FB DOĞUŞ YELKEN

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin Başantrenörü Ateş Çınar ile genç yelkencilerimiz, Fenerbahçe TV’nin konuğu oldu

20 Ekim 2023 Cuma 18:14

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin Başantrenörü Ateş Çınar ile yelkencilerimiz Medine Havva Tatlıcan, Ece Aksoy, Elif Kayacık ve Zeynep Ela Köy, Fenerbahçe TV’de yayınlanan Sportif programına konuk oldu.
 
Şubede yapılan çalışmalar, elde edilen ulusal ve uluslararası başarılarla ilgili değerlendirme yaparak söze başlayan Fenerbahçe Doğuş Yelken Başantrenörü Ateş Çınar, “Eğitmenlerimize uluslararası eğitmen sertifikası aldırmıştık, bu eğitim programları devam ediyor. Bütün antrenörlerimize uluslararası sertifikalar aldırtmaya devam ediyoruz. Tabii bu süreçte büyüyoruz. Aramıza yeni antrenörler, yeni sporcular katılıyor. Ağabeyim Deniz Çınar ile bu işi devraldık. Biz geldiğimizde 43-44 sporcuyla başladık, şu anda 160 sporcuya kadar çıktık. Bu da tabii büyük sorumluluk. Bizim burada en çok dikkat ettiğimiz konu adaletli olma konusu; bütün sporculara eşit yaklaşma, hepsinin başarılı olma potansiyelinin çıkacağı yaşı hesaplamak... Hepsi ciddi bir zaman ve bu zaman içerisinde büyüyoruz da. Küçük örnek verecek olursak çok kısa bir zaman önce Bodrum’da 100 sporcuyla yarıştık. Bu çok önemli çünkü yelken tarihinde hiçbir yelken kulübü 100 sporcuyla bir yere gitmemiş. Bunu yapmamızın sebebi de hangi sporcunun, hangi yaşta nasıl bir performans vereceğini tam kestiremiyorsunuz. Bunun için de herkese eşit şans vermek zorundasınız. Meyvelerini de topluyoruz. Biz çocuklarımız bir an önce olimpik sınıflara gitsinler, alt sınıflardan yukarılara çıksınlar istiyoruz. Bir Olimpiyat madalyası peşinde koşuyoruz. Hayallerimiz var ve bunları gerçekleştirmek istiyoruz. Daha da güzel şeyler olacak. Her zaman 'sürdürülebilir başarı' diyoruz. Bunun tekrarlanabilmesi için önce altyapısının çok iyi olması gerekiyor. Şu anda önümüzde güzel bir plan ve yapılanma var.” dedi.
 
Okul hayatı ve spor hayatının birlikte sürdürülmesi hususuyla ilgili Fenerbahçe Doğuş Yelken Başantrenörü Ateş Çınar, “Sporcularımızın okul ve yelken hayatı bir arada gitmek zorunda. Bir sporcunun birinde başarılı olup, diğerinde başarısız olma şansı yok. Bir sporcunun hayatının bir yerinde bir başarısızlık varsa diğer tarafı mutlaka bozacaktır. Henüz yolun başında hem okul hem yelken bir arada olmak zorunda. Olimpik tarafa geçince tabii ki de hayatı %100 spor olabilir ama olimpik seviyeye gelinceye kadar bu ikisinin çok iyi dengelenmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
 
Sporcuların doğru sınıflara yönlendirilmesi süreci ve şube yapılanması konusuyla ilgili bilgiler veren Fenerbahçe Doğuş Yelken Başantrenörü Ateş Çınar, “İlk senede tecrübemizle yaptık. Şu an işin içine bilimi sokmaya başladık. Küçük yaşta çocuklarımızın eklem boylarını falan ölçmeye başladık. 13-17 yaş arası en çok büyüme yaptıkları yaşlar. Türkiye’de şöyle bir sistem var, başlangıç sınıfı optimist ve bunu 15 yaşına kadar yapabiliyorlar. 13 ila 15 yaş arası bu sınıfta kalsınlar diye çocuklara ağır rejimler yaptırıyorlar. Ben diyet yapmayı yasakladım. Çocukların kemik büyümesi, kas büyümesi bu yaşlarda oluşuyor ve beslenme çok önemli. Altyapı sınıflarındaki başarı çok önemli ama bizim esas hedefimiz olimpik başarı. Buraya ulaşmak için bu çocukların bir an önce büyümesi gerekiyor. Kulüpte düzenli bir diyetisyen bulunduruyoruz. Sporcularımız istediği gibi gidip program alabiliyorlar. Hatta psikoloğumuz ve kondisyonerimiz de var. Psikologla diyetisyen ayda 2 kez gelip çocuklara beslenme ve hedef belirleme üzerine eğitimler veriyorlar. Çocuklarımızı bir sınıfa muhtaç bırakıp büyümeleri ve psikolojileriyle oynamak istemiyoruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Genç yaşta çocukları altyapılardan yukarılara kaydırmaya çalışıyoruz. Ailelere bilgilendirmeler de yapıyoruz. Aile bize, ‘Nasıl gidiyor?’ diye sorduğunda biz raporlarla önlerine her şeyi koyabiliyoruz. Sporcularla ilgili haftalık veya her yarıştan sonra sporcularla ilgili raporlar yazılıyor. Yurt dışına giden sporcularımız olursa yedikleri her şeyin fişini almak zorundalar. O fişlerden ne yediklerini takip ediyoruz. Diyetisyenimiz, bir otelde yemek varsa otelle iletişime geçiyor veya ev tutulmuşsa etraftaki restoranlardan her gün menü yapıp gönderiliyor. Çok güzel bir aile olduk. Bu aileyi kurarken ince eledik, sık dokuduk. Olimpik taraftaki başarıyı sağlayabilmek için şu an Türkiye’deki altyapı seviyesi bizim için yeterli değildi. Altyapıyı da kendimiz oluşturduk. Şu an 60 küsür optimist sporcumuz var. Geldiğimizde 16’ydı. Bunları 2028 ve 2032’ye taşımak için programlar yapıyoruz. Türkiye’de olimpik altyapılardan çıkan sporcu sayısı %1. Biz bunu %10’lara çekmeye çalışıyoruz. Bu bile büyük başarı olacak.” dedi.
 
