FB DOĞUŞ YELKEN

Milli yelkencilerimiz Alp Rodopman, Deniz ve Ateş Çınar, FBTV’nin 14/16 programına konuk oldu

12 Ocak 2019 Cumartesi 12:31

Fenerbahçe Doğuş Yelken sporcuları Deniz Çınar, Ateş Çınar ve Alp Rodopman FBTV’de yayınlanan 14/16 programının konuğu oldu.

Laser Standart sınıfında mücadele eden sporcumuz Alp Rodopman, yaptığı açıklamalarda öncelikle geçen yılı değerlendirdi. 

“2018 yılına çok iyi başlamıştım” diyen Rodopman, “22-29 Ocak tarihleri arasında Miami’de düzenlenen Dünya Yelken Kupası yarışlarında 26. oldum. Bu sonuç Olimpiyat kotasına çok yakın, hatta kota içerisinde bir dereceydi. Maalesef sezon içerisinde bir sakatlık yaşadım ve istediğim sonuca, yani Olimpiyat kotasına ulaşamadım. Ama 30 Temmuz-12 Ağustos tarihlerinde Danimarka’nın Aarhus şehrinde düzenlenen Dünya Şampiyonası’ndan itibaren antrenmanlara devam ediyorum ve şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Ayrıca Portekiz’deki kampta çok verimli geçti. 3 hafta oradaydım. Hatta son haftadaki antrenman yarışında 60 tekne arasında 7. oldum. Bu sezon için çok iyi başlangıçtı. Avrupa’daki bütün iyi sporcular oradaydı. Umarım bu performansım sezon içinde artarak devam edecek” diye konuştu.

Deniz Çınar:  Fenerbahçe Doğuş Türkiye’de yelkene öncülük ediyor

Kardeşi Ateş Çınar ile birlikte 470 sınıfında mücadele veren Deniz Çınar da, “Yelken, Türkiye’de halen gelişen bir spor. Fenerbahçe bunun öncülerinden.  Altyapıyı kurmuş ve yelkene öncülük ediyor.  Hedefimiz Olimpiyat kotası alıp yolumuza devam etmek.  Ağustos ayında yapılan Dünya Şampiyonası, aynı zamanda kota yarışıydı. Orada iyi performans gösteremedik. Alican ve Çağla başarılı performans gösterdi ve Olimpiyat kotası aldı. Hedefimiz Olimpiyat oyunları için devam ediyor” dedi.

Ateş Çınar da, “Kota yarışı bu sene Japonya’da, Olimpiyatın yapılacağı sularda gerçekleştirilecek. Geçen sezonu Türkiye’de geçirmiştik. Bu sezon hem antrenör değişikliğine gittik, hem de daha çok yurt dışında antrenman yapıyoruz. Daha fazla denizde vakit geçirmeye çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

Kardeş olarak birlikte yarışmanın avantajlı olduğunu dile getiren Deniz Çınar ve Ateş Çınar, buna rağmen iletişimlerini daha da kolaylaştırmak için psikolog desteği aldıklarını belirtti.

Alp Rodopman: Böyle bir kulüpte olduğumuz için çok şanslıyız

Kulübümüzün kendilerine psikolog da dahil olmak üzere pek çok imkan sunduğunu sözlerine ekleyen Alp Rodopman, “Olanaklarımız dünya çapında. Yelkende bu düzeyde bir organizasyon herhalde sadece İngilizlerde var. Böyle bir kulüpte olduğumuz için çok şanslıyız.” dedi.

