Başkanımız Ali Koç, geçtiğimiz günlerde birçok medya organına demeçleri yansıyan eski Başkan Vekilimiz Nihat Özdemir’in söylemleri hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu. Başkanımız, Fenerbahçe Televizyonu'na yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sevgili Fenerbahçeliler, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Umarım hepiniz sağlık ve sıhat içerisindesinizdir.
Geçen hafta yaşanan bazı olaylarla ilgili sizleri bilgilendirme ihtiyacı duydum. En azından Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, madalyonun bizim tarafını görmenize ihtiyaç duyduğumuz için bu konuşmayı yapıyorum.
Bildiğiniz gibi geçen hafta salı günü önce Başkan Vekilimiz Semih Özsoy, perşembe günü de ben bir basın toplantısı yaptık ve kamuoyu ile ilgili bazı bilgileri paylaşma ihtiyacı duyduk. Bu toplantıyı yapmamızın nedeni, biz genelde hakemler veya maçlar üzerine konuşmayız. Ana nedeni ligin ikinci yarısının ilk 4 haftasında yaşadığımız bazı hakem hataları, bizim için verilen, verilmeyen kararlar; keza rakiplerimiz için çalınan çalınmayan düdüklerle ilgili bazı endişelerimiz vardı. Bu endişelerimizi kazandığımız maçlar sonrasında da ifade etmiştik. Kayserispor maçında ise bu endişeler tavan yapmıştı. Bu yaklaşımın, bu hataların sanki sistematik olduğu endişesi bizlere hakimdi. Bu bağlamda da açıklamalar yapmaya karar verdik.
Bizim açıklamalarımızı takiben iki gün sonra cumartesi günü eski Başkan Vekilimiz, 15 sene yöneticilik ve başkan vekilliği yapmış, şu anda Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Yardımcısı olan Sayın Nihat Özdemir’in bazı gazetelerde, bazı gazetelerde demeyim; özellikle bir medya grubunun gazetelerinde manşete çıkartılmış görüşleri vardı. O aşamada bunların bir Nihat bey açıklaması veya beyanatımı mı? Yoksa konuşunlarının sızdırılması mıydı? Tam farkında değildik. Ancak son derece şaşırdık, üzüldük. Herhalde bir açıklama gelir, bir düzeltme gelir diye bekledik. Şimdi niye şaşırdık, niye üzüldük? Niye bir açıklama bekledik? Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Zira burada iki tane husus var. Nihat beyin ifade ettiği. Bu hususlardan bir tanesi kendisinin Türkiye Futbol Federasyonu’nun teminatı olduğunu, Federasyonumuzun liglerde adaletli bir yönetim yaptığına dair, kefil olduğu mealinde görüşleri vardı.
İkinci önemli görüş ise Fenerbahçe’nin durumuna üzüldüğünü ve bizim yönetim olarak bu başarısızlığa bir kılıf aradığımızı veya bir günah keçisi aradığımızı ifade eden görüşleri vardı.
Şimdi, biz Nihat Bey ile yaptığımız görüşmeyi Sayın Semih Özsoy’un NTV’de katıldığı programdan birkaç saat sonra kulübümüzde gerçekleştirdik. Bu görüşme de Allah’tan iki kişiden fazlaydı. Dolayısıyla şahitleri de var. Bu görüşmelerimizde Nihat bey, Türkiye Futbol Federasyonu’nun işleyiş şekli, MHK ve futbolla ilgili kendi endişelerini, bazı görüşlerini paylaştı. Bu görüşler bizim düşüncelerimizle çok paralellik ikaz ediyordu. Dolayısıyla cumartesi günü gazetelerde gördüğümüz, manşetlerde gördüğümüz görüşlerinin de taban tabanına zıt. Dolayısıyla herhalde dedik, burada bir düzeltme gelir, açıklama gelir. Gelmedi. Üzüldüğümüz ve şaşırdığımız noktalardan bir tanesi de, biliyorsunuz Fenerbahçe’nin bugün içinde bulunduğu durumla ilgili biz yönetim olarak, ben şahsen başkan olarak hiçbir zaman kimseyi suçlamadım. Hiçbir mazeret üretmedim.Hakem hatalarına bağlamadık. Pek çok kez bu başarısızlığın sorumlusunun başta Başkan olarak benim ve bizim olduğunu ifade ettik. Aynı şekilde basın toplantısında da bunu yapmıştık.
Dolayısıyla bizim bir günah keçisi arıyor olmamız, başarısızlığa bir kılıf arıyor olmamız söz konusu olmadı. Zaten kamuoyunun malumudur. Bu sebeplerden dolayı bekledik ve herhangi bir açıklama gelmedi. Buna mukabil ben Sayın Nihat Özdemir ile görüştüm. Herhangi bir açıklama yapmadan, acele etmeden, durumu tam kavramadan, ön yargılı olmadan bir açıklama yapmak istemedik. Nihat beyle görüştüm. Kendisine ‘Nihat bey sizinle yaptığımız toplantıda böyle böyle böyle dememiş miydiniz? Sizin de bazı rahatsızlıklarınız yok muydu?’ ‘Evet, dedim’ dedi. Buna mukabil, ‘biz pek çok yerde başarısızlığımızın sorumlusunun bizim olduğumuzu, hiçbir zaman mazeret üretmediğimizi, hakem hatalarına bağlamadığımızı söylemedim mi, size?’ Söyledi. Dolayısıyla bu açıklamalar nasıl oldu? Siz yaptınız mı? Yapmadınız mı? diye kendisine istişare edip, sormak ihtiyacı duyduk, doğal olarak. Kendisi inkar etmedi. Evet, dedi. Ben bu açıklamaları söylemek zorunda kaldım. Mecbur kaldım. Mealinde bir ifadesi oldu. Niye mecbur kaldığını, niye yapmak zorunda kaldığını, verdiği sebepleri, sizle burada bunları paylaşamayacağım. Dinlediğim zaman açıkçası, üzülsem mi? Şaşırsam mı? Nihat bey için üzülsem mi? Kızsam mı? Bilemedim. Şimdi Nihat bey, beyanat vermemiş. Anlaşılan bize yaptığı toplantıdan takiben, başka bir toplantıya gitmiş. Orada Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerinin bulunduğu toplantıya ve bu toplantıda bizim yaptığımız açıklamalarla ilgili rahatsızlıklar ve serzenişlerde bulunulmuş. Nihat Bey de bu görüşleri vermek zorunda kalmış.
Bizler, kapalı kapılar arkasında farklı konuşan, başka ortamlarda başka şekilde konuşan insanlar değiliz. Özü sözü bir insanlarız. Özelde konuşulanları da hiç ama hiç açıklamayı uygun bulmayız. Aramızda geçenleri şu an anlattığımdan daha fazla anlatamayacağım. Anlatmam da aslında sıkıntılı bir ortam daha yaratır. Biz, hayatta güvenmeyi, güvenilmeyi hayatımız içerisinde ilke edinmiş insanlarız. Bu durumu yorumladığım zaman anlaşılan bizim ifadelerimiz Türkiye Futbol Federasyonu’nda ciddi rahatsızlıklara neden olmuş ve Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi’nin yaptığı açıklamaları zayıflatmak, boşa çıkartmak için Nihat Bey kullanılmış ya da Nihat Bey kendini kullandırtmış. Zira Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nda Fenerbahçe’yi temsilen atanmış üyelerden biri olan Nihat Bey’in federasyonda başkan vekili olarak ve yıllarca Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yöneticilik ve başkan vekilliği yapmış biri olarak onun bize karşı söyleyeceği, bizim açıklamalarımızı boşa çıkartacak söylemlerinin kamuoyunda daha çok ilgi göreceğini düşündükleri için olay planlanmış. Şunu demek istiyorum ki Nihat Bey’in söylediklerinin manidar ve manasız olması ötesinde bu açıklamaların son derece planlı ve programlı yapıldığını görüyorum.
