çim falan kalmazdı, toprak sahada çamur içinde oynamak zorunda kalırdınız. Mukayese bile edilmez. • Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Suna Yıldızoğlu’nu konuk etti. "Fenerbahçe, Türk sinemasında her zaman kendine yer bulmuştur!" Yeşilçam’ın kendine has güzelliği, zarafetiyle, esasında "yabancı" olsa da bizden biri haline gelen özel isimlerinden biriyleyiz bu ay Hayatın İçinden Fenerbahçe’de. Yaklaşık kırk yıldır ülkemizin sinema, TV ve müzik sektöründe kendini gösteren Suna Yıldızoğlu ile kariyeri, hedefleri ve Fenerbahçemiz üzerine konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Fenerbahçe’nin daha göz önünde olması, daha şatafatlı bir camia olması yıllardır hiç değişmedi. Bu durum beyaz perde için de ilgi çekici bir unsur olsa gerek. 02: Futbolun kendisi değil de, futbolun tarihi beni daha çok ilgilendiriyor. 03: Fenerbahçe taraftarına da sevgilerimi gönderiyorum. Taraftarlığın amatör ruhunu hiç bozmasınlar. • Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay "Fenerbahçe Stadı’nın bir asrı geçen öyküsü" ve "Fenerbahçe Müzesi’nin kuruluşu ve yaşamı" konulu yazılarıyla sizlerle buluşuyor. • Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; Dünya futbol tarihinde bir rekor: Hiç gol yemeden şampiyon olan tek takım Fenerbahçe (2) konusunu işliyor. • Köşe yazarlarımız Baki Aydın, Gürdoğan Yurtsever, Paşalı Birol, Ayşesu Zorlutuna, Gözde Ergünal, Jak Benzonana, Ege Özışık ve Oktay Ünsal gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. • Profesyonel futbol takımımızın Spor Toto Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda geçtiğimiz ay içinde yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri ve çok özel istatistiki bilgiler derginizde… • Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde. • Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden Kış Okullarıyla ilgili haberler ve kayıt bilgileri derginizde… • Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor. • Fenerium, Fenercell, FenerNET, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde. • Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. • Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere… "Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz. • 12. Adam köşesinin bu ayki konuğu; Arda Karakaş. • Fenerbahçe Dergisi, oyun ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. • Fenerbahçe Dergisi’nin 120. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. 10. yıl sayınızı bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın. Keyifli okumalar