Ateş Çınar: Fenerbahçe Doğuş sayesinde gelecek kaygısı yaşamıyoruz

Fenerbahçe Doğuş sayesinde gelecek kaygısı yaşamadıklarını ifade eden Ateş Çınar ise, “Yelkende Genç Kategorilerde çok sporcu var ama olimpik sınıflarda bu sayı azalıyor. Bunun nedeni de üniversite çağına gelmiş gençlerin özellikle ailelerindeki gelecek kaygısı. Fenerbahçe Doğuş bunu bizim üzerimizden aldı. Şu anda gelecek kaygımız yok. Bu sınıfta yarışmayı bıraktığım takdirde biliyorum ki benim hayatım Fenerbahçe Doğuş’ta devam edecek. Fenerbahçe Doğuş’taki sporcu en iyi malzemelere, en iyi antrenörlere sahiptir ama İstanbul’da yaşamanın dezavantajları da oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Alp Rodopman: Eğitimi ve yelkeni bir ara götürmek bana iş disiplini sağladı

Eğitimle yelkenin bir arada nasıl yürüdüğüne ilişkin soruya Alp Rodopman, “Ben üniversiteyi Amerika’da okudum. 4 senede bitirdim. Hem yelken hem üniversiteyi bitirmek zordu ama beraber götürmek büyük bir iş disiplini sağlıyor. Bunun beni ileriye götürdüğünü düşünüyorum. Orada edindiğim iş disiplini, bugün yelken yaptığım için çok rahat odaklanmamı sağlıyor.” şeklinde yanıt verdi.

Ateş Çınar: İlk kez olimpiyat kotasını aldığımız zamanı unutamıyorum

En unutamadığı anlardan da bahseden Ateş Çınar, “Biz kardeş olarak ilk 10 sene rakip olarak yarıştık. Ardından partner olduk. Benim gençlerde Dünya 2.liğim var. Üniversite sınavlarına girdiğim yıl bu dereceyi elde etmiştim. Birlikteyken de 2008’de Pekin için ilk kez olimpiyat kotasını aldığımız zamanı unutamıyorum. Hırvat ekiple çalışıyorduk o dönem. Antrenörümün bize sarıldığı anı hiç unutamam. 2012 Olimpiyatları’ndaki ilk yarışı da unutamıyorum. Kazanamamıştık ama yarışı uzun bir süre lider götürmüştük. Çok keyifliydi benim adıma.” şeklinde konuştu.

2008 senesinde olimpiyat kotasını elde ettikleri yarışı unutamadığını belirten Deniz Çınar, sözlerine şu şekilde devam etti:

“En iyi hissettiğim yarışlardan biriydi. Olimpiyat hedefimiz yoktu açıkçası o yüzden kota aldıktan sonra çok mutlu olmuştuk. Yapabiliriz diye düşünerek gitmiştik. Çok da iyi değildik. Bir önceki dünya şampiyonasında 80 civarı bir derece almıştık. O sene okulumuzu dondurma kararı almıştık. Yelken için olimpiyata gidip gidemeyeceğimizi görmek istemiştik. Başarılı olduktan sonra çok sevinmiştik.”

Kariyerlerinin dönüm noktasının 2016 Olimpiyatları’nda Hırvat bir ekiple çalışma şansı yakaladıkları an olduğunu söyleyen Çınar kardeşler, “2016 Olimpiyatları’nda şampiyon olan Hırvat bir ekip vardı. Onlarla tanıştığımız an bizim hayatımızın dönüm noktası oldu. Antrenman partneri olduk ve ondan sonra başarılar geldi.” ifadelerini kullandı.

2016 Olimpiyatlarına hazırlanırken yaşadığı talihsiz sakatlıktan sonra çok mücadele ettiğine değinen Alp Rodopman ise, “Sakatlandıktan sonra baya bir mücadele verdim. Tam kota yarışından önce omzum çıkmıştı. Kariyerimin en iyi dönemi değildi ama 2011 senesinde Dünya Gençler 7.’si olmuştum. Olimpiyat sevdası da orada başladı. O dereceyi aldıktan sonra bu işi çok daha ciddi ve iyi bir seviyede yapabileceğime inandım.” dedi.

Haberin diğer fotoğrafları

/

Basın Fotoğrafları