KÜREK

Olimpiyat kotası alan kürekçimiz Onat Kazaklı: Kulübümüz olmasaydı bunu başarmam söz konusu değildi

12 Nisan 2021 Pazartesi 14:35

İtalya’da düzenlenen Tokyo 2020 Avrupa Elemeleri’nde tek çiftede olimpiyat kotası kazanarak ülkemiz adına kürekte olimpiyat oyunları için kota alan ilk sporcu olan Fenerbahçeli kürekçimiz Onat Kazaklı, Fenerbahçe TV’de yayınlanan “7’de Dokuz” programına konuk oldu.

Hazırlık sürecine dair tüm detayları paylaşan Fenerbahçeli milli kürekçimiz Onat Kazaklı, çocukluk hayali olan Olimpiyatlarda yarışacak olmaktan dolayı gururlu olduğunu da dile getirdi. Kulübümüzün verdiği desteğin de altını çizen Olimpiyat kotası alan kürekçimizin açıklamaları şöyle:

HAZIRLIK SÜRECİNİ ÇOK İYİ GEÇİRDİM

Olimpiyat kotası alan Fenerbahçeli milli kürekçimiz Onat Kazaklı’nın ilk sözleri kazandığı Olimpiyat kotası ile ilgili oldu. Uzun bir hazırlık sürecinin ardından mutlu sona ulaştığını dile getiren Kazaklı, “Uzun zamandır programa çıkamıyorduk. Özellikle son iki senedir çok yoğun çalışıyoruz. Normal şartlarda Olimpiyatlar ve kota yarışları geçen sene olacaktı fakat COVID-19 nedeniyle her şey ertelendi. Belki de bu seneye kalması benim için daha iyi oldu. Bir sene daha fazla hazırladım. O dönemi de iyi geçirdim ve mutlu sona ulaştık.” dedi.

BENİM İÇİN BU ÇOCUKLUK HAYALİYDİ

Olimpik sporcu, çocukluk hayalini gerçekleştiriyor olmanın yaşattığı gururu şu cümlelerle özetledi:

“Benim için bu çocukluk hayaliydi. Kürek sporuna 12 yaşında başladım ve 12 yaşından beri hayalini kurmaya başlamıştım. 17 yaşında Gençlik Olimpiyatları’na katılmıştım, oraya katıldıktan sonra da bu organizasyonun büyükler için olanına da katılmam gerekiyor diye kendime hedef koydum. Ve tam 11 senedir de onun uğruna çalışıyordum. Başardığım için çok mutluyum.”

AÇIĞIMIZI ÇOK DAHA FAZLA ANTRENMAN YAPARAK KAPATMAYA ÇALIŞTIK

Geçtiğimiz sezon Koronavirüs nedeniyle hiçbir uluslararası müsabakanın yapılmamış olmamasına rağmen o zaman diliminde çok sıkı çalıştığını ifade eden Fenerbahçeli kürekçi, “Geçen sezonu hiçbir uluslararası yarış yapamadan kapattık. Bu aslında bizim için çok da iyi olmadı çünkü o yarışma duygusunu, heyecanını taze tutmak önemli. Ancak o açığımızı çok daha fazla antrenman yaparak kapatmaya çalıştık. Bu sene kasım ayında Köyceğiz’e gittim ve nisan ayındaki yarışlara kadar Muğla/Köyceğiz’de kampa girdik. Yaklaşık 5-6 ay orada kamp yaptık. Gerçek anlamda çok sıkı çalıştık. Şöyle de bir avantajımız oldu; benim kota yarışında da rakibim olan Bulgar, Macar, Rus sporcular aynı zamanda Köyceğiz’de kamptaydı. Belki yarış yapamadık ama kendimi o sporcularla kıyaslayabilecek antrenmanlar yapma şansı buldum. Bu da benim için çok iyi oldu. Tabii bu sporcuların benim büyük rakiplerim olduklarını biliyordum ve onlarla yaptığım antrenmanlarda da gayet hızlıydım. Kota alabileceğime inanıyordum. Yarışlar da bundan tam 1 hafta önce başladı ve ilk eleme yarışından ikinci olarak direk yarı finale kalmaya hak kazandım. Yarı final yarışı İtalya’daki olumsuz hava koşullarından dolayı iki gün ertelendi ve normalde 3 günde yapılacak yarışlar iki güne sığdırılmak zorunda kaldı. Yani perşembe günü ben iki yarış çekmek zorunda kaldım. Ama biz bunun bile provalarını yapmıştık. Alışkın olmadığımız bir durum olmadı. Sabah da yarı finalden ikinci olarak finale çıktım ve o bana kotayı getirdi.” şeklinde konuştu.

