FB DOĞUŞ YELKEN

Selma Altay Rodopman, HeForShe, yelken şubemizin hedefleri ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’na dair açıklamalarda bulundu

21 Aralık 2018 Cuma 15:02

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şube Sorumlumuz Selma Altay Rodopman, Naviga Dergisi Aralık sayısında kulübün HeForShe / Birlikte Eşitiz sosyal sorumluluk projesi, yelken şubemizin hedefleri ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’na dair açıklamalarda bulundu. Röportajının tamamı şöyle:

Ya eşitlik ya olimpiyatlara veda!

Uluslararası Yelken Federasyonu Kadın Forumu Asbaşkanı, Okyanus-Açık Deniz Komitesi Üyesi ve aynı zamanda Fenerbahçe Doğuş Yelken’in Şube Sorumlusu olan Selma Altay Rodopman,  ABD’de yapılan ‘kadınların yelkende daha aktif katılımının sağlanması’ konulu toplantıyı yönetti. Toplantıdan çıkan en can alıcı kararlar, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve izlenirliğin artırılması yönündeki adımlar oldu.

Tüm dünyada yelken sporunun en yetkili kuruluşu olan Uluslararası Yelken Federasyonu World Sailing’in, yıllık olağan toplantısı 7 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında Florida’da yapıldı. Selma Altay Rodopman’ın Türkiye’yi temsil ettiği toplantıda, Uluslararası Yelken Federasyonu Asbaşkanı Nadine Steiger ve yelkende söz sahibi pozisyonlardaki üyeler yer aldı. 40 kişinin katıldığı uluslararası toplantıyı Selma Rodopman yönetti. Etkinlikte önce altı-sekiz kişilik gruplarla gereken eylemler üzerine yuvarlak masa tartışmaları yapıldı. Ardından her gruptan bir sözcü atılacak adımlar üzerine sunum gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında komisyona toplu bir rapor sunma görevini üstlenen Rodopman konuyla ilgili şunları söyledi:

Bu yılki toplantının farklı sonuçları oldu mu?

Bugüne kadar bu forum gerektiği kadar aktif olamamıştı ama bu toplantıda yarattığımız sinerjinin farklı olmasıyla raporun konsey toplantısına taşınarak kayıtlara geçirilmesini de sağladım. Böylece bir sonraki toplantıda başkanın ilerleyebileceği yol haritasını da çıkarmış olduk. Kısaca hem forumu yönetmiş hem de forumda kararlarının uygulanması yolunda ekip olarak bir adım atılmasını sağlamış olduk.
Yaptığınız konuşmanın içeriğini bizlerle paylaşır mısınız?

Konuşmamda Uluslararası Yelken Federasyonu Kadın Forumu’nun öncelikli amaçlarından biri olan yelkenin cinsiyet eşitliğini sağlamaya uygun bir spor olduğunu gösterecek yıllık eylem planlarını sundum. Uluslararası Yelken Federasyonu Kadın Forumu’nun isminin, yelkende kadın ve erkek eşitliğinin savunucusu olarak ‘Eşitlik Forumu’ şeklinde değiştirilmesini de gündeme getirdik. Toplantıda, yelkendeki kadınlarla ilgili konularda bilgi paylaşımı sağlayarak, kadınların yelken ve yelken yönetiminin her alanına katılımını teşvik etme ve artırma hedefleri üzerine odaklandım.

Yıllık aksiyon planında neler var? 

Kadın Forumu’nun öncelikli amacı yelkendeki kadınlarla ilgili konularda bilgi paylaşımını sağlayarak onların yelken ve yelken yönetiminin her alanında katılımını teşvik etmek. Bu doğrultuda kadın hakem, kadın jüri, kadın antrenör, kadın sporcu sayılarının artırılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Üye olan resmi makamlar tarafından sunulan yelkencilik faaliyetlerinde cinsiyet eşitliği ile ilgili programların teşvik edilmesi, değerlendirilmesi ve desteklenmesini sağlamaya çalışıyoruz. Eşitlik Komitesi konularında Uluslararası Yelken Federasyonu görevlileri ile doğrudan bağlantı kurarak sporda kadınların yönetici olarak atanmalarını destekliyor ve resmi komitelere tavsiye niteliğinde kararlarımızı ileterek iş geliştirme sürecine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, yelken federasyonları ile bağlantıya geçerek yelkende cinsiyet eşitliğine yönelik faaliyetlerin tutarlılığını sağlamayı hedefliyoruz. Ne mutlu bana ki Fenerbahçe Spor Kulübü bu konuda lider.  Son dönemde Fenerbahçe’nin toplumsal cinsiyet eşitliği için “Birlikte Eşitiz” diyerek hayata geçirdiği ve üzerinde büyük emek harcanan, önemli hedefleri olan ‘Her For She’ işbirliği de tam bu amaçlara uyan bir proje.

Alınan kararların Türkiye’deki yarışlara etkisi olacak mı?

Toplantıda alınan kararlar tavsiye niteliğinde. Kararları projeye dönüştürerek tüm milli otoriteler ile paylaşılmasını ve üye ülkelerin yelken federasyonlarının da kararlara katkı sağlamasını hedefliyoruz. Başarıya ulaşabilmek için forumda atılan ilk adımın takipçisi olmak gerekiyor. Yani henüz insiyatif aşamasındaki bu kararların icraata dönüşmesi önemli. Bu aynı zamanda, yelkenin olimpiyatlarda kalabilmesi adına da büyük bir adım.

