LİSTE

Aynı sezonda bütün takım sporlarında şampiyon olan tek kulüp Fenerbahçe

3 Ekim 2019 Perşembe

Bir sezonu "efsane" olarak tanımlayacak pek çok özellik mevcuttur. İşte, onlardan bir tanesi de aynı sezon içinde bir kulübün profesyonel takım sporlarında kadın-erkek tüm takımlarının liglerini şampiyon olarak tamamlamasıdır. Fenerbahçe'nin profesyonel takım sporlarında yarıştığı tüm branşlarda kadın-erkek takımlarının hepsinin liglerini şampiyon olarak tamamladığı 2010-11 sezonu, Fenerbahçe için böyle efsane bir sezondu. Bu şampiyonluklar, 3 Temmuz Kumpası'nın nasıl bir yükselişi sonlandırmak için tertiplendiğini görmek açısından da oldukça önemlidir. Bugüne kadar hiçbir kulübün takım sporlarında profesyonel liglerde mücadele eden takımlarının hepsinin şampiyon olduğu bir sezon olmamıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü, profesyonel liglerde mücadele eden tüm takımlarıyla şampiyonlukları kazanan ilk ve şu ana kadar tek kulüptür. O sezon kazanılan şampiyonluklara bakacak olursak;

1- Futbolda kazanılan en önemli şampiyonluk

Bir önceki sezon son hafta kaybedilen şampiyonluk sonrası teknik direktör Christoph Daum ile yollara ayrılmış, sportif direktör Aykut Kocaman teknik direktör olarak takımın başına geçirilmişti. Mamadou Niang, Issiar Dia, Joseph Yobo, Miroslav Stoch ve Caner Erkin transferleriyle kadro güçlenmişti. Sezona Kadıköy'de Antalyaspor önünde alınan 4-0'lık galibiyetle başlayan Fenerbahçe, ilk yarıyı lider Trabzonspor'un 9 puan gerisinde tamamlamıştı. İkinci yarının başlangıcıyla birlikte atağa kalkan Fenerbahçe, oynadığı 17 maçın 16'sını kazanıp birinde berabere kalarak puan farkını kapatarak öne geçmiş ve son hafta Sivas deplasmanında aldığı 4-3'lük galibiyetle ipi göğüslemişti. Ligin bitmesine sekiz hafta kala Kadıköy'de Bursaspor ile golsüz sona eren karşılaşma serinin beraberlikle biten tek maçıydı. Fenerbahçe bu 17 maçlık seride Beşiktaş'ı İnönü'de 4-2, Galatasaray'ı da yeni açılan Türk Telekom Arena'da 2-1 ve Trabzonspor'u da Kadıköy'de 2-0 ile geçmişti. Sezonun hafızalara kazınan iki karşılaşması ise Kadıköy'de uzatma dakikalarında Andre Santos'un golüyle galip gelinen Gaziantepspor ve İzmir'de 3-1 geriden gelinip 5-3 kazanılan Bucaspor maçlarıydı. Alex de Souza'nın 28 golle gol kralı olduğu sezonda Fenerbahçe, 22 Mayıs 2011'de şampiyonluğu kazandı. Sahada kazanılanın kumpaslarla elimizden alınmaya çalışılmasına karşı tüm Fenerbahçelilerin varıyla yoğuyla savunduğu bir şampiyonluk olması bu kupanın önemini oldukça arttırmaktadır.

2- Erkek basketbolcular unvanı korudu

Sezona şampiyon unvanıyla giren Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, Aydın Örs'ün genel koordinatör olarak görevlendirilmesiyle beraber koç olarak da Bogdan Tanjeviç'ten boşalan yeri Neven Spahija ile anlaşarak doldurmuştu. Engin Atsür, Marko Tomas, Kaya Peker, Darius Lavrinoviç, Sean May ve Sarunas Jasikevicius ile güçlenen kadro sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kaybederek girmiş ve normal sezonu 27 galibiyet, 3 mağlubiyetle birinci sırada tamamlamıştı. Play-off turunda ilk rakip Antalya Büyükşehir Belediye olmuş ve 1-0 üstünlükle girilen mücadelede Fenerbahçe, her iki maçı da kazanarak yarı finalde geçen sezonun finalisti Efes Pilsen ile eşleşmişti. Fenerbahçe, Efes Pilsen serisine de 1-0 üstün başlamış ve oynanan iki maçı 79-70 ve 87-82'lik skorlarla kazanarak finale çıkmıştı. Finalde rakip Galatasaray'dı. Saha avantajıyla Sinan Erdem Spor Salonu'nda başlanan serinin ilk iki maçında Fenerbahçe, Galatasaray'ı 81-59 ve 95-74 gibi farklı skorlarla yenerek 2-0 öne geçti. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanan üçüncü maçın normal süresi 84-84 bitmiş ve uzatmaya giden maçı Galatasaray 97-93 kazanarak durumu 2-1 yapmıştı. İki gün sonra yine Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanan maçta bu sefer Fenerbahçe 85-74 galip gelerek rakibin seride beraberliği yakalamasına engel olmuş ve durumu 3-1'e getirmişti. Sinan Erdem'de oynanan beşinci maçı 72-71 kazanan Galatasaray, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu bir maç ötelemiş ve Fenerbahçe, son maçı Abdi İpekçi'de 91-88 kazanarak seride durumu 4-2'ye getirerek şampiyon olmuştu. Bu, Fenerbahçe'nin beşinci şampiyonluğuydu.