OLİMPİYATLARIN BİR SENE ERTELENMİŞ OLMASININ BENİM İÇİN ÖNEMLİ BİR AVANTAJ OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM

Olimpiyatların 1 yıl süreyle ertelenmiş olmasının çok daha fazla çalışma imkanı bulması adına kendisi için önemli bir artı olduğunu belirten Onat Kazaklı, “Yarışlar geçen sene de yapılmış olsaydı yine kendime inanıyor ve güveniyordum ama ben kürekte kategori değiştirdim. Önceden tek kürek, sol kürek çekerdim ama 2018’den sonra ben çift kürek çekmeye başladım ve açıkçası çok tecrübeli olduğum bir kategori değildi. Benim açımdan ertelenmesi gerçek anlamda avantajıma oldu çünkü bir sene daha bu kategoride kilometre yapma, antrenman yapma şansı buldum. O nedenle bir sene ertelenmiş olmasının benim işime yaradığını, önemli bir avantaj olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

HER SPORCUNUN HAYALİ OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLMAKTIR

Olimpiyatlara katılabilmenin her sporcunun hayalini süslediğini de söyleyen Kazaklı, “Her sporcunun hayali Olimpiyat Oyunları’na katılıp madalya almaktır, Olimpiyat Şampiyonu olmaktır. Benim için de aynısı geçerli. İlk adım olan katılmayı, kota almayı başardık. Şimdi önümüzde madalya almak için 3-4 ay gibi zaman zarfımız var. Antrenörlerimle de bu konuda konuştuk ve onlar da sıkı bir antrenman programının beni beklediğini söylediler. Şimdi madalya için çalışmalarım başlıyor.” ifadelerini kullandı.

Olimpiyat kotası alan kürekçimiz Onat Kazaklı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Dün gece İstanbul’a geldik, bu haftayı İstanbul’da antrenman yaparak geçireceğiz. Kulübümüzün Ömerli’de kürek sporu için çok elverişli bir tesisi var. Kara antrenmanları için de Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesislerimiz çok güzel. Bir hafta burada hem ailemizle, sevdiklerimizle vakit geçireceğiz hem de antrenmanlarımıza devam edeceğiz. Ardından bir hafta kadar Sapanca’da kampımız olacak. Ondan sonra Dünya Kupası Yarışları var, milli takım olarak oraya katılacağız. Orada da hedef benim için biraz daha yarış tecrübesini artırmak, kazanmak ve olimpiyatlarda yarışacağım rakiplerimle beraber orada kendimi tartacağım. Ardından Hırvatistan’da veya Slovenya’da bir kamp bizi bekliyor. Akabinde İsviçre’de Dünya Kupası’nın bir ayağı daha var, orada da kendimizi test ettikten sonra zaten Olimpiyatlara da bir şey kalmamış olacak. Onun hazırlığını nerede yapacağımız şu an tam olarak belli değil. Çünkü bu Koronavirüs’ün durumuna göre de nerede daha güvenli olabilirsek orada bir kamp yapmayı düşünüyoruz.”