Optimist sınıfında Dünya Şampiyonu olan, 29 er sınıfı sporcusu Medine Havva Tatlıcan, çalışmaları ve yeni sınıfına uyum süreciyle ilgili, “1 yıldır 29er sınıfındayım. Şimdi daha çok gelişmeye çalışıyorum. Önceki teknemde tek kişiyken daha kolaydı. Şimdi iki kişi ve kendi sorumluluklarım dışında yanımda birisinin daha sorumluluğu var. Hem onu düşünerek hareket etmeliyim hem de kendimi düşünmeliyim. Bu açıdan biraz zorlayıcı olabiliyor ama biz buna 'ekip olmayı öğrenmek' diyoruz. Başarı ortak. Mutluyum. Şu an her şey daha kolay. Daha çok antrenman yapabiliyorum. Okuluma da uyum sağlamaya çalışıyorum.” dedi.
 
Medine’nin uyum süreciyle ilgili Fenerbahçe Doğuş Yelken Başantrenörü Ateş Çınar, “Medine, İzmir’den bize katıldı. Yeni sınıfında daha fazla vakit geçirebilmesi için en büyük hallerimizden biriydi onu İstanbul’a getirebilmek. Bu konuda kulübümüz de çok çabaladı. Medine buradaki bir okuldan burs aldı. Hem lisedeki son yılını burada okuyacak, daha sonra da inşallah Fenerbahçe Üniversitesi’nde eğitimine devam edip bu sınıfta yarışmaya devam edecek. Yavaş yavaş olimpik sınıfa doğru gidiyor. İzmir/Urla gibi bir yerden İstanbul’a gelmek kolay değil. Şu anda güzel gidiyoruz. Çok başarılı. Medine’nin ailesinin yapmış olduğu bir fedakarlık var. Nitekim hangi spor olursa olsun ailenin fedakarlığı çok önemli. Çünkü çocukları spor yapsın diye onlar da mesai harcıyor. Biz bu sene Medine’yi birkaç kurumsal ekibin yarışına da soktuk. Dünya Şampiyonu bir yelkenci olarak orada bulunması önemliydi. Güzel geri dönüşler de aldık. Medine güzel örnek oluyor.” ifadelerini kullandı.
 
Takım arkadaşı Zeynep Çaçur’la birlikte 420 sınıfında yarışan, geçen yıl 17 yaş altında Avrupa üçüncülüğü elde eden Zeynep Ela Köy, çalışmalarıyla ilgili, “Belli bir süredir çok fazla çalışıyoruz ve sonunda da meyvelerini almak çok güzel. Bence yelken şu anda hayatımın en baş noktasında çünkü küçüklüğümden beri gerek annem gerekse antrenörlerim sayesinde sürekli yelkenle bir bağlantım vardı. Hayatımın hep içinde yelken oldu. O nedenle benim için çok büyük bir yer kaplıyor. Bu nedenle çok mutluyum.” diye konuştu. Şubedeki iletişimle ilgiliyse Zeynep Ela Köy, “Kardeşçe bir iletişimimiz var. Herkesin sevgisi, saygısı çok önemli. Küçükler ve büyükler çok iyi anlaşıyor. Denizde olanları karada unutmak lazım.” dedi.
 
420 sınıfında yarışan Ece Aksoy, çalışmalarıyla ilgili, “Çok çalışıyoruz. Okulla dengelemeye çalışıyoruz. Yelkene ağırlık vermeye çalışıyoruz. Çok antrenman yapıyoruz ve bunun karşılığını da alıyoruz.” ifadelerini kullandı. Bir diğer 420 sporcusu Elif Kayacık ise sporculuk yaşantısı ve Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizle ilgili, “420’de olmak beni çok mutlu ediyor. Denize karşı her zaman bir sevgim olmuştu. Bu spor benim denizle daha çok vakit geçirmemi sağlıyor. Yelken benim için çok önemli. Başarı anlamında da iyi olduğumuzu düşünüyorum. Fenerbahçe Doğuş Yelken dünyanın en iyi yelken kulüpleriyle eş değer seviyede. Belki bazılarını geçiyor. Çok iyi antrenörlerimiz var. Bizimle ilgileniyorlar. Fenerbahçe Doğuş Yelken, dünyanın en iyi yelken kulüpleriyle eş değer seviyede belki bazılarını geçiyor. Çok iyi antrenörlerimiz var.” dedi.
 
Son olarak hedeflerden bahseden Fenerbahçe Doğuş Yelken Başantrenörü Ateş Çınar, “Bu sene Brezilya’daki Dünya Gençler Şampiyonası kaldı. Oraya giden sınıfların birinde kota alamadık. Sporcu sayısı olarak milli takımın %70’ini biz oluşturuyoruz. Kısa vadede bu var. 1 veya 2 madalya gelebilir. 2024 yılı olimpik yıl. Olimpik takımın ağırlıklı olacağı yıl. Nisan ayı itibarıyla kota yarışları tamamlanacak. Nisan ayına kadar nefesimizi tutarak onları takip edeceğiz. Onların başarısı bizim performansımızı %100 etkiliyor. İstiyorum ki bütün sınıflarda kotayı alalım.” diyerek sözlerini tamamladı.