Finn sınıfının 2024 Olimpiyatları’nda yer almamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dilerseniz değerlendirmeyi ikiye ayırayım. Öncelikle bu kararın bizim ülkemiz açısından ne anlama geldiğini konuşmamız lazım. Türkiye’de finn sınıfı tabana yayılmamasına rağmen her zaman olimpiyatlarda temsil edildiğimiz bir branş oldu. Yani bir sporcu ile temsil edilsek de standardın yüksek olması nedeni ile başarıya ulaştık. Bu alana yatırım yapmış Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi olarak da elbette ki elimizdeki bilgi birikiminin ve kadrolarımızın bir sonraki nesle geçmesini ümit ederdik. 

Finn olimpiyatlardan neden çıktı? Bunu da iki ana başlıkta değerlendirmemiz gerekiyor. Birinci ana neden, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yelkende kadın-erkek eşitliğini sağlamak istemesi. Rio’da finn 23 sporcu ile temsil edilirken, bu sayı Tokyo’da 19 sporcuya düştü. Bunun temel sebebi kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla bu sınıftan ve laser standart sınıfından erkek kontenjanının azaltılarak kotanın kızlara verilmesiydi. Kısaca erkek kontenjanı azaltılarak kota 470 kadın sınıfına verildi. Ancak 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda kadın-erkek sporcu eşitliğinin  %50 olmasını sağlamak için bu yöntem yeterli olmayacaktı ve farklı bir çözüm üretilmesi gerekiyordu. Bunun üzerine toplamda 10 madalya sınıfı bulunan yelkende sadece erkeklere ait olan finn’in başka bir sınıfla değiştirilmesine karar verildi. Böylelikle kadınlara yer açılması öngörüldü. Özellikle offshore yarışlarında bir teknede bir kadın bir erkek yarışarak çift kişilik sınıfta tek madalya alınacak. 2024 Uluslararası Olimpiyat Komisyonu’nda konulan bu kurala Uluslararası Yelken Federasyonu uyacak. Aksi takdirde yelkenin olimpiyatlardan çıkarılma ihtimali bile doğuyor. Kadın-erkek eşitliğini sağlayamamak yelkenin olimpiyatlardan çıkarılma sebebi kesinlikle olmamalı. İkinci neden yelkenin olimpiyatlardaki takipçi/izleyici sayısı ve buna bağlı medya değeri. Olimpiyatlardaki branşlar çektiği seyirci oranına göre a-b-c-d-e olmak üzere beş kategoride değerlendiriliyor. Maalesef yelken burada d kategorisinde ve basında en az yer alan sporlardan biri.

Fransa kültüründe offshore yarışları dünyada en fazla seyirci bulan yelken yarışlarının başında geliyor. Fransızların bu branşa büyük bir ilgisi ve destekleri var. Dolayısı ile de Fransa, olimpiyatlarda bu potansiyeli kullanmak istiyor. Bu sayede yelkenin olimpiyatlardaki takipçi ve medya değerini d kategorisinden yukarı çıkaracağı düşünülüyor. Offshore yarışlarının 24 saati bulması nedeni ile kuzey yarım kürede insanlar uyuduğunda güney yarım kürede insanların uyanacağı, böylece yarışların her iki yarım kürede de izleneceği ve çok büyük seyirci çekeceğine inanılıyor.

Olimpiyat komitesi “Fransa’daki yarışlar için cesur ve büyük adımlar atın” diye öneride bulununca böyle bir karar verilmiş. Son olarak da E-racing (sanal yarışlar) ile bir çekim gücü yaratılmaya çalışılacak.

Özetle; finn sınıfının olimpiyatlardan çıkarılma sebebi yelkenin olimpiyatlarda kalabilmesini sağlamak diyebiliriz. Burada Oceanic ve Offshore Komitesi’ne önemli bir görev düşüyor. Teknenin seçimi, daha önceki seçme yarışları, kıtaların kotaları, kotaların hangi tip teknelerle alınacağı, ekiplerin ve kullanılacak ekipmanın özelliklerinin belirlenmesi hususları çok önemli. Sonucu 2024’te göreceğiz.

Uluslararası Yelken Federasyonu’nun Türkiye’ye bakış açısı hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Uluslararası Yelken Federasyonu’nda ilişkiler daha çok federasyon başkanlarının yıllar içerisinde kendi aralarında geliştirdikleri ilişkiler/dostluklar üzerinden ilerliyor. Nazlı İmre’nin bu anlamda geliştirdiği dostluklar ile işbirlikleri vardı ve Türkiye için son derece pozitif bir imaj çizmeyi başarmıştı. Elbette burada İmre’nin hem Türkiye Federasyonu Başkanı hem de Uluslararası Yelken Federasyonu Asbaşkanı olarak geçirdiği sürenin de katkısı var. Türkiye Yelken Federasyon Başkanımız Özlem Akdurak’ın henüz ikinci senesi olması nedeni ile o da ilişkilerini kuruyor. Ama belli bir tabanımız zaten mevcut. Federasyon bizim olimpik sporcularımız, antrenörlerimiz, olimpik sınıfımız bulunması nedeni ile Fenerbahçe Spor Kulübü’nü tanıyor ve buralarda son derece olumlu olan imajımızı sürdürmeye devam ediyoruz."
Yazı: Ayşegül Bakış