YARIŞLARDAN SONRA GELEN MESAJLAR BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI

Onat Kazaklı, Olimpiyat kotası kazandığı gün sayısız mesaj aldığını, çok sayıda kişi tarafından arandığını ve verdiği duygusal reaksiyonu ise şu şekilde ifade etti:

“Kotayı aldığım gün telefonumu otelde bırakmıştım, yarış alanına hiç götürmedim. Yarış alanından döndüğümde telefonum kitlenmiş yani o kadar çok güzel mesajlar, arayan soran o kadar çok insan var ki… Ancak annemin attığı bir mesaj vardı, beni çok duygulandırdı. Açıkçası orada ağladık, sonra aradım beraber ağladık. Çok güzel ve farklı duygulardı. Annem mesajında ne kadar çok emek verdiğimden, hak ettiğimden bahsetmişti. Açıkçası zor bir yoldu, zor bir yolculuktu ve oradan birkaç detay vermişti. Çok duygulanmıştım, halen de bu duygusallığım devam ediyor.”

KULÜBÜMÜN TÜRK SPORUNA SAĞLADIĞI İMKANLAR TARTIŞILAMAZ

Kulübümüzün Türk sporuna ve sporcusuna yaptığı katkının çok önemli olduğuna işaret eden Onat Kazaklı, Avrupa standartlarındaki tesislerimizle de Fenerbahçe’nin her zaman zirvede olduğunu ise şu şekilde anlattı:

“Kulübümüz olmasaydı bunu başarmam söz konusu değildi. Sadece bana değil Türk sporuna sağladığı imkanlar tartışılamaz. Kürek branşı da zaten en güçlü olduğumuz branşlardan biri. Ben şunu çok rahat bir şekilde söyleyebilirim ki, yurt dışında çok fazla yarışa gittim, çok fazla yer gördüm. Yurt dışında Fenerbahçe Kürek Şubesi gibi tesisi olan kulüp yok, bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Evet, milli takım bazında büyük tesisleri olan ülkeler var ama bir kulüp olarak böyle büyük tesisi, böyle iyi imkanları, şartları olan kulüp görmedim. Teknelerimiz, küreklerimiz, ekipmanlarımız, ergometrelerimiz, bisikletlerimiz, halter salonumuz… yani her şeyimiz o anlamda tam. Ömerli tesisimizde yaz/kış su antrenmanı yapma imkanımız var. Hava çok rüzgarlı olsa bile Ömerli barajı öyle bir yer ki rüzgardan saklanacak yerleri de var. Yılın 365 günü bize antrenman yapacak imkan var. İyi antrenörler, iyi yöneticiler ve hepsine buradan çok teşekkür ederim.”

BU BAŞARIDA PAYI, EMEĞİ OLAN HERKESE TEŞEKKÜRLER

Fenerbahçemize ve ülkemize Olimpiyat gururu yaşatacak olan milli sporcumuz Onat Kazaklı, sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Öncelikle aileme, ardından kız arkadaşıma teşekkür ederim. Her zaman yanımda olan ve sonsuz desteğini hissettiğim kulübüm Fenerbahçe’ye, Başkanımız Ali Koç’a ve Yöneticilerimize, Şube Sorumlumuz Ozan Bayülken’e, yardımcısı Erhan Ertürk’e… sonsuz teşekkürler. Ve tabii milli takımda ve kulüpte de önceden antrenörlüğümü yapmış Sonat Doğan’a, antrenörleri burada saymaya kalkarsam belki sayfalar olur ama Celalettin Güneştan, Levent Avat, Orkun Pelvan, Nebosha İliç, Dejan Guslov, Kresimir İzakovic … gerçekten çok fazla antrenörle de çalıştım. Hepsine buradan teşekkür ediyorum. Aşçımıza, Meftun, Osman, Hikmet ağabeylere de teşekkürler. Bu başarıda hepsinin payı, emeği en az benim kadar var.”

Fotoğraflar: Atilla Sertbakan

Basın Fotoğrafları