3- Kadın basketbolcuları saha dışı oyunlar da engelleyemedi

Sezona Türkiye'de ve Avrupa'da başarı kazanmak için hazırlanan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, dünyaca ünlü yıldızlar Diana Taurasi, İvana Matoviç, Anna Vajda ve Hana Horokova'nın yanı sıra, eski Fenerbahçeli oyuncu Şaziye İvegin'i transfer ederek güçlü bir kadro kurmuştu. Sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında iddialı bir takım kurmuş olan Galatasaray'ı 75-58 gibi açık farkla yenerek girilmişti. Türkiye'de ve Avrupa'da başarıyla mücadele eden Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, aralık ayında beklenmedik bir olay yaşadı. 10 Aralık 2010 tarihinde idrarında modafinil adlı yasaklı maddeye rastlandığı gerekçesiyle tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilen Diana Taurasi'nin, 6 Ocak 2011 günü açılan B numunesi de pozitif çıkınca Fenerbahçe, Amerikalı yıldızla ilişiğini oyuncunun doping yaptığına inanmayarak kesmiştir. Taurasi'nin ardından bir diğer yıldız Penny Taylor da sarı lacivertli takımdan ayrılmıştır. Ancak, Fenerbahçe bu işin peşini bırakmamış, özel uzmanlar eşliğinde Hacettepe’den gelen analiz raporlarıyla Dünya Dopingle Mücadele Ajansı'na (WADA) başvurmuş ve WADA, Hacettepe'nin test yöntemi ve analiz örneklerinin yanlış olduğunu kanıtlamış, WADA'dan alınan rapor Hacettepe’ye gönderilmiş, doping merkezi hatasını kabul etmiş ve Türkiye Basketbol Federasyonu da Taurasi ve Coker'ın tedbirlerini kaldırmış ve oynamaları için önlerinde engel kalmadığını duyurmuştur. Bu olaylar sonucunda, grup maçlarını yenilgisiz bitiren Fenerbahçe, Euroleague'de bir kez daha çeyrek finalde elendi ve ligde Galatasaray'a yenilerek liderliği ve saha avantajını kaybetmişti. Play-offlarda form grafiğini yükselten Fenerbahçe'nin finalde rakibi Galatasaray olmuştu. Final serisi 0-0’lık eşitlikle başlarken, serinin ilk maçı deplasmanda Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanmış ve Fenerbahçe bu karşılaşmayı 77-74 kazanarak avantaj elde etmişti. İkinci maç da Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanırken, bu kez 84-69’luk skorla kazanan Galatasaray Medical Park olmuş ve seriye 1-1’lik eşitliği getirmişti. Serinin üçüncü maçına bu kez Fenerbahçe ev sahipliği yapmış ve karşılaşmayı da 80-68 kazanarak seriyi 2-1 yapmıştı. Sarı-lacivertliler Caferağa Spor Salonu'nda oynanan son maçta da Galatasaray'ı 91-86'lık skorla yenip seriyi 3-1'e getirerek altıncı kez üst üste Türkiye şampiyonluğuna ulaştı.

4- Erkek voleybolda üst üste üçüncü şampiyonluk

Şampiyonluk unvanını korumak için György Demeter teknik direktörlüğünde yeni sezona hazırlanan Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı; Leonel Marshall, Ersin Durgut, Andrija Geriç, Ivan Miljkoviç ve Kemal Kayhan ile kadroyu güçlendirmişti. Ancak Avrupa'da ve ligde istikrarsız sonuçların alınması sonucu teknik direktör György Demeter ile sözleşme karşılıklı olarak feshedildi ve Arjantinli Daniel Jorge Castellani ile anlaşıldı. Normal sezonu 5. bitiren Fenerbahçe, çeyrek final play-off mücadelesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile eşleşti ve iki karşılaşmayı da 3-0 ve 3-1'lik skorlarla kazanarak yarı finale yükseldi. Yarı finalde Ziraat Bankası ile karşılaşan Fenerbahçe, bütün maçları 3-1 biten seriyi 2-1 kazanarak finaldeki yerini aldı. Finalde Arkas ile karşılaşan Fenerbahçe rakibini İzmir'de 3-1, İstanbul'daki iki maçta da 3-1 ve 3-0'lık skorlarla yenerek 3-0'lık bir seri ile tarihindeki üçüncü lig şampiyonluğunu kazanmış oldu.

5- Dünya ve Türkiye şampiyonu Sarı Melekler

Son iki sezonun şampiyonu Fenerbahçe, Brezilyalı teknik direktör Ze Roberto yönetiminde unvanı koruyarak üst üste üçüncü şampiyonluğu kazanmak için sezona hazırlandı. Helia Rogeria De Souza Pinto, Katarzyna Ewa Skownroska, Lioubov Sokolova, Chirtiane Fürst, Zülfiye Gündoğdu, Yağmur Koçyiğit ve Songül Dikmen transferleri kadroyu oldukça güçlendirmişti. Normal sezonu 21 galibiyet ve 1 mağlubiyet ile birinci sırada kapayan Fenerbahçe, aralık ayında lig devam ederken katıldığı FIVB Kadınlar Dünya Kulüpler Şampiyonası'ndan da oynadığı dört maçı da set vermeden kazanarak şampiyonlukla dönmüştü. Şampiyon unvanını dünya ölçeğine taşıyan Sarı Melekler'in, play-off çeyrek finalde rakibi MKE Ankaragücü olmuştu. Fenerbahçe, rakibini her iki maçta da 3-0 yenerek yarı finale yükselmiş ve yarı finalde Galatasaray'ı yine her iki maçta da set vermeden yenerek finaldeki yerini almıştı. Finalde rakip, Şampiyonlar Ligi Final Four'unda kaybettiğimiz Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom olmuştu. Sarı Melekler, zorlu geçen seriyi 3-2, 3-0 ve 3-2'lik skorlarla 3-0 kazanmış ve üst üste üçüncü şampiyonluğu da elde etmişti.