Nihat Bey kendini bu duruma düşürmemeliydi ama şahsen çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu durumu yorumlarsak, sıkıntılı bir durumun içindeyiz. Çok kötü bir süreçteyiz. İnşallah en kısa zamanda da bunun içinden çıkacağız. Böyle bir ortamda çok önemli bir maçımızın öncesinde hazır rahatsızlıklarımızı dile getiren bir açıklama yapmışken Türkiye Futbol Federasyonu’da bazı insanlara şirin gözükmek, bazı kişilere sahip çıkmak adına Fenerbahçe Spor Kulübü’nün açıklamalarını boşa çıkarmak için zayıflatmak için Fenerbahçe’ye yıllarca hizmet etmiş, başkan vekilliği yapmış bir kişinin sözlerinin kullanılması, aslında camiamız açısından son derece acı bir durumdur.
Biz, her zaman söylemlerimizle şu noktaya dikkat çektik; Türkiye Futbol Federasyonu’nun yönetim kurulunun oluşturulmasında kulüplerden kontenjan verilip onları temsili üyeler alınmamalı. Futbola en çok fayda edecek liyakat sisteminin dayalı olarak yönetim kurulunun oluşturulması gerektiğini ifade ettik. Diğer bir deyişle, Fenerbahçe’yi temsil eden kişilerin kulübümüzün çıkarlarını koruması için orada olmalarını beklemiyoruz. Buna mukabil Fenerbahçe’yi temsil eden bir kişinin bu şekilde kulübümüzü hedef alması, kulübümüzün söylemlerine karşı açıklamalar yapması, aslında camiamız açısından son derece acı bir durumdur.
Siz hiç herhangi bir kulüp temsilcisinin Türkiye Futbol Federasyonu’da temsil ettiği kulüp aleyhine bu şekilde bir açıklama yaptığını veya kulübünün yaptığı açıklamaları sıkıntıya sokacak şekilde kulübünü hedef aldığını gördünüz mü? Camiamız açısından son derece acı bir durum. Bir konuya daha dikkatini çekmek istiyorum. Hatırlarsınız, geçen sene eski yönetimimiz Fenerbahçe’nin yaşadığı bazı problemlerden dolayı Türkiye Futbol Federasyonu ile yaşadığı bazı problemlerden dolayı son derece sert bir açıklama yapmış ve bu açıklamasında Türkiye Futbol Federasyonu’nun yönetim kurulundaki Fenerbahçe’yi temsil eden üyelerin derhal istifa etmesini ifade etmişlerdir. Bizim o yönde bir açıklamamız ve niyetimiz kesinlikle olamaz. Biz kimsenin karakterini tartışacak, sorgulayacak insanlar değiliz. İnsanların görüşlerine de katılmayabiliriz ama saygı duyarız. Takdir ederiz ama tasvip etmeyebiliriz. Dediğim gibi; şu yaşananlar, yaşanış şekli ve kulübümüzü hedef alan söylemlerin Fenerbahçe’ye yıllarca hizmet etmiş biri tarafından yapılmasındaki acı durumu sizlerle paylaşma ihtiyacı duydum. Zira her Fenerbahçe taraftarının bu konudaki gerçekleri bilmesi gerektiğine inandığım için istemesem de bu görüşlerimi sizlerle paylaşmak zorundayım.
Hem sizleri hem de kamuoyunu böyle bir konuyla ve mevzuyla meşgul ettiğim için de ayrıca özür diler, hepinizi bir kez daha saygıyla ve sevgiyle selamlarım. Teşekkür ederim.”
Fotoğraf: Tolga